nasil-ingilizce-ogrendim

“Nasıl İngilizce öğrendim?” Akıcılık için 7 Başarılı Tekniğimizi Paylaşıyoruz

Don’t write in English, they said, English is,
Not your mother-tongue. Why not leave
Me alone, critics, friends, visiting cousins,
Every one of you? Why not let me speak in
Any language I like? The language I speak,
Becomes mine, its distortions, its queernesses

All mine, mine alone.

Dediler ki İngilizce yazma, İngilizce,
Ana dilin değil. Neden beni yalnız bırakmıyorsunuz
Eleştirenler, arkadaşlar, ziyarete gelen kuzenler,
Her biriniz? Neden sevdiğim dili
Konuşmama müsaade etmiyorsunuz? Konuştuğum dil
Benim olur, bozulmaları, tuhaflıkları
Hepsi benim, yalnızca benim olur.

Benim favori şairlerimden biri olan Kamala Das, ana dili veya bildiği diğer diller yerine neden genellikle İngilizce yazmayı tercih ettiğinden bahsediyor.

Bana da bu soru sıklıkla sorulmakta.

Ben de ana dilim İngilizce olmamasına rağmen genellikle İngilizce yazmayı ve konuşmayı tercih ediyorum.

Bu yazıda, hikayemi senle paylaşacağım.

“Nasıl İngilizce öğrendim?” sorusuna senin de uygulayabileceğin özel ve pratik yollardan bahsederek cevap vereceğim.

İngilizce yazı yazan biri olmak zorunda değilsin fakat bu yöntemler seni kendinden emin bir şekilde İngilizce iletişim kurabilen biri yapacak ve hatta dil öğrenme konusunda sana yeni fikirler aşılayacak.

Neden İngilizce Öğrenmeyi Seçtim?

Kısaca cevap vereyim: başka seçeneğim yoktu.

Hindistan, ülkem, yaklaşık 200 yıl boyunca İngilizlerin egemenliği altındaydı.  Hindistan 1947’de bağımsız olduğunda İngilizlerin kurdukları pek çok kurumsal yapı olduğu gibi kalmıştı ve bugün bile bu yapılar yaşamaya devam ediyor. Bunlardan bir tanesi de İngilizce eğitim yapan (sınıflarda öğretim dili olarak İngilizce kullanan) benim de gittiğim okuldu.

İngilizce eğitim yapan özel bir okulda okumak, bölgesel dillerle eğitim yapılan bir devlet okuluna göre çok pahalıydı ve bir ayrıcalık olarak sayılmaktaydı. İngilizce eğitim yapan bir okulda okumak, diğer dilleri küçümsediğin anlamına gelmezdi (elbette değersiz denilebilecek diller değillerdi ancak sömürgecilik bu duyguyu yerli halkın içine işlemişti) fakat gelecekte daha iyi fırsatlar yakalayabilmen adına iyi bir stratejik seçimdi.

İngilizceyi bir milyardan fazla kişinin konuştuğu ayrıca uluslararası ticaret ve iletişim dili olduğu gerçeği göz önüne alındığında ister evde kendi başına ister bir okulda İngilizce eğitim al bu oldukça mantıklı bir karar olur.

İleride daha da fazla ifade edeceğim gibi okulumun yalnızca İngilizce konuşulması konusunda (belirli sınıflar veya durumlar dışında) katı kuralları vardı. Yıllar geçtikçe kendimi bu dilde ifade etme noktasında giderek daha da rahat oldum. Hikaye yazma ve kitap okuma aşkım üniversitede İngiliz edebiyatı dersleri almaya beni sevk etti. Aynı zamanda temel sosyal olanaklardan mahrum olan çocuklara öğrendiklerimi gönüllü olarak öğretmeye karar verdim.

Farklı geçmişlere sahip çocuklara öğretirken önemli bir gerçeği fark ettim: bir dil bilmek, keşfetmen ve yaşaman için sana bütün bir evreni açıyor. Bir de ne kadar çok dil bilirsen o kadar iyi.

Fakat tabii ki İngilizce, pek çok insana göre öğrenilebilecek en kolay ve pratik dillerden biri ve İngilizceyi bilmek de birçok avantaja sahip.

Nasıl İngilizce Öğrendim? Uygulayabileceğin 7 Pratik Yöntem

Okul günlerimden, dil öğrenme aşkını ailemin ve öğretmenlerimin içime işlediği farklı yollardan ve İngilizceyi kendi hızına göre öğrenmek için bu yöntemleri nasıl kullanabileceğinden ve kendine nasıl uyarlayabileceğinden bahsedeceğim.

Heyecanlanıyor musun?

Nasıl İngilizce öğrendim sorusuna verdiğim cevabı keşfetmek için okumaya devam et!

1. İngilizce ve Kendi Ana Dilim Arasında İlişkiler Kurmak

Daha önce de söylediğim gibi okulumda ders esnasında yalnızca İngilizce konuşulacağına dair sıkı kurallar vardı. Yani, üç dil bilmeme rağmen (Bengalce ana dilim, Hintçe ulusal dilim ve tabii ki İngilizce) okulda çoğunlukla İngilizce konuşuyordum.

Bengalce ve Hintçe kelimeleri bir İngilizce öğrenme aracına dönüştürerek bundan faydalandım. Hintçe veya Bengalce olarak sürekli kullandığım ifade ve kelimelerin İngilizce karşılıklarını bakarak bir sürü İngilizce kelime öğrendim.

Türkçede en çok kullandığın kelimelerin İngilizce karşılıklarını veya İngilizcede en çok kullandığın kelimelerin Türkçe karşılıklarını bularak sen de aynı şeyi yapabilirsin. Böyle yapman günlük hayatın açısından İngilizce öğrendiğin kelimeleri senin için daha anlamlı kılacak bu nedenle kelimeleri aklında tutman da daha kolay hale gelecek.

Bir dilden daha fazlasını bilmek, birden fazla bakış açısıyla aynı şeyleri görmeme yardımcı oldu ayrıca daha açık fikirli olmaya ve dünyadaki farklılıkları merak etmeye beni teşvik etti. Kültürler arası iletişim, dünyamızda giderek önem kazanıyor ve ne kadar çok dilde akıcı olursan o kadar daha iyi.

İki veya daha fazla dilde uzmansan çeviri ve transkripsiyon hizmetleri sunmanın kendi başına  senin için bir kariyer olabileceğini unutma.

2. Yapabildiğin Kadar Çok Hata Yapmak (Destekleyici İngilizce Öğretmenleri ile)

Hata yapma konusunda bizi cesaretlendiren öğretmenlerimiz olduğu için Allah’ın sevgili kuluyum. Güvenli ve destekleyici bir ortamda güzel konuşma yarışmalarına, münazaralara, grup tartışmalarına, sınıf için sunumlara katıldık. Derste sınıfın önünde ilk konuşma denemelerimiz planladığımız gibi gitmiyordu ama zamanla nasıl yapılacağını öğrendik.

Dahası her ne zaman hata yapsak öğretmenlerimiz yol göstermek için yanımızdaydı. Herhangi bir konuya ilişkin doğru kelimeleri seçmemize yardım ettiler, serbest bir şekilde söz almamıza ve sorular sormamıza müsaade ettiler ve her ne zaman bir kelimeyi yanlış telaffuz etsek hemen bizi düzelttiler.

Bir başka ifadeyle bir şeyleri öğrenmeye çalışırken binlerce yanlış yaptık ve bu yanlışlar, öğrenme sürecimizin önemli birer parçası oldu. Yanlış yaptığımız için utanmadık veya cezalandırılmadık ve çabaladığımız için hep puan kazandık çünkü pratik, akıcı olmanın en önemli yoludur.

Eğer İngilizce öğreneceksen bu tutumu paylaşmalısın. İlk başta başarısız olmaya ve pek çok hata yapmaya karşı hazırlan.

Kendi kendine öğrenmek harika fakat eğer mümkünse özel bir dil danışmanı veya öğretmeni bul. Eğer bulunduğun yerde böyle bir imkanın yoksa İnternet’ten birini çok kolay bulabilirsin. Dil öğrenme sürecinde doğrudan geri bildirimler almak çok önemli ve bire bir etkileşim daha hızlı öğrenmeni sağlayacak.

Alternatif olarak eğer halihazırda bir çalışma grubuna veya kursa katılmış isen herkesle etkileşim kurmanın ve sınıf içi diyaloglara katılmanın avantajından sonuna kadar faydalan. Hata yapmaktan korkma! Çekingenliği üzerinden attığında ve öğrenmeye daldığında hem dilin hem de sosyal becerilerin, çarpıcı bir biçimde gelişecek.

3. İyi Bir Sözlük Edinmek

Genelde kitap okurken anlamadığım kelimelerle karşılaşıyor ve babamdan bunları açıklamasını istiyordum. Bazen açıklıyordu fakat genellikle İngilizce bir sözlüğe bakmaya beni özendiriyordu. Bana sözlüğün evdeki en önemli kitap olduğunu söyledi.

Harap olmuş bir Chambers sözlüğü vardı ve kelimelerin alfabetik olarak nasıl sıralandığını, bir kelimeyi ve anlamını nasıl araştıracağımı bana gösterdi. Bir sözlüğün farklı kelimelerin ne demek olduğunu açıklamaktan daha fazlası olduğunu ifade etti ─  ayrıca telaffuz kılavuzları, kelimelerin geçmişi, eş anlamlılar, zıt anlamlılar, örnek cümleler ve diğer ek bilgiler var.

Sadece sözlük okuyarak öğrenebileceğin pek çok şey var.

Bu yüzden iyi bir sözlük edinmek, iyi bir sözlük için para harcamak, İngilizceni geliştirmen adına yapabileceğin en faydalı ve en pratik işlerden biri. Kitaplığında bir sözlük bulundurmanı ve hızlıca bakabilmek adına bir de dijital versiyonunu telefonuna yüklemeni tavsiye ediyorum. Her ne zaman bilmediğin bir terim ile karşılaşırsan buna bak.

Kelime dağarcığını geliştirmek için de kullanabilirsin. Rast gele bir harf seç ve yeni bir kelime öğren veya rastgele bir sayfa aç ve ilgini çeken bir kelimeyi seç.

Eğlenceli alıştırmalar dahi kendin bulabilirsin. Rastgele beş kelime seçip bunlarla bir hikaye veya şiir yazmayı dene. Amacın mükemmel bir şey ortaya koymak değil; kelimeleri bir sayfada bir araya getirip gramer açısından doğru ve mantıklı cümleler yazmak.

4. Çalışmak için Eğlenceli Yollar Bulmak

Okulda, dil bilgisi ve dilin temel taşlarını öğrendik fakat bu her şey değildi. Bir metni çalışmak için filmler izledik, pek çok sınav yaptık, sınıf arkadaşlarımızla oyunlar oynadık ve öğrenirken eğlenceli bir sürü alıştırma ve etkinlik bitirdik.

Nasıl İngilizce öğrendim, elbette bu süreci biraz daha eğlenceli hale getirerek.

Dil öğrenimine yenilikçi ve yaratıcı bir yaklaşım zorunludur. Sürekli gramer tekrarları veya essay (deneme) yazma çoğu insan için işe yaramıyor. İngilizce gibi zor bir konuyu çalışırken herkesin eğlenmeye ihtiyacı var aksi takdirde sıkılıp bırakmak çok kolay.

Artık çoğu öğretmen sınıfta sesli ve görsel biçimde hazırlanmış çeşitli materyaller kullanıyor. Bir oyun şeklinde yeni bir şeyi öğrenmenin olağanüstü etkileri olduğu gösterilmiştir.

Bağımsız bir öğrenci olarak eğlenceli bir şekilde İngilizce öğrenme araçları sayesinde bunu başarmak çok kolay. Başlamak için kendi kendine veya çalışma grubundaki arkadaşlarınla dil oyunları oyan. İngilizce çapraz bulmaca çözme alışkanlığı edin veya her hafta ailen ile Scrabble oynama partisi düzenle. Fikirler edinebileceğin bir dizi kelime oyunu da var.

Tutkunu olduğun alanlarla ilgili YouTube kanallarına göz at. Mesela, yemek pişirmeyi seviyorsan İngilizce konuşan bir şefi takip et ve bir dahaki sefere bir kek tarifine bak, aynı zamanda yeni İngilizce kelimeler de kapacaksın.

nasil-ingilizce-ogrendim

İzlediğin herhangi bir İngilizce videoyu anlayıp anlamadığından emin olmak mı ister misin? FluentU, film fragmanları, müzik videoları, ilham verici konuşmalar gibi daha fazlasının olduğu otantik İngilizce videoları alıp sana özel dil derslerine dönüştürüyor.

Her bir video etkileşimli alt yazılar ile sunuluyor. Herhangi bir kelimenin üzerine geldiğinde kelimenin tanımını, akılda kalıcı bir resmini ve telaffuzunu vermek için video otomatik olarak duraklayacak. İzlemeyi bitirdiğinde her şeyi aklında tutmanı sağlayacak eğlenceli flaş kartlar ve alıştırmalar da var.

Ana dili İngilizce olanların gerçekte dili kullandığı şekliyle öğrenmek için çok eğlenceli bir yol.

Videolar, türe ve öğrenme seviyesine göre düzenlendiğinden senin için faydalı olabilecekleri bulman çok kolay. Sıfırdan öğrenmeye başlayabilir ve akıcılığa ulaşana dek FluentU’yu takip edebilirsin. En iyi tarafı ise FluentU’nun iOS veya Android mobil uygulamaları ile İngilizce pratiğini istediğin zaman istediğin yere taşıyabilirsin.

5. İngilizce Hikayeler Yazmak ve Oynamak

Bir çocuk olarak favori oyunlarımdan bir tanesi, başka bir insanmış gibi davranmak ve hayali arkadaşlarımla konuşmaktı.

Okuldaki boş zamanlarımızda, ben ve arkadaşlarım, sırayla favori roman karakterlerimizin rolüne bürünürdük. Çok sonraları Dungeons & Dragons (Zindanlar ve Ejderhalar) gibi rol yapma oyunlarında aynı zamanda da ortaklaşa hikaye anlatmada yer aldım. Benzer şekilde pek çok insan gibi benim de en unutulmaz çocukluk anılarımdan biri de çabucak uyuyayım diye anne babamın yatmadan önce peri masalları okuması idi.

Hikayelere karşı olan sevgim, yazmama ve hatta onları kendime anlatmamı sağladı. Bu yalnızca hayal dünyamı geliştirmedi aynı zamanda beni sunumlar ve mülakatlar ile yüzleşmeye de hazırladı.

Çocuklara öğretirken kendilerinden ve sevdikleri şeylerden bahsetmeleri konusunda onları cesaretlendiriyorum ayrıca büyüklere fikirlerini duyurma şansına sahip oldukları için de genellikle mutlu oluyorlar. Hatta istedikleri gibi dramatik ve etkileyici olmalarına izin verildiğinde daha da mutlu oluyorlar.

Hikaye anlatma ve dil öğrenme ilk başta alakasız gibi gelebilir fakat aslında çok farklı değiller. Herhangi bir dili akıcı bir şekilde kullanan bir konuşmacı olmak için kendini ifade edebilmen ve etkili biçimde iletişim kurabilmen gerekli. Bu yüzden kendi İngilizce hikayelerini yazmayı, hatta onları bir tiyatrocu edasıyla oynamayı dene. Çevrimiçi veya çevrimdışı bir çalışma grubu oluştur ve İngilizce hikayeni oynayabilmek için düzenli aralıklarla bir araya gelin.

Hatta olmak istediğin, kendine güvenen ve karizmatik bir hatip karakterini yaratabilir  ve aynanın önünde pratik yapabilirsin.

Takım çalışması gerektiren etkinliklerin avantajlarından yararlan. Beden dilini ve etkileyicilik becerilerini geliştirmek için yerel bir tiyatro topluluğuna katılmayı dahi deneyebilirsin.

6. İngilizce Sevdiklerini Okumak

Kendi kendime bir şeyler öğrenmeyi ve keşfetmeyi hep sevmişimdir. Sınıfta öğretilmeden önce bölümleri sıklıkla okurdum ve dersle ilgili daha iyi bir bakış açısı kazanmak için ekstra okumalar yapmayı severdim. Ortaokulda ve lisede, ciddi bir şekilde yazılarımın üzerine düşmeye başladığımda akademik ve yaratıcı yazma teknikleri ve aynı zamanda “30 Days to a More Powerful Vocabulary.” (30 Günde Daha Güçlü Kelime Dağarcığı) gibi kelime dağarcığı oluşturma üzerine kitaplar okurdum.

Benzer bir şekilde okumaya olan aşkım, kelime bilgimi ve cümle kurma becerilerimi de doğal olarak geliştirdi. Kurgu içerisindeki diyaloglar ile en ince İngilizce konuşma nüanslarını anlayabiliyordum. Kurgusal olmayan kaynakları da okuyarak pek çok yeni, enteresan gerçeği ve kişiyi aynı zamanda İngilizce olarak bunları doğru ve düzgün bir şekilde nasıl ifade edeceğimi öğrendim.

Nasıl İngilizce öğrendim sorusuna cevap verenlerin bir çoğu kitap okumanı önerecek. Elbette herkes kitap kurdu olmayabilir. Fakat benim gibi anlama becerilerini eğlenceli bir şekilde geliştirmek için okumaktan keyif alacağın İngilizce materyaller kolayca bulabilirsin.

Örneğin, çok sayfalı İngilizce romanlarla başlamak zorunda değilsin. İngilizce çizgi roman veya  İngilizce komik kitaplar dene!

İngilizce çocuk kitaplarına da göz atabilir ve hatta bunlarla başlayabilirsin. Kısa fakat yetişkinler için bir şeyler arıyorsan bu İngilizce kısa hikayeleri dene.

İster yeni başlayan ister ileri düzeyde İngilizce bilen biri ol, ilgi duyduğun konularla ilgili etkileşimli okuma materyalleri bulman hiç de zor değil.  Pek çok eğitim sitesinde, inceleyip ücretsiz olarak pratik yapabileceğin anlama alıştırmaları var.

Unutma ki içinde bir okuma aşkı geliştirebilirsen bu hayatın boyunca sana fayda sağlayacaktır.

7. İngilizceye Tamamen Dalmak

Yıllar boyunca öğrendiğim şey: eğer bir şeyi gerçekten iyice öğrenmek istiyorsan kendini ona daldırmalısın (yani etrafın tamamen onunla çevrelenmeli/kuşatılmalı).

İngilizceye bir günde hakim olmadım. Aslına bakarsan yıllarımı aldı. Ayrıca sadece okula gitmemin, ailemin destek vermesinin ve yukarıda bahsettiğim tekniklerin bir sonucu değildi.  Teknik açıdan dil banyosu da denilen İngilizce yoğun pratik, akıcılık kazanmamda büyük rol oynadı.

Öğleden sonraları dünyada neler olup bittiğinden haberdar olmak için BBC radyoyu açtığımı  hatırlıyorum – ummadığım halde haber sunucularını dikkatli bir şekilde dinleyerek kendi telaffuzumu ve aksanımı geliştirdim. Benzer şekilde günlük olarak İngilizce gazeteleri okumak daha sonraları raporlar yazmama ve kendimi daha açık bir şekilde ifade edebilmeme yardım etti. Okuldaki tarih derslerim batı medeniyeti üzerinde fazlaca duruyordu ve ne olduğunun farkına bile varmadan İngiliz kültürü hakkında oldukça bilgi sahibi oldum.

Sürekli olarak yeni hikaye kitabı istememden sıkılan ailem beni yerel British Council kütüphanesine kaydettirdi. Her hafta okuyabileceğim yeni bir kitabım vardı ve İngilizce olarak sosyal, konuşma ve yazma becerilerimi geliştirmeme yardımcı olan etkinliklere ve atölyelere katıldım

nasil-ingilizce-ogrendim

Şöyle dönüp geriye baktığımda özellikle İngilizce öğrenmek veya İngilizcemi geliştirmek için bunları yapmadığımı fark ettim. Daha ziyade dile hakim olmam, dünyayı gönülden merak etmemin ve etrafımı İngilizce materyaller ile donatmaya istekli oluşumdan kaynaklanan bir sonuçtu.

nasil-ingilizce-ogrendim

İngilizce yoğun pratik bir başka deyişle İngilizce dil banyosu senin için de etkili olabilir. Başlamak için BBC ve British Council ücretsiz olarak erişim sağlayabileceğin web sitelerinde oldukça yardımcı dil öğrenme içeriklerine sahipler.

İngilizceye dalmayı, yoğun pratik yapmayı, doğal (kendiliğinden gelişen) bir süreç olarak düşünmeye çalış. Bunu yarı zamanlı bir çalışma etkinliği olarak düşünme. Boş zamanlarında İngilizce TV şovları veya İngilizce filmler, önce alt yazılı ve daha sonra alt yazısız izlemeye çalış. Şarkı sözlerine dikkat ederek İngilizce müzik gruplarınca söylenen şarkıları dinle. İngilizce podcastlerin şaşırtıcı dünyasını keşfet.

Hangi tekniklerin senin için en uygun olduğunu bulmak sana kalmış.

 

Eğer gerçekten kararlıysan hiçbir şey seni öğrenmekten alıkoyamaz. İnternet parmaklarının ucunda, herkes için ücretsiz ve kullanılabilir birçok eğitim materyali var. Bu yüzden öğrenme güçlüğü çekiyor olsan bile iyimser kalmak ve azami gayret göstermek için elinden geleni yap.

Başarmak biraz zaman alabilir, ancak bir kez başarırsan gerisi mutlaka gelecek. Çok geçmeden, insanlara “Nasıl İngilizce öğrendim?” diye anlatmaya başladığında önerecek inanılmaz birçok tavsiyen olacak.


Archita Mittra serbest yazar, gazeteci, editör ve eğitimci. Blog yazılarına göz atmaktan çekinme veya serbest çalışma / eğitimle ilgili soruların için iletişime geç. 

Enter your e-mail address to get your free PDF!

We hate SPAM and promise to keep your email address safe

Close