ingilizce-kisa-hikayeler-2

Lokmalık Edebiyat: Kolay İngilizce Kısa Hikayelerden Bir Isırık Al

Hiç antrenman yapmadan maraton koşmayı denedin mi?

Umarım denememişsindir. Kas çekmesi yaşayabilirsin.

Böylesine büyük bir şeyi başarmak için küçük hazırlıklarla başlaman gerekir.

Söz konusu İngilizce öğrenmek olduğunda, sana büyük fikirleri sadece kısa bir metinle anlayabileceğini söyleseydim ne düşünürdün?

Karmaşık konseptlere geçmek için yıllarca beklemen gerekmiyor.

Bir dili öğreniyor olduğun gerçeği düşüncelerini sınırlaman gerektiği anlamına gelmez.

Hikayeler her zaman gerçekliğin ötesine geçmekle ilgili olmuştur. Büyük konseptleri sadece kısa bir okuma ile anlamana izin vermeleri şaşırtıcı değildir.

Ve okuduğun hikayeler ne kadar iyiyse sonuçları da daha iyi olur.

Yeni başlayanların kolaylıkla anlayabilecekleri bir dille anlatılan ödüllü ve okuması kolay İngilizce kısa hikayeler bunlar. Sadece İngilizce okuduğunu anlama becerilerini geliştirmekle kalmayacak aynı zamanda zihnini de farklı dünyalara açacak hikayeler.

Kolay İngilizce Kısa Hikayeler Neden Dil Öğrenmek için İdealdir

  • Her bir sözcüğe odaklanmak için daha fazla zamanın olur. Bir metin kısaysa, her bir sözcüğün nasıl kullanıldığını öğrenmek ve o hikaye içerisindeki önemini görmek için daha fazla zaman ayırabilirsin.
  • Bir oturuşta hikayenin tamamını okuyabilirsin. Dikkat aralıkları öğrenim için son derece önemlidir ve bir hikayeyi bitirebilecek olmak sana o hikayeyi sindirmek için daha fazla zaman verir. İngilizce kısa hikayeler, sana minimum efor ile maksimum bilgiyi vermek için tasarlanmıştır.
  • Tutarlılık bakımından son derece iyidir. Hiçbir zaman bitmeyecekmiş gibi görünen uzun bir roman okumaya çalışmaktansa her gün bir hikaye okumak çok daha kolaydır.
  • Bunları kolaylıkla bir grup içerisinde paylaşabilirsiniz. Kısa hikayeleri bir oturuşta okumak mümkün olduğu için bunlar kitap kulüpleri ve öğrenim amaçları için idealdir. Bu gibi gruplar, üyelerinin okumaya vakti olmadığı için sıklıkla unutulup gider. İngilizce kısa hikayeler bunun için ideal çözümdür.
  • Fikirler ve konseptlere daha fazla odaklanabilirsin. Dil, sözcüklerin kendilerinden ziyade onların ardındaki anlamlarla ilgilidir. Eğer zamanının tamamını sözcük ve gramer öğrenmeye harcarsan, hakkında konuşabileceğin fazla bir şey olmayacağı için bir dili akıcı olarak konuşamazsın. Bu kısa hikayeler ise artlarındaki büyük fikirleri anlama fırsatını sunar.

Kolay İngilizce Kısa Hikayeler: Büyük Fikirler İçeren 18 Kısa ve Kolay Hikaye

1. “The Bogey Beast” yazan Flora Annie Steel

Okuma Seviyesi: Çok Kolay

Bir kadın, işten eve dönerken yolunun üzerinde bir testi hazine bulur. Bu şansa sahip olduğu için sevinçle dolan kadın bu hazineyi saklamaya karar verir. Hazineyi eve götürürken hazine değişmeye başlar. Ama kadının kararlılığı hiç azalmaz.

Hikayeyi Harika Yapan Şey: Bu hikayedeki yaşlı kadın, İngiliz kurgusunda karşılaşabileceğin en neşeli karakterlerden biridir. Onun pozitif mizacı (kişiliği) her türlü olumsuz dönüşümü bir hediyeymiş gibi göstermeye çalışır ve bizleri şansa bir dizi olaydan ziyade bir bakış açısı meselesi olarak bakmaya davet eder.

2. “The Tale of Johnny Town-Mouse” yazan Beatrix Potter

Okuma Seviyesi: Çok Kolay

Timmie Willie, yanlışlıkla bir sebze sepeti içerisinde şehre götürülen bir tarla faresidir. Uyandığı zaman kendini bir partide bulur ve arkadaşlar edinir. Artık şehir hayatına tahammül edemez hale gelince evine döner ve köye arkadaşlarını da davet eder. Arkadaşları onu ziyarete geldikleri zaman da benzer bir şey olur.

Hikayeyi Harika Yapan Şey: İnsanoğlu tarihin büyük bölümü boyunca şehirler ya da köyler olmadan yaşamıştır. Bu da hem köy hem de şehir hayatının yeni icat edildiği anlamına gelmektedir. Tıpkı diğer icatlar gibi bunun da maliyeti ve avantajlarını belirlemeliyiz.

İşte bu hikaye de tam olarak bu tartışma hakkında. Kısa paragraflara bölünmüştür ve her bir sahne için çizimler de bulunmaktadır. Zaman kaybetmeden okumaya başlamak isteyen başlangıç seviyesindeki öğrenciler için ideal bir hikaye.

3. “The Night Train at Deoli” yazan Ruskin Bond

Okuma Seviyesi: Kolay

Ruskin Bond yazlarını büyükannesinin Dehradun’daki evinde geçirirdi. Trene bindiği her seferinde Deoli adı verilen küçük bir istasyondan geçerdi. O istasyonda kimse inmezdi ve orada hiçbir şey olmazdı. Ta ki bir gün meyve satan bir kız görene ve o kızı aklından çıkaramayana kadar.

Hikayeyi Harika Yapan Şey: Ruskin Bond derin duyguları sade bir şekilde aktarabilen bir yazardır. Bu hikaye yabancılara duyduğumuz bağlılık hissi ve onlarla hiçbir zaman tanışmasak dahi onları neden böyle bağrımıza bastığımız ile ilgilidir.

4. “There Will Come Soft Rains” yazan Ray Bradbury

Okuma Seviyesi: Kolay

Dünya savaşlarla tahrip olmuştur ve artık üzerinde kimse yaşamamaktadır. Robotlar ve makineler ise hala çalışır durumdadır ve uzun süre önce tarihten silinmiş olan insanlara hizmet etmektedir.

Hikayeyi Harika Yapan Şey: Bu hikayenin başlığı, doğanın insanlık yok olduktan sonra uzun yıllar boyunca devam edeceğini anlatan bir şiirden alınmıştır. Ama bu hikayede doğanın yardımcı rolde olduğunu görüyoruz ve makineler onun yerini alıyor.

Hiçbir inan ya da doğal müdahale olmadan çalışmaya devam ederler. Bu hikaye, teknolojinin hayatlarımızda nasıl doğanın yerini aldığını ve bizi nasıl yok edebileceği ve biz olmadan da devam edebileceğini gösteriyor.

5. “Orientation” yazan Daniel Orozco

Okuma Seviyesi: Kolay

Bu hikaye, anlatıcının yeni bir çalışana ofis politikalarının yanı sıra çalışanlar hakkındaki dedikoduları anlattığı mizah yönü güçlü bir hikayedir. Cümlelerin kısa olması ve çok zor sözcükler kullanılmaması ile okuması son derece kolaydır. Modern ofis hayatının absürtlüğü ve bunun çok küçük bir bölümünün mantıklı olması nedeniyle çok sayıda iş sahibi İngilizce öğrencisi bu hikayede kendi hayatlarından bir şeyler bulacaktır.

Hikayeyi Harika Yapan Şey: Modern iş yerleri sıklıkla gerçekten çalışmak yerine çalışıyormuş yaptığımız tiyatrolara benzer. Anlatıcı da kimsenin kabul etmek istemeyeceği bu gerçeği afişe ediyor. Ofisten dışarı bakınca görülen manzaradan herkesin özel hayatlarına—aşırı kilolu asosyal tipten gizli bir seri katile—kadar her şeyi gereğinden fazla açık bir şekilde anlatıyor.

Söylenmeden kalmış şeylerden bahsediyor; ofiste insanların ev hayatımızın derin gerçeklerini nasıl bildikler ama bu konuda konuşmadıkları gerçeğinden. Bunun yerine bu sırlar, tıpkı görülen ama hareket edemeyen saksı çiçeği gibi ofis ortamı içerisinde harmanlanır.

Anlatıcı, fotokopi makinesi ve ofis buzdolabından bahsettiği aynı tepkisiz, sıradan ses tonu ile bir iş arkadaşlarının eşinin trajik ölümünün detaylarından bahsederek bu mertebeye ulaşır. Bu absürt denge, hikayeyi hem hafif hem de aynı zamanda derin hale getiriyor.

6. “Paper Menagerie” yazan Ken Liu

Okuma Seviyesi: Oldukça Kolay

Jack’in annesi kağıttan hayvanları canlandırabilmektedir. İlk başlarda Jack onları sever ve annesiyle birlikte saatlerini geçirir. Ama Jack büyüdüğü zaman, İngilizce konuşmadığı için annesiyle konuşmayı keser.

Annesi yarattığı şeyler aracılığıyla onunla konuşmaya çalıştığı zaman onları öldürür ve bir kutuya koyar. Trajik bir kayıp sonrasında, uzun zaman önce okumuş olması gereken gizli bir mesaj yoluyla annesinin hikayesini daha iyi anlamaya başlar.

Hikayeyi Harika Yapan Şey: Bu hikaye, karmaşık konulara değinen sade bir anlatıma sahiptir. Bu hikaye, daha iyi bir yaşam umuduyla insanın kendi ülkesini terk etmesiyle ilgili.

Ayrıca, farklı kültür ve dillerin bir araya gelmesi halinde aile içinde meydana gelebilecek anlaşmazlıkları da anlatıyor. Bu hikayedeki gerilim o kadar büyük ki bir anne ile oğlu arasındaki bağı tamamen yok ediyor. Hikayenin diğer mesajları arasında ise sevdiklerimizin değerini hiçbir zaman hafife almamamız gerektiği de yer alıyor.

7. “The Missing Mail” yazan R.K. Narayan

Okuma Seviyesi: Oldukça Kolay

Thanappa, Ramanujam ve ailesiyle iyi bir arkadaşlığı olan köyün posta memurudur. Boşanma ile sonuçlanan bir evliliği duyduktan sonra Ramanujam’ın kızının kendisine uygun bir kişi ile nişanlanmasına yardımcı olur. Düğünden hemen önce Thanappa Ramanujam’ın kardeşinden trajik bir mektup alır. Bu mektubu teslim etmemeye karar verir.

Hikayeyi Harika Yapan Şey: Ne kadar iyi niyetle yapılmış olsa da eylemlerimiz sevdiklerimize düşündüğümüzden çok daha fazla zarar verebilir. Bu hikaye, sosyal çevremizde her zaman görmeye alışkın olduğumuz ama sıklıkla görmezden geldiğimiz ilişkilerin ve duyguların karmaşık doğası ile ilgili.

Not: Bu hikayeyi, yazarın hikayelerinden oluşan bir koleksiyonun PDF formatında buradan indirebilirsin.

8. “Harrison Bergeron” yazan Kurt Vonnegut, Jr

Okuma Seviyesi: Oldukça Kolay

Sene 2081 ve herkes zorla eşit statüye getirilmiş. Bunu yapmak için ise herhangi üstünlüğü olan kişiler hükumet tarafından engellenmiştir (bir kişinin tam kapasitesini kullanmasını engelleyecek bir şekilde).

Zeki insanların dikkatleri kafa karıştırıcı seslerle dağıtılmıştır. İyi dansçıların ise o kadar iyi dans edememeleri için ağırlıklar takmaları gerekmiştir. Çekici insanların ise diğerlerinden daha iyi görünmemeleri için çirkin maskeler takması gerekmiştir. Bununla birlikte, günlerden bir gün bir isyan çıkar ve her şey çok kısa bir süreliğine değişir.

Hikayeyi Harika Yapan Şey: Teknolojinin her zaman bizi daha iyi hale getirmesi beklenir. Ama burada teknolojinin bizlerin yeteneklerini engellemek için de kullanılabileceğini görüyoruz. Ayrıca, yazar bizlere eşitlik gibi bir değerin tek başına düşünülmeden kullanılmasının da herkes için acı verici olabileceğini gösteriyor.

9. “The School” yazan Donald Barthelme

Okuma Seviyesi: Oldukça Kolay

Bir okul öğretmeni, kampüste yaşanan tüm olayları anlatmaktadır. Öncelikle, tüm ağaçların ölmüş olduğu bir bahçeden bahseder. Sonra ise her türden ölüm yaşanmaya başlar.

Hikayeyi Harika Yapan Şey: Her ne kadar çocuklara bunu öğretmek isteseler de yetişkinlerin çoğu ölümle nasıl başa çıkacaklarını bilmez. Bu da, hayatın en temel konularında dahi bize yardımcı olmakta başarısız olan eğitim sisteminin ne kadar etkisiz olduğunu bize gösteriyor.

Nihayetinde, öğrenciler her şeye olan inançlarını yitiriyorlar ve yetişkinler kendi korkularını yenmek için bir sevgi gösterisi yapmak zorunda kalıyorlar. Hikaye yetişkinlerin ölümü açıklama ve anlamaktaki yetersizliğini ve sadece bunları yapabiliyormuş gibi görünmeye çalıştıklarını bizlere gösteriyor. Böylece bu yanlış anlaşılma döngüsü ve yaşamsal sorunlardan kaçınma devam edip gidiyor.

10. “Girl” yazan Jamaica Kincaid

Okuma Seviyesi: Oldukça Kolay

Bir anne kızına hayatını nasıl doğru şekilde yaşaması gerektiğini anlatır. Kızının buna karşı çıkma hakkı yoktur.

Hikayeyi Harika Yapan Şey: Bir kurgusu olmadığı için belki de bunun bir hikaye olduğunu söyleyemeyiz. “Kız,” küçük yaşlardan itibaren kızlara nasıl kendilerini kısıtlayarak yaşamaları gerektiğinin öğretildiğini anlatır. Anne kızına tüm ev işlerini yapmasını söyleyerek bunların onun tek amacı olduğunu ima eder.

Annesi bazen ona dikkatleri üzerine çekmemesini, erkek çocuklarıyla konuşmamasını ve erkeklerden her zaman uzak durmasını tembih eder. Diğer yandan, iyi bir hayat yaşamak için fırıncılara ve toplumdaki diğer uygun erkeklere cilve yapması gerektiğini de ima eder.

Bu hikaye, kızların büyürken yaşadıkları bu çelişkili fikirlerle ilgilidir.

11. “Rikki-Tikki-Tavi” yazan Rudyard Kipling

Okuma Seviyesi: Oldukça Kolay

“Rikki-Tikki-Tavi,” Hintli bir aileyi sık sık ziyaret eden bir firavun faresinin hikayesidir. Aile onu besler ve evin içinde gezinmesine izin verir ama ailenin erkek çocuğu Teddy’yi ısırmasından korkarlar. Bir gün bir yılan çocuğu ısırmak üzereyken firavun faresi yılanı öldürür. Sonunda sonsuza dek o ailenin bir parçası haline gelir.

Hikayeyi Harika Yapan Şey: Bu, insanlar ve hayvanların bir arada yaşamalarıyla ilgili sade bir hikayedir. Eski bir hikaye olsa da dili yeterince anlaşılırdır. Bize hayvanların da sevgi gibi duygular hissedebileceğini ve tıpkı insanlar gibi sevdiklerini koruyabileceklerini hatırlatır.

12. “Little Dorrit” Alıntı yazan Charles Dickens

Okuma Seviyesi: Oldukça Kolay

Dorrit, kendini bildi bileli babası hapishanede olan bir çocuktur. Borçlarını ödeyemeyen aile günlerini bir hücre içerisinde geçirmek zorunda kalır.

Dorrit dış dünyayı düşünür ve onu görmek için sabırsızlanır. Bu hikaye, bu ailenin o hücreden çıkmayı nasıl başardığı ve Dorrit’in onlara yardım eden herkese duyduğu hiç tükenmeyen minnettarlık ile ilgilidir.

Hikayeyi Harika Yapan Şey: Yasalar karşısında haksızlığa uğrayan genellikle fakirler olur. “Little Dorrit” de işlerin toplum içerisinde nasıl yürüdüğünü açıkça gösteriyor. Bu hikaye, borçlarını ödeyemedikleri için hükumet tarafından hapse mahkum edilen insanların hikayesi ve yazar aynısının kendi babasının da başına gelmesi nedeniyle bu tarihsel uygulamaya olumlu bakmıyor. Hikaye, zenginlerin fakirleri nasıl kandırdığını ve sonra da kendileri ceza almak yerine onları nasıl hapishanelere tıktıklarını anlatıyor.

13. “To Build a Fire” yazan Jack London

Okuma Seviyesi: Oldukça Kolay

Bir adam dondurucu soğuk ve dünyadan uzak Yukon adlı bir yere seyahat eder. Yanında ona eşlik eden sadece köpeği vardır. Bu yolculuk boyunca diğerlerinin verdiği tavsiyeleri göz ardı eder ve hayatının değerini hafife alır. Sonunda doğanın gerçek gücünü ve insan hayatının aslında ne kadar kırılgan olduğunu görür.

Hikayeyi Harika Yapan Şey: Yaşam ve ölüm arasındaki bu klasik kavga bizi her zaman büyülemiştir. Doğa genellikle korkulması ve saygı duyulması gereken bir güç olarak görülür. Bu hikayenin kahramanı aldırışsızdır ve insanların yardım amaçlı tavsiyelerine rağmen aptalca hatalar yapar. Doğanın gücünü fazlasıyla hafife alır.

Köpek ise bu tehlikeli durumda dikkatli ve makul olan taraftır. Hikayenin sonunda okuyucu hangisinin daha zeki olduğunu sorgular—doğayla baş edemeyen adam mı yoksa hayatta kalmayı başaran köpek mi?

14. “Evil Robot Monkey” yazan Mary Robinette Kowal

Okuma Seviyesi: Orta

Sly, kendi türünün diğer üyelerine kıyasla çok daha zeki bir şempanzedir. Tüm gününü çömlekçi çarkında kille oynayarak geçirmeyi sever ve kendi başına olmaktan hoşlanır. Ama bir gün okul öğrencileri ona kötü davrandığı zaman öfkelenir ve öfkeden ne yaptığını bilemez. Bunu gören öğretmen onu cezalandırır ve kilini elinden alır.

Hikayeyi Harika Yapan Şey: Sly topluma uyum sağlamayan bir karakterdir. Diğer şempanzelerden çok daha zekidir ama insanlar da onu kabul etmez. Doğal duygularıyla hareket ettiği için cezalandırılır. Ama sonunda öfkesini kontrol altına alma şekli onun birçok insandan daha olgun görünmesini sağlar. Hugo ödüllerine aday gösterilen bu hikayede birçok okur kendi yaşamlarından parçalar görebildikleri için Sly ile bir bağ kurmuştur.

15. “The Zero Meter Driving Team” yazan Jim Shepherd

Okuma Seviyesi: Orta

Chernobyl nükleer felaketi yirminci yüzyılın en ölümcül kazalarından biriydi. Bu hikaye, bir baba ve oğlunun gözlerinden bu hikayeyi anlatır. Aile bu felaket bölgesine yakın olma şanssızlığını yaşamıştır ve kazayı detaylarıyla anlatırlar.

Hikaye, masum yaşamları alan ve birçok nesli zehirleyen bu büyük patlama ile sonuçlanan yolsuzluklar silsilesini afişe etmektedir.

Teknik sözcükler ve yabancı sözcükler bu metni biraz daha zorlu hale getirmektedir. Bununla birlikte, hikayeyi takip etmek daha kolaydır.

Hikayeyi Harika Yapan Şey: Hükumetlerin kendi insanlarına yalan söylediği bir sır değildir. Ama bazen bu yalanlar insanların hayatlarına mal olur. Sıklıkla bu durumu normal olarak kabul ederiz, ama bu hikaye gözlerimizi bu umursamazlığın bedeline açıyor.

Bu hikaye okumayı hem kolaylaştıran hem de heyecanlı hale getiren küçük parçalara bölünmüştür. Meydana gelen olayların çoğu o zamanlar Sovyetler Birliği olarak bilinen yapı içerisinde normal kabul ediliyordu. Ve tıpkı diğer iyi hikayeler gibi bu hikaye de insan ilişkileri ve bunların tarihsel olaylar nedeniyle nasıl değiştiğini de işliyor.

16. “The Monkey’s Paw” yazan W.W. Jacobs

Okuma Seviyesi: Orta

Bir adam üç kişiye üç dilek dileme hakkı veren bir sihirli maymun pençesini Hindistan’dan getirir. White ailesi bunu adamdan satın aldıktan sonra bazen dileklerinin yerine gelmesini istemeyebileceklerini fark ederler.

Hikayeyi Harika Yapan Şey: Bazen bazı dilekler tutarız ama bunların sonuçlarını düşünmeyiz. Bu hikayede, ya birisinin ölmesi ya da bir şeylerin ters gitmesi nedeniyle karakterler diledikleri dileklerden hemen pişman olurlar. Karakterler bu dileklerinin insanların ve kendilerinin hayatlarını böylesine mahvedebileceğini hiç düşünmediklerini fark ederler.

17. “The Story of an Hour” yazan Kate Chopin

Okuma Seviyesi: Orta

Bayan Mallard hayati tehlikesi olan kalp sorunları yaşamaktadır. Eşi öldüğü zaman ona bu kötü haberi vermek için gelenler bunu son derece nazik bir şekilde yapmaya çalışırlar. Nihayet kocasının öldüğünü öğrendiğinde gözyaşlarına boğulur. Sonunda odasına gider ve kendisini odaya kilitler.

Bununla birlikte, gelecek hakkında düşünürken kocasının ölümüyle gelen özgürlük fikri onu heyecanlandırır. Bir saat sonra kapı çalınır ve kocası kanlı ve canlı karşısındadır. Onu gördüğü zaman kalp krizi geçirir ve ölür.

Hikayeyi Harika Yapan Şey: Evlilikler kadınlar için bir hapishane gibi olabilir. Bu hhikayedeki evlilik büyük bir yük gibi görünüyor. Hissettiği kedere rağmen Bayan Mallard, kocasının sınırlamalarından kurtulmanın verdiği umut ile sağlığını koruyabiliyor.

Ama eski hayatına dönmesi gerektiğini görür görmez vücudu bu yüke artık dayanamıyor. Bu hikaye, kısa bir süre içerisinde keder ve umut gibi insan duygularının bu çelişkili kapsamını ve bunların insan zihni ve bedeni üzerindeki etkilerini ele alıyor.

18. “A Tiny Feast” yazan Chris Adrian

Okuma Seviyesi: Orta

Temel karakterler Shakespeare’in ünlü oyunu “Yaz Ortasında Bir Gecelik Rüya”dan alınmıştır. Bununla birlikte, bu hikayede kurgu ve konsept tamamen farklıdır. Titania ve Oberon, evliliklerindeki problemlerle baş etmeye çalışan perilerin hükümdarlarıdır. Bir gün bir insan çocuk bulurlar ve onu evlat edinmeye karar verirler. Bu çocuğun ilişkilerini kurtarmalarına yardım edeceğini umut ederler.

Bununla birlikte, çocuk ölümcül bir hastalığa yakalanır ve periler, hiçbir zaman hastalık ya da ölüm bedir bilmedikleri için ne yapacaklarını bilemezler. Bu hikaye, onların daha önce hiç görmedikleri bir şeyi anlamaya çalışmalarının ve kendilerine hiç benzemeyen bir yabancıya duydukları sevginin trajik masalıdır.

Hikayeyi Harika Yapan Şey: Bu hikaye insan ilişkilerini hayali yaratıklar yoluyla ele almaktadır. Ebeveynlerin yaşadığı kederi ve insanın çocuğunun ileride kendisini hatırlayıp hatırlamayacağının bilinmezliğini konu almaktadır. Ayrıca, insanoğlunun karşısındaki bu bilinmezlik ve acizlik hissini hoş bir şekilde anlamaya çalışır.

 

Umarım İngilizceni geliştirirken bu kolay İngilizce kısa hikayeler sana zevk verecek.

İyi okumalar!


Dhritiman Ray bilim kurgu, düz yazı yazarı ve bir şairdir. Eğitim, psikoloji ve yaşam tarzı gibi konular üzerine uzmanlaşmıştır. Daha fazlasını öğrenmek için buraya tıklayın.

Enter your e-mail address to get your free PDF!

We hate SPAM and promise to keep your email address safe

Close