
Hey Noob! Interwebi keşfet: İnternet İngilizcesi 30 Argo Kelime
OMG r u ready 4 a blog post that’s totes awesome?
Bi saniye, ne??
Bu ilk cümle bir blog yazısına ait olmayabilir fakat sık sık acayip ifadeler, kısaltmalar ve bunlar gibi kelimeler İnternet’te bulacaksın.
Mesela, sosyal medya, yorum bölümleri, chat sayfaları ve online forumlar gibi yerlerde kullanılan İnternet İngilizcesi sana tamamen yeni gelebilir.
Bu yüzden İnternet’te konuşma bir kişiyle yüz yüze konuşmaktan veya e-postalarda yazılandan daha farklı gelebilir. Online İngilizce, oldukça gündelik ve kişisel ayrıca bir sürü argo kelimeler barındırıyor.
Bu duruma ayak uydurabilmen için çevrimiçi görebileceğin İngilizce İnternet dili de diyebileceğimiz, 30 İngilizce argo kelimeden oluşan bir liste hazırladık. Fakat öncelikle…
Download: This blog post is available as a convenient and portable PDF that you can take anywhere. Click here to get a copy. (Download)
İnternet İngilizcesi Günlük İngilizceden Nasıl Farklı?
Bugün iletişimimizin çoğu çevrimiçi olarak gerçekleştiği için İnternet kendi dilini geliştirmekte. Bu dil daha gündelik bile ve pek çok abbreviations (kelime ve ifadelerin kısaltılmış hali) içeriyor. İngilizce mesaj kısaltmalarını anımsa.
İnternet İngilizcesinin dünyasına dalmadan önce unutma ki İnternet argosunda pek çok küfür ve kötü söz var ve bazen bu kelimeler yanlış yazılıyor veya hatalı kullanılıyor. İnsanların çevrimiçi iken kullandıkları çoğu kelime, her zaman yüzü yüze iletişimde kullanılmaz. Bu yüzden online kullanım için İnternet İngilizcesi argo kelimeleri de öğren!
İngilizce daima değişiyor, ancak bu değişim yavaş bir tempoda gerçekleşiyor. Online, her şey daha hızlı oluyor. Söyleyişler, resimler ve videolar “viral” (bir insandan diğerine çok hızlı bir şekilde yayılan) hale geldiğinden dil hemen hemen her gün değişiyor. Çevrimiçi olduğun bir gün bir de bakıyorsun ki herkes yeni bir resim veya daha önce hiç duymadığın yeni bir deyiş paylaşıyor. Kimine göre bunlar da İngilizce cool sözler.
Bu kadar hızlı değişirken İngilizceye ayak uydurmak için FluentU‘daki İngilizce videolar ile öğrenmeyi dene. FluentU, en son film fragmanları ve müzik videoları gibi gerçek dünyadan videolar çeker ve bunları sana özel dil derslerine dönüştürür. Üstelik iOS ve Android mobil cihazlarında da kullanabilirsin.
Bazı İngilizce kelimeler, ifadeler, cümle kalıpları çok uzun süredir ortalıkta ve sıklıkla kullanılıyor. Eğer çevrimiçi olarak daha iyi iletişim kurmak istiyorsan öğrenmen gereken İnternet İngilizcesi argo kelimeler ve cümleler var, terimler de cabası. Bunların birebir Türkçe karşılıklarından ziyade neden kullanıldıklarını ve anlamlarını anlamaya çalış.
İnternet Kısaltmaları ve Argo
Biriyle vedalaşmak istersen genellikle sadece “bye” diyebilirsin. “Goodbye” kelimesi çok yaygın olduğundan zaman kazanmak adına bu şekilde kısaltılır.
Aynısı İnternet için de geçerli. İnternet argolarının çoğu kısaltmalardan oluşur. İşte en çok kullanılan İnternet abbreviations örneklerinden bazıları:
- lol — laughing out loud – yüksek sesle gülmek, çok komik
- brb — be right back – hemen dönüyorum
- btw — by the way – aklıma gelmişken, bu arada
- lmk — let me know – haberim olsun, beni haberdar et
- g2g — got to go – gitmeliyim
Belli bir kısaltmanın ne anlama geldiğini anlamadıysan Google’dan kontrol etmeyi dene. “what does [abbreviation] stand for?” diyerek arama yap ve [abbreviation] yerine karıştırdığın terimi yaz.
Bilmen Gereken 30 İnternet İngilizcesi Argo Kelime, İfade, Kalıp ve Kısaltma
Yalnızca birkaç web sitesinin kendi terminolojisi, kısaltmaları ve argoları var. İki sosyal medya sitesi Twitter ve Reddit kendilerine has pek çok argo kelime ve ifadeyi kullanıyor.
—Twitter’da—
1. Hashtag
Çoğu web sitesi ve bloğu, içeriğin araştırılmasını kolaylaştırmak için etiket kullanır. Twitter ilk kez ortaya çıktığında, bu etiketleri ekleme seçeneği yoktu. Twitter’ı kullanan insanlar gönderilerini etiketlemek için kendin yöntemlerini oluşturdular: hashtag.
Hashtag # sembolü anahtar kelimeden önce, boşluk bırakılmadan, kullanılır. Hashtag, İnternet geneline yayıldı ve artık sadece Twitter’da değil.
Popüler olan hashtag yani etiket örneklerinden biri Throwback Thursday (ne günlerdi) kısaltması olan #TBT sayılabilir. İnsanlar çocukluklarından eski şeyler paylaşır (telefon kablolarını ve çevirmeli modemleri hatırlıyor musun?) ve bu hashtagi kullanır. #TBT diğer sosyal medya web sitelerinde de kullanılır hatta perşembenin dışındaki günlerde bile kullanılır.
İşte bir başka komik hashtag #ICanEatWhateverIWant.
Example:
2. DM (Direct Message)
Bir direct message veya DM, Twitter’da biriyle özel olarak iletişim kurmak için kullanılır. Her bir kullanıcının, okuyup direkt mesaj atabileceği “Mesajlar” sayfası var.
Ayrıca kelime aşağıda gösterildiği gibi fiil olarak da kullanılıyor.
Örnek:
3. RT (Retweet)
Twitter’da bir retweet, birinin senin tweetini kendi takipçileri ile paylaşmasıdır. Retweeting, bir insanın yazdıklarını beğendiğin, fikrine katıldığın ve ekleyeceğin bir şey olduğu anlamına gelir.
Örnek:
Oh my gosh! Beyoncé just retweeted my tweet!! I can’t believe it!
Aman Allahım! Beyoncé şimdi tweetimi benim retweetledi!! İnanamıyorum!
—Reddit’te—
4. AMA (Ask Me Anything)
AMA, ilk defa paylaşım forumu ve topluluğu olan Reddit’te meşhur oldu. “Ask Me Anything”in (bana dilediğini sor)kısaltması, tanınmış veya ilginç bir geçmişi olan biri çevrimiçi olur ve topluluk tarafından sorulan sorulara cevap verir.
Örnek:
Even former President Obama has done an AMA!
Hatta eski Başkan Obama dahi bir AMA yaptı!
Eğer Reddit’i kullanıyorsan pek çok kısaltmanın kullanıldığını göreceksin, mesela ELI5 (Explain Like I’m 5 – Beş yaşındaymışım gibi açıkla), IIRC (If I Recall Correctly – yanılmıyorsam) ve TIL (Today I Learned – bugün öğrendim).
—Forumlarda—
Bir forum, insanların farklı konuları tartıştığı bir yorum panosudur. Forumlar da kendi argolarına sahip!
5. Bump
Forumlarda, konular genellikle en son alınan yorumdan itibaren listelenir. Eğer liste çok uzarsa, ikinci sayfaya geçer ve görünme olasılığı azalır.
Bir konunun tekrar listenin en üstüne çıkmasını istediğin zaman, sadece yeni bir yorum olarak “bump” yazarak konuyu listenin üst sıralarına tekrar çıkarırsın.
Örnek:
I still don’t know what kind of bug I found in my sink. Bump!
Lavabomda ne tür bir böcek bulduğumu hala bilmiyorum. Bump!
6. Troll
Çevrimiçi, troll insanları kızdırmayı ve tartışma başlatmaktan keyif alan kişiye denir. Troller genellikle mümkün olduğunca çok insanı kızdıracak veya sinirlendirecek şekilde yorumlara cevap verirler veya gönderiler paylaşırlar.
“Don’t feed the trolls”, “Trolleri besleme” diye online bir deyiş var. Bu onlarla etkileşime geçmemen gerektiği anlamına geliyor çünkü bu yalnızca onları cesaretlendirecektir.
Forumlarda takılan troller ile sık sık karşılaşabilirsin fakat Facebook’tan bir gazetenin yorum bölümüne kadar çevrimiçi her yerde olabilirler.
Örnek:
A: Someone left a mean comment on my blog post.
A: Birisi blog yazıma kaba bir yorum bıraktı.
B: Ignore him, he’s just trolling you.
B: Onu boş ver, sadece seni trolliyor.
7. Lurker
Bir forumu, bloğu veya web sitesini sık sık ziyaret eden fakat hiç bir yorum bırakmayan kimseye denir. Kelime çevrimdışı konuşmalarda da kullanılabilir – “to lurk” gizlenmek, pusuya yatmak anlamında.
Örnek:
I really want my lurkers to comment, so I’m going to have a giveaway on the blog!
Gerçekten gizli meraklılarımın yorum yapmasını istiyorum bu yüzden blogda bir açıklama yapacağım.
—Genel Internet Argosu—
8. Meme
“Meme” kelimesi uzun bir süredir Internet’te dolaşıyor. İnternet’in dışında kelime, genellikle taklit yoluyla bir kişiden bir başkasına aktarıldığı için gelişen kültürün bir parçası olarak tarif edilir. Bir meme yani mem bir fikir, bir ses, bir resim gibi aktarılıp değiştirilebilecek her şey olabilir.
Ancak çevrimiçi de olsa bir mem, kopyalanabilen ve tekrar tekrar düzenlenen, değiştirilen bir resim, metin veya videodur. Çoğu zaman, insanlar resme veya metine kendi komik değişikliklerini eklerler.
Grumpy Cat veya Confession Bear gibi birkaç memi daha önceden görmüş olabilirsin.
Eğer belirli bir memin ne anlama geldiğinden tam emin değilsen Know Your Meme‘de gerekli bilgileri bulabilirsin.
Örnek:
When the singer Drake released his ridiculous music video for “Hotline Bling,” it immediately became a meme. People copied and parodied the video with their own silly videos and vines.
Şarkıcı Drake, “Hotline Bling”in komik videosunu yayınladığında hemen bir mem oldu. İnsanlar kopyalayıp kendi komik videolarını veya çok kısa videoları ile oldukça gülünç taklitlerini yaptılar.
9. Facepalm
A facepalm, avuç içini yüzüne koyduğun bir hareket. Bu genellikle birine bir şey çok açık veya akıllıca olmayan bir şekilde söylendiğinde yapılır. Utandığında insanın yüzünü eliyle kapaması hareketi.
Örnek:
A: I just realized the Apple logo looks like an apple!
A: Apple’ın logosunun elmaya benzediğini yeni fark ettim!
B: …*Facepalm*
10. Epic fail
Genellik kolayca kaçınılabilecek bir hatadan dolayı insanlar başarısız olduklarında, çevrimiçi insanlar buna “epic fail” derler. “Epic” kelimesi, aslında efsanevi kahramanların uzun ve muhteşem maceralarını anlatan eski şiirleri ve hikayeleri ifade eder.
Bugün biz “epic” kelimesini devasa veya önemli olan bir şey hakkında konuşmak için kullanıyoruz mesela dün gece yediğimiz efsane sandviç gibi.
Örnek:
Did that guy just crash his bike into the only tree on the street? What an epic fail.
Dün gece caddedeki tek ağaca motoruyla çarpan adamı gördün mü? Ne büyük fiyasko!
11. All the things
İnternet İngilizcesi argo tabirlerden biri de bir blog yazarının neden asla bir yetişkin olmayacağını anlattığı Hyperbole and a Half‘daki bir blog yazısından geliyor. Resmin birinde büyük başarısıyla övünen bir kız var ve “Clean all the things!” der.
Şimdi bu ifade bir abartma olarak kullanılıyor ve genellikle “X all the Y” şeklinde oluyor: Eat all the pizzas, catch all the Pokemon, pass all the tests. Bu da aslında bir mem!
Örnek:
When I get rich I’m going to buy all the houses. All of them.
Zengin olduğumda ne var ne yoksa bütün evleri alacağım. Hepsini.
12. I can’t even
Bu, “I’m speechless” “söyleyecek söz bulamıyorum” demenin bir başka yoludur. Bir şey o kadar olağanüstü veya inanılmazdır ki söyleyecek herhangi bir söz bulamadığında bu ifade kullanılır.
Gramer açısından tam bir cümle veya düşünce değil fakat İnternet’te olduğu gibi kullanılır. Bazen bu ifade “literally” (tam olarak) kelimesiyle eşleştirilir ve “Literally, I can’t even” ya da “Literally, I can’t” şeklinde kullanılır.
Örnek:
What just happened?! I can’t even. Ne oldu? Söyleyecek söz bulamıyorum.
13. Well played
Biri çok akıllıca bir cevap verdiğinde “well played” diyebilirsin. Günlük konuşmada bunun karşılığı “touche” (yenildiğini kabul eden söylediği söz).
Biri açık bir şekilde yanlış olduğunu ispatladığı zaman “Well played” kullanılabilir.
Örnek:
A: This is the best Tuesday ever!
A: Bugün en iyi salı!
B: Today’s Wednesday.
B: Bugün çarşamba!
A: …Well played.
A: …Ayy! Çok iyiydi.
14. FAQ (Frequently Asked Questions)
Pek çok web sitesinin FAQ yani SSS bölümü var. Burası sık sorulan soruların ve cevaplarının bulunduğu yer.
“FAQ” terimi, konuşmalarda sık kullanılmaz fakat web sitelerini gezerken bu işine çok yarayacak.
Örnek:
FluentU has a pretty impressive and large FAQ! FluentU’nun oldukça etkileyici ve büyük bir SSS’i var.
15. Totes / Adorbs
“Totes” ve “adorbs”, “totally” (tamamen) ve “adorable” (sevimli) kelimelerinin kısaltılmış halidir. Bu kelimeleri söylemenin sevimli şekilleridir ancak genellikle genç kadınlar tarafından kullanılır. “Totes” anlamı güçlendirmek için kullanılır.
Örnek:
That bag is adorbs, you should totes get it. Bu çanta sevimli, kesinlikle almalısın.
16. Just sayin’
Bu ifade bir cümlenin sonunda anlatılana inanmaya gerek olmadığını göstermek için kullanılır. Çoğu zaman kaba ve kötü bir cümleyi ifade etmenin ve onu daha kibar hale getirmenin yoludur.
Örnek:
You look like you haven’t slept in days! Just sayin’…
Günlerdir uyumamış gibi görünüyorsun! Lafın gelişi…
17. Pwned
Çoğunlukla çevrimiçi oyunlarda kullanılır, “pwned”, “owned” kelimesinin uluslararası yanlış yazılışıdır.
Örnek:
I studied so hard but still got an F… that test pwned me.
O kadar çok çalıştım ama hala F… alıyorum bu test beni ezip geçiyor.
18. Lag
Yeteri kadar sabit bir İnternet bağlantın veya harika bir bilgisayarın olsa bile muhtemelen lag, gecikme, yaşamışsındır. Lag yani gecikme bir bilgisayar uygulamasının cevap vermesi yavaşladığında veya eksi bir donanım veya zayıf bağlantı yüzünden herhangi bir cihaz yavaşladığında ortaya çıkar.
İnternet İngilizcesi argo kullanımlar arasında bu ifade, videolar veya online oyunlar gerçek zamanda neler olduğunu göstermek için çok yavaş/tutarsız olduğunda sıklıkla kullanılır.
“Lag” kelimesi İnternet’in dışında da kullanılır, geride kalmak veya herkesten daha yavaş gitmek şeklinde benzer anlama sahiptir.
Örnek:
I could have gotten an amazing photo of a butterfly, but my camera app lagged and the butterfly flew away.
Kelebeğin inanılmaz bir fotoğrafını çekebilirdim fakat kamera uygulamam gecikti ve kelebek uçup gitti.
19. Noob
İşte İnternet İngilizcesi argo ifadelerden bilmen gereken biri daha. Bir şeyde yeni olan, yeni başlayan, acemi, çaylak kişidir. Noob birinin bir konuya karşı ilgisiz olduğunu veya bir şeyde iyi olmadığını söylemenin kaba bir yoludur veya yeni olduğunu ve bilmediğini açıklamanın bir yolu olabilir. “newb” veya “n00b” (sıfır rakamı “o” harfi olarak kullanılır) şeklinde yazıldığını da görebilirsin.
Örnek:
Please forgive my English skills, I’m just a noob.
Lütfen İngilizcemi bağışlayın, ben yeniyim (çaylağım, acemiyim).
20. TBH (To Be Honest)
“To be honest” ifadesi çevrim içi veya dışı aynı şekilde kullanılabilir. Söylediğin cümleye aslında hiç bir şey eklemeyen tamamlayıcı bir ifadedir.
Fakat pek çok insan söylediklerinde daha dürüst olduklarını, gerçekten inandıklarını veya söylemeden önce etraflıca düşündüklerini hissettikleri zaman kullanırlar.
Örnek:
I’ve never watched the original Star Wars trilogy, TBH.
Dürüst olmak gerekirse ben hiç Star Wars üçlemesini izlemedim.
21. IMHO (In My Humble Opinion)
“In my humble opinion,” veya sadece “in my opinion” tartışılan bir konu hakkında kendi düşüncelerini ifade etmeden önce kullanılır. “Humble” kelimesini ekleyerek fikrinin daha önemli veya değerli görünmesini sağlarsın.
Örnek:
IMHO, Cher is still the best singer.
Naçizane bana göre, Cher hala en iyi şarkıcı.
22. Photobomb
Fotoğrafçının kasıtlı dahil etmediği biri veya bir şey bir resimde beklenmedik bir biçimde görünmesidir. İnsanlar fotoğraf çekerken hayvanların habersiz bir şekilde fotoğrafa girdiği yani photobomb yaptığı pek çok çevrimiçi resim var.
Bazen aynı şeyi insanlar diğerleri resim çekerken kasıtlı olarak son saniyede resme gizlice girerek photobomb yaparlar mesela bu resimde olduğu gibi.
Örnek:
This would have been a great picture if that bird hadn’t photobombed it at the last second!
Eğer şu kuş resme son anda girmeseydi harika bir resim olacaktı.
23. Spam
Spam, sana özel veya anlamlı olmayan bir çeşit e-posta (ve normal posta). Spam e-postaları yani yığın e-postaları, hiç almak istemeyeceğin sinir bozucu reklamlardır. Pek çok spam, Google ve Yahoo gibi email hizmeti sağlayıcıları tarafında ayrı bir “spam” veya “gereksiz” klasörüne filtrelenir.
Örnek:
I’m waiting for an important email but all I keep getting instead is spam.
Önemli bir mail bekliyorum fakat bunun yerine spam alıp duruyorum.
24. Trending
Trend, şu anda popüler veya moda olan şeydir. Bir şey İnternet’te trend haline geldiğinde çok popüşlerdir ve herkes ondan bahseder. Çevrimiçi ve sosyal medyada neyin trend olacağı daima değişiyor ve güncel olaylardan ve popüler kültürden sıklıkla etkileniyor.
Örnek:
Twitter and many news sites have a “now trending” section, where you can see the most popular topics or keywords right now! Twitter’da ve pek çok haber sitesinde, hemen en çok popüler olan konuları ve anahtar kelimeleri görebileceğin “şimdi gündemde olanlar (trend olanlar)” bölümü var.
25. Handle / Alias
Ayrıca “username” adı da denilen handle veya alias, bir web sitesi için seçtiğin takma adındır. Gerçek ismin yerine başkaları tarafından görülebilecek ismindir.
Hem “handle” hem de “alias” normal İngilizceden gelen kelimelerdir ve aynı anlama gelirler: kimliğini korumak için kendi ismin yerine kullandığın ad. Diğer pek çok argo kelime gibi bu kelimeleri de casusluk filmlerinde kullanıldığını duymuş olabilirsin.
Örnek:
I wanted to make my Twitter handle but it was already taken.
Twitter kullanıcı adımı @JamesBlondDoubleOhSeven yapmak istedim fakat çoktan alınmış.
26. Haha
Bu tam olarak kahkaha gibi görünüyor değil mi? Haha, “mwahaha”nın kötü kuzenidir ve göbek gülüşü “bahaha” hepsi İngilizcede kahkahanın yazılış şeklidir.
Diğerlerini yazarken göremediğin için “haha” yazmak, şaka yaptığını veya komik olduğunu düşündüğünü göstermenin iyi bir yoludur.
Örnek:
My cat is trying to fit inside the cereal box hahaha
Kedim bir kahvaltılık gevrek kutusuna sığmaya çalışıyor hahaha!
27. IRL (In real life)
Çevrimdışı var olan bir şeyden bahsederken “gerçek hayatta” demek için IRL kullanabilirsin.
Örnek:
My screen name is because I’m a doctor IRL.
Ekran ismim doktor olduğum için DoctorAwesome fakat gerçek hayatta doktor değilim.
28. NSFW (Not Safe For Work)
NSFW (iş için güvenli değil), eğer işteysen bakmanın uygun olmayacağı herhangi bir şeyi içeren bir bağlantıdan önce bir uyarı olarak kullanılır. Bu bağlantılar genellikle, çıplaklık, cinsellik içerikli resimler, sadece küfürler veya bunlara baktığını patronunun bilmesini istemeyeceğin herhangi bir şey içerebilir.
Örnek:
This is a great article about Victoria’s Secret models. This is a great article about Victoria’s Secret models. NSFW!
Victoria’s Secret modelleri hakkında harika bir makale. İş için güvenli değil.
29. TL;DR (Too Long; Didn’t Read)
Bir sohbette olduğu gibi çevrimiçi yorumlar genelde kısadır. Bir yorum çok uzun olduğunda “çok uzun; okunmadı” demek için “TL;DR” (Çok uzun; Okunmadı) veya yalnızca “TLDR” diyerek cevap verebilirler. Bu, kişinin yoruma hızlıca göz gezdirdiği (veya sadece çok uzun olduğunu işaret ettiği) anlamına gelir.
Şimdilerde bu ifade, ne söylediğini özetlemenin de bir yolu olmuş durumda. Eğer uzun bir makale veya yorum yazarsan öncesinde yazdıklarını özetleyen bir cümle ile TDLR sonuna ekleyebilirsin.
Örnek:
TLDR: This article is about English Internet slang.
Özetle: Bu makale İngilizce İnternet argosu hakkında.
30. OTL
Bu eğlenceli bir şey çünkü neyin kısaltması olduğunu anlamam uzunca bir süremi aldı. Aslında hiç de bir kısaltma değil – Bir emoji (bir ifadeyi veya hissi göstermesi için kullanılan simge)
Yere diz çöken bir adamdır ve hayal kırıklığını ve çaresizliği göstermek için kullanılır. Kafası “O” solda, kolları “T”nin gövdesi ve sırtı üstte ve “L” diz çöken ayakları.
Örnek:
Someone ate the last cookie…. OTL
Birisi son kurabiyeyi yemiş… OTL
Artık pek çok İngilizce havalı kelimeler, ifadeler, kısaltmalar ve kalıplar ile İnternet İngilizcesi konusunda kendini donattın. Online İngilizce devamlı değişiyor fakat anlamadığın bir şeye sözlükten bakmak da bir o kadar kolay.
İnternet İngilizcesi argo tabirlerden en çok kullanılan bu 30 kelimeyi öğren ve online İngilizce konuşmaları anlamaya bir adım daha yaklaş.