
İngilizce Telaffuz Öğrenmek için 10 Basit Strateji
İngilizce öğrenirken gördüğün daima duyduğun şey değil.
Günümüzün dünyası giderek daha da harika oluyor. Dünya daha da birbirine bağlı hale geliyor bu sayede daha fazla insan yeni diller öğreniyor.
İngilizce dünyanın en popüler ve en rağbet edilen dili, Fransızca, Almanca gibi dillere olan yakınlığı öğrenilmesini çok daha kolaylaştırıyor.
Sadece bir şey var: İngilizce insanların düşündüğü kadar kolay değil ve bunun sorumlusu da tuhaf telaffuz kuralları. İngilizce telaffuz öğrenme zorunlu bir hal alıyor.
Örneğin kelimelerin okunuşları ve telaffuz edilişleri aynı olan İspanyolcanın aksine İngilizce yazıldığından farklı konuşulur. Aynı şekilde yazılmalarına rağmen iki kelime birbirinden tamamen farklı söylenebilir. Örneğin, tough (“tuff” – çetin) ve though (“thoh” – rağmen) sadece bir harf ile birbirinden ayrılır ama tamamen farklı söylenir.
Diğer her dilde olduğu gibi İngilizcede de istisnalar ve tuhaflıklar, hatta telaffuzda bile var ve bunların püf noktalarını öğrenmek kabus gibi gelebilir fakat dil öğrenme açısından her ikisi de gerekli ve çok ilginç.
Neden İngilizce Telaffuz Pratiği Yapmalısın?
Telaffuz pratiği yapmanın pek çok önemli nedeni var:
- Telaffuzunu geliştirmek, okumada, yazmada ve iletişimde faydalı olur.
- Telaffuzun daha iyi anlaşılması özellikle konuşmalarda daha az karışıklığa yol açar.
- Daha önemlisi bir ilerleme işaretidir ve İngilizce iletişim kurarken kendini daha güvende ve rahat hissetmeni sağlar.
İngilizce Telaffuza Hakim Olmak için 10 Basit ve Faydalı Strateji
İngilizce telaffuza hakim olmak nihai hedef olabilir fakat buna ulaşmak için sadece tek bir yol olduğu anlamına gelmez. Hayattaki diğer şeyler de olduğu gibi hedeflerini gerçekleştirmek için herkesin kendi yolları vardır. İhtiyaçların ve isteklerin ne olursa olsun bu stratejiler İngilizce telaffuz öğrenme konusunda sana çok büyük yardımı olacak.
1. Nasıl Konuşmak İstediğini Bil
İngilizcede farklı birçok farklı ses kullanılır. İngilizce kelimelerin okunuşu bir bölgeden diğerine önemli ölçüde değişebilir. Örneğin, Birleşik Krallık nispeten küçük olabilir ama bu videoda görüldüğü gibi kendine has bir karakter taşıyan farklı aksanlar ile oldukça zengindir.
Nereye gittiğine ve orada ne kadar kalacağına bağlı olarak atacağın ilk adım yerel insanların sesleri nasıl çıkardıklarını anlamak olacak. Bu onların ne söylediklerine uyum sağlamanı ve bunları tamamen anlamana yardım edecek.
Konuşmak istediğin aksanda konuşan kimseyi tanımıyorsan yukarıdaki gibi videoları izlemeye devam et. Bu Amerikan telaffuzu kılavuzu gibi web sitelerini ziyaret edebilirsin.
2. Sana Problem Çıkaran Kelimelere Odaklan ve Onları Böl
Uzun, kafa karıştırıcı harf yığınlarıyla karşılaştın mı? Bazı kelimeleri farklı söylemeyi unutuyor musun?
Ne zaman bir duvara toslarsan ve acayip bir kelimeyi nasıl telaffuz edeceğini bilmiyorsan, dur, mola ver ve bu kelimenin özelliklerine çok dikkat et. Bu özelliklere yazılış, hece ve anlam dahildir.
Yapacağın şey, o uzun ve karmaşık kelimeyi alıp parçalara ayırmak. Sonra yavaşça onu tekrar bir araya getir.
Örneğin: İngilizcede en çok yanlış telaffuz edilen kelimelerden biri February (şubat). İnsanlar onu Feb-yu-airy şeklinde telaffuz etmeye devam ediyorlar. Eğer daha yakından bakarsan ortadaki r fark edeceksin ve onu parçalamak onun aslında Feb-ru-airy diye telaffuz edileceğini ortaya çıkaracak.
Bu kelimeler için #1’e tekrar bakmalısın. Amerikalılar dahi February’deki r telaffuz etmezler. Bölgesel telaffuzlar, mutlaka doğru İngilizce telaffuzlar olmayabilir.
Hatta bu yöntemi kullanmak kaç tane kelimenin gerçekten telaffuz edildiğinin sanıldığını anlamanı sağlayacak.
Ancak İngilizcedeki kelimelerin her zaman hecelendiği gibi söylenmediği aklında bulunsun bu yüzden bu kelimeleri yavaşça pratik yap ve her ihtimale karşı yakınlarında bir sözlük bulundur. Eğer hala kelimeleri bölme konusunda sorun yaşıyorsan bu kılavuz sana yardımcı olacak.
3. Yüksek Sesle Oku ve Kendi Sesini Kaydet
Herhangi bir zorluk karşısında ilerleme sağlamanın en iyi yolu gösterdiğin gelişimi takip etmek. İngilizce telaffuz pratiği yapmak için yüksek sesle ve açık bir şekilde okurken kendini kaydetmen bunu yapmanın en iyi yolu, bu gelişimini görmen açısından sana büyük bir fırsat verecek.
Kendi ses tonuna alıştıktan sonra (herkese kendi sesini duymak itici gelir) daha büyük aşama kaydettiğini göreceksin. Kendini İngilizce konuşurken kaydettiğinde aylar ve yıllar sonra ne kadar geliştiğini ileride göreceksin.
4. Kelimelerin Ritmini Yakından Dinle
Hayatta her şey bir çeşit düzende gerçekleşir. Hayatın güçlü bir ritmi var. Aksi takdirde her şey düzensiz ve rastgele olurdu.
Tıpkı farklı müzik parçalarına ait şarkı sözlerini yakından dinleyerek şarkıları ezberleyip anladığımız gibi ritimlerini ve belirli hecelerin seslendirilişini dikkatli bir şekilde dinleyerek zor kelimelere hakim olabilir, çok iyi bir şekilde öğrenebiliriz.
Kelimeler duygularla birlikte değişir ve kelimelerin nasıl söylendiğini duymak da anlamlarından daha fazlasını sana anlatır.
Kelimelerin tonlaması veya tınısı anlamlarını etkiler. Kelimenin hangi kısmının vurgulandığına ve cümlede nerede kullanıldığına göre ya bir isim ya da fiil olabilir.
Bunu anlamak bile bir kelimenin telaffuzunu daha net yapar. Örneğin, refuse ve refuse kelimeleri. Eğer REH-fyuz olarak seslendirilirse çöpten(isim) bahsetmiş oluruz fakat reh-FYUZ olarak seslendirilirse bir şeyi ret etmek, hayır demek anlamına gelir (fiil).
Burada anahtar, kelimenin nasıl kullanıldığını dikkatlice dinlemek. Konuşmalarında kullanmak için yeteri kadar kendini rahat hissedene kadar pratik yaparken onları parçalara ayır.
5. İngilizce Web Sitelerine, Podcastlere ve YouTube Kanallarına Abone Ol.
Konu dil öğrenmeye geldiğinde İnternet en iyi dosttur. İnternet, İngilizceye hakim olmana yardım edecek çok çeşitli sayısız kaynak içerir.
FluentU, başlamak için harika bir yer! İngilizce öğrenme yolculuğunda sana yardımcı olacak gerçek dünyadan videolar, ses kayıtları ve podcastlerden oluşan mükemmel bir seçki sunar. FluentU, yalnızca pasif bir şekilde video izlemekten ibaret değil aktif bir şekilde İngilizce öğrenme ve pratik yapmaktır.
Özellikle etkin öğrenme araçları en iyi yanıdır. Tanımı ve telaffuz kaydı için ekrandaki alt yazılı herhangi bir kelimenin üzerine tıkla. Seçtiğin videoları izlerken karşılaştığın kelime ve gramer bilgilerinden özel olarak oluşturulmuş kelime listeleri, multimedya flaş kartlar ile yeni dil derslerini çalışabilir ve öğrendiklerini pekiştirebilirsin.
Bu hoşuna gittiyse sana harika haberlerim var. iOS veya Android mobil uygulamalar sayesinde FluentU ile her yerde pratik yapabilirsin.
Ayrıca farklı dillerde özellikle İngilizcede akıcılık kazanabilmeleri için insanlara yardım etmek amacıyla çalışan bir çok sosyal ağ grubu ve web sitesi var. Bu konuya gelmişken…
6. İletişim Anahtardır: Daima Biriyle Pratik Yap
Native speaker gibi İngilizce konuşmanın en iyi yolu gerçekten biriyle konuşmak. İster sınıfta ol ister parkta yürü yalnızca İngilizce konuşmalısın.
Yakınında yaşayan ana dili İngilizce olan birini tanımıyorsan bundan dolayı ilerlemenin engellenmesine izin verme. Daha önce bahsettiğim gibi dil öğrenenlerin birbirleriyle iletişime geçebilecekleri ve birbirlerine bir şeyler öğretebilecekleri pek çok forum ve web sitesi var.
Google+ bunun harika bir örneği: öğretmenler ve öğrenciler olarak dünyanın dört bir tarafından insanlar bu küresel sınıfa katılmakta. Bu, telaffuzunu geliştirmen için rahat ve keyifli bir ortam oluşturur ve ayrıca dünyanın her yerinden arkadaşlar edinebilirsin.
7. Haberleri İzle
Her zaman haberleri izlemeyi sevmesen bile telaffuzunu iyice geliştirmek için bunu harika bir araç olarak kullanabilirsin. Haber spikerleri mesajlarını daha iyi iletebilmek için daha yavaş ve açık bir şekilde konuşmaya yatkındırlar. Eğer alt yazılar kullanılabiliyorsa bu işleri daha da iyi hale getirir. Haberleri izlemek, İngilizce kelimeleri her zamanki bağlamlarında kullanımlarını görmeni ve gerçek hayatta nasıl seslendirildiklerini duymanı sağlar. Ayrıca haberlerde, mesajları daha da güçlendirmek için pek çok resim ve video kullanılır bu da anlamanı kolaylaştırır.
Kullanılabilecek iyi bir web sitesi BBC (İngiliz İngilizcesi) veya CNN (Amerikan İngilizcesi).
8. Okuma ve Telaffuz Hakkında bildiklerini Unut
Daha önce bahsettiğim gibi İngilizce söylendiğinden çok daha farklı görünen kelimeleriyle tanınır. Türkçede okuduğun şey duyduğunla aynıdır bu yüzden İngilizcede bazı kelimelerin söylenişi zor bir bulmacaymış gibi gelebilir ( though ve through kelimelerini hatırladın mı?).
Bu nedenle Türkçede ya da her hangi bir dilde bildiklerini, diğer bir dile, İngilizceye aktarmamalısın. Türkçede olduğu gibi İngilizceyi okumak sadece kafanı karıştırır.
9. Sözlükler Arkadaşın
İşler zorlaştığı zaman sözlükler her zaman sana yardım etmek için varlar. Özellikle akıllı bir telefonun varsa bir tane bulundurmak her zaman iyidir. Merriam-Webster sözlük uygulaması, her kelime için basit ama çok etkili bir telaffuz rehberi içeren harika bir örnek.
Bunlar sana yardımcı olmakla birlikte neler bilmen gerektiğini de anlatacaklar. International Phonetic Alphabet (IPA) (Uluslararası Fonetik Alfabesi) çalışmaları yapmak bir kelimeyi tam olarak nasıl telaffuz edeceğini öğretecek. Bu zorlayıcı olacak fakat IPA’ya hakim olduktan sonra hiçbir İngilizce kelime sana zor gelmeyecek.
10. Yavaş Sorunsuzdur, Sorunsuz Hızlıdır.
Bir kelimenin nasıl telaffuz edildiğini öğrendikten sonra heyecanlanıp hızlı bir şekilde konuşmaya başlamak kolaydır fakat yapılacak en iyi şey sabırlı olmak ve bir kelimeyi mükemmel bir şekilde söyleyene dek yavaşça pratik yapmaya devam etmek. İngilizce telaffuz öğrenmede aceleci olma. Arkadaşların ve öğretmenin bunu anlayışla karşılar bu yüzden komik bir şekilde veya yavaş konuştuğun için üzülme! Bir dil öğrenmek varılacak yerle ilgili değil yolculuğun kendisiyle alakalıdır. Bu yüzden zaman ayır ve keyif al.
Diğer Harika Kaynaklar
İngiliz Aksanı ve Diyalekt Kılavuzu
Macmilan Online Sözlük (İngiliz ve Amerikan Telaffuzu ile)
Basit Telaffuz Rehberi (Wikipedia)