
Saat Kaç? Şimdi İngilizce Saatler Nasıl Söylenir Öğrenme Zamanı!
Herkes yeni bir dil öğrenmeye başladığında sayıları öğrenir.
Bununla birlikte, zaman hakkında konuşmak sadece saat üzerindeki sayılardan ibaret değildir.
Saati söyleyebilmek her dili konuşabilmenin başlıca gerekliliğidir.
Dolayısıyla, sadece saat üzerindeki rakamları söylemek yerine İngilizce konuşan kişilerin kullandığı sözler ve terimleri kullanarak anadilinmiş gibi İngilizce konuşabilirsin.
Bu yazıda bulacağın sözler ve sözcükleri yaşadığın şehirde ya da seyahat ederken kullanabilirsin ve bunlar İngilizce alıştırması için tuttuğun günlüğün bir parçası haline gelebilir.
Bu yazı sayesinde saati doğal bir şekilde söyleyebilmek için ihtiyacın olan her şeyi, İngilizce saatler nasıl söylenir öğreneceksin!
Saat Kaç? İngilizce Saatler Nasıl Söylenir Öğrenmek için 9 Önemli Başlık
Download: This blog post is available as a convenient and portable PDF that you can take anywhere. Click here to get a copy. (Download)
1. Günün Saati Hakkında Konuşmayı Öğren
Rakamlar sana saati tam olarak söyleyebilir. Bununla birlikte, pek çok kişi detaya girmek yerine o günün saatinden genel anlamda bahseder. İşte saati tam olarak söylemek gerekmediği zaman duyabileceğin sözcükler.
Noon
Noon, öğlen saat 12 anlamına gelir.
“What time are we meeting this weekend?”
“Bu hafta sonu kaçta buluşuyoruz?”
“Around noon, so we can sleep in.”
“Öğlen gibi, böylece erken kalkmamız gerekmez.”
Midday
Öğlen saatinin günün ortasında olması nedeniyle midday bazen noon ile aynı anlama gelir. Midday aynı zamanda 11:00 ile 14:00 arasındaki herhangi bir saat olabilir
Bu zaman aralığı insanların genellikle öğle yemeği yemeye başladıkları ve bitirdikleri zamandır (yani gün ortası).
“It is supposed to be very hot and sunny today at midday.”
“Bugün gün ortasında havanın çok sıcak ve güneşli olması bekleniyor.”
Afternoon
Bu sözcüğün, “öğle geçtikten sonra” anlamına gelmesi onun gerçek anlamda çok yönlü olmasına neden olur. Bu da öğle (12:00) ile gün batımı (genellikle 18:00 suları) öncesi herhangi bir saati ifade edebilir. Eğer ekvator üzerinde yaşamıyorsan, gün batımı saati mevsimlerle birlikte sürekli olarak değişir. Kış aylarında gün saat 16:00 kadar erken ve yaz aylarında da saat 21:00 kadar geç batabilir. Bu da “öğleden sonra” sözünün mevsime göre kısa ya da uzun bir zamanı ifade edebileceği anlamına gelir.
“I’m busy all afternoon so let’s have dinner together tonight.”
“Öğleden sonra boyunca meşgul olacağım, bu yüzden bu gece birlikte akşam yemeği yiyelim derim.”
Midnight
Midnight, gecenin ortası yani gece yarısı anlamına gelir. Ama günümüzde çoğu kişi bu sözcüğü gece saat 12:00’yi (12:00 a.m.) yani bir sonraki günün başladığı saati ifade etmek için kullanıyor.
Midnight hours tümcesi ise 12:00 ile 3:00 (3:00 a.m.) arasındaki herhangi saati ifade etmek için kullanılıyor.
“People kiss on New Years Eve at midnight.”
“İnsanlar yılbaşı gecesi saatler gece yarısını gösterdiğinde birbirini öper.”
Twilight
“Twilight” bazıları için popüler bir kitap ve film serisinden başka bir şey ifade etmeyebilir, ama alacakaranlık ya da seher vakti aslında güneşin gökyüzünü henüz çok az aydınlatmış olduğu saattir. Bu terim genellikle ya güneş doğmadan hemen öncesi ya da güneş doğduktan hemen sonrası anlamına gelir. Günün bu saatini hatırlamanın en iyi yolu, onun gün sonlanırken ve yeni bir gün başlarken gökyüzünün renginin mavi veya mor bir tona büründüğü bir geçiş zamanı olduğunu hatırlamaktır.
“I love the way that the trees look at twilight.”
“Alacakaranlıkta ağaçların aldığı görüntüye bayılıyorum.”
Sunset ve Sunrise
Güneş batarken (setting) ya da doğarken (rising) bu olaylara sunset (gün batımı) ve sunrise (gün doğumu) denir. Gün batımı, alacakaranlığın hemen ardından gökyüzünün henüz kararmadan önce pembe ve turuncu bir renk almaya başladığı zamandır. Gün doğumu ise güneşin sabah kendini göstermeye başladığı (sabah alacakaranlığından sonra) ve gökyüzünün gün batımında olduğu gibi pembe ve turuncu bir renk almaya başladığı zamandır.
“Let’s climb the mountain before sunrise so we can watch the sun come up.”
“Hadi gün doğumundan önce dağa tırmanalım, böylece güneşin doğuşunu izleyebiliriz.”
“I would rather leave in the afternoon and watch the sunset.”
“Öğleden sonra yola çıkıp gün batımını izlemeyi tercih ederim.”
After Dark
Günün hava karardıktan sonraki saatleri genellikle saat 21:00 ile gece 01:00 ve hatta daha da sonraki saatleri arasındaki zamandır. Bu tümce aynı zamanda bir şehirde gece hayatının (nightlife) başladığı ve insanların güneş tamamen battıktan sonra bir şeyler içmek veya dans etmek için dışarı çıktığı zamanı ifade edebilir. Bu zaman terimini hatırlamanın iyi bir yolu da bu zaman diliminde çoğu insanın uyuyor ya da uyumak üzere olduğunu düşünmektir.
“Have you ever been to LA after dark?”
“Daha önce hiç hava karardıktan sonra LA’i görmüş müydün?”
“No, but I heard that it gets crazy.”
“Hayır ama çılgın olduğunu duydum.”
The Crack of Dawn
Sabahın ilk ışıkları (the crack of dawn) terimi için doğru zaman, gökyüzünde ışığı görmeye başladığın ama henüz güneşin görünmediği zamandır. İnsanlar bu saati genellikle güneş doğmadan önce ya da saat 04:00 ile 06:00 arasında çok erken uyanmayı ifade etmek için kullanır.
“If we want to beat the traffic tomorrow we will need to wake up at the crack of dawn.”
“Yarın trafiğe yakalanmak istemiyorsak günün ilk ışıklarıyla uyanmamız gerekecek.”
2. Saati Söyle
İngilizcede saati söylerken saat her zaman önce gelir. Eğer saate bakar ve saatin öğleden sonra üç (3:00 p.m.) görürsen “It is three” ya da “The time is three o’clock” diyebilirsin. İşte bu kadar basit!
Burada sadece saatten bahsettiğini ve dakika söylemediğin için sıklıkla “o’clock” kullanacağını unutma.
3. O’clock sözcüğünü kullan
O’clock sözcüğü eskinin of the clock tümcesinin kısaltılmış halidir ve saatin kaç olduğunu söyledikten sonra kullanabileceğin bir ifadedir. Ama bu sözü sadece saati söyledikten sonra kullanabilirsin. Eğer dakikayı da söylemen gerekiyorsa o’clock diyemezsin.
“Sir, do you know what time it is now?”
“Bayım, saatin kaç oılduğunu biliyor musunuz?”
“It is twelve o’clock in the afternoon.”
“Saat öğleden sonra on iki.”
İşte her saat için bu sözcüğün kullanımı:
1:00 — One o’clock
2:00 — Two o’clock
3:00 — Three o’clock
4:00 — Four o’clock
5:00 — Five o’clock
6:00 — Six o’clock
7:00 — Seven o’clock
8:00 — Eight o’clock
9:00 — Nine o’clock
10:00 — Ten o’clock
11:00 — Eleven o’clock
12:00 — Twelve o’clock
4. Sabah, Öğleden Sonra, Akşam ve Geceyi Bil
İngilizce konuşulan ülkelerde saatler sadece on iki saat ile ifade edilir. Bu on iki saatlik sistem dünyanın başka ülkelerinde de geçerli olabilir. Saati okumak için oldukça yaygın kullanılan bir sistemdir. Ama bu aynı zamanda saat 6:00’ın biri sabah ve biri gece olmak üzere her gün iki defa gerçekleşeceği anlamına gelir. Peki, o zaman sabah 6:00 ile akşam 6:00 nasıl söylenir?
Oldukça basit, günün hangi zamanından bahsediyorsan bunu doğrudan söyleyebilirsin. Örneğin:
Sabah (12:00 a.m. ile 12:00 p.m. arası)
1:00 a.m. — It is one in the morning.
6:00 a.m. — It is six in the morning.
11:00 a.m. — It is eleven in the morning.
Afternoon (12:00 p.m. ile gün batımı arası)
1:00 p.m. — It is one in the afternoon.
3:00 p.m. — It is three in the afternoon.
4:00 p.m. — It is four in the afternoon.
Akşam (5:00 p.m. ile 8:00 p.m. arası)
6:00 p.m. — It is six in the evening.
8:00 p.m. — It is eight in the evening.
Gece (6:00 p.m. ile 12:00 a.m. arası)
5. a.m. ve p.m. sözcüklerini kullan
Saatin altı olduğunu söylediğin zaman karşındakine a.m. (sabah) mi yoksa p.m. (gece) mi olduğunu belirtmelisin. Bu sözcükler Latince gün ortası öncesi ve gün ortası sonrası anlamına gelen “ante meridiem” ve “post meridiem” ifadelerinin kısaltmasıdır.
“I think I overslept, what time is it now?”
“Sanırım uyuyakaldım, saat kaç?”
“It’s 12:30.”
“Saat 12:30”
“12:30 a.m. or p.m.?”
“12:30 sabah mı yoksa öğleden sonra mı?”
“12:30 p.m.”
“Öğleden sonra 12:30″
6. Dakikaları Okumak
Saati tam olarak (exact time) söylemen gerektiğinde saati okuma şeklin değişebilir. Örneğin, 3:05, 3:06, vb. saatleri okurken tıpkı saat başını okuduğun zaman olduğu gibi “three oh five” ya da “three oh six,” diyebilirsin. Bunun nedeni de İngilizcede sıfırın bazen (0) “oh” şeklinde okunması ve “oh five” demenin “zero five” demekten daha kısa olmasıdır.
10 ile 59 arasındaki diğer tüm sayılar ise normal şekilde telaffuz edilir (“ten” ve “fifty-nine” gibi). Bununla birlikte, sayıları tam olarak söylemek yerine dakikaları okurken kullanılabilecek pek çok diğer yöntem var.
Half an Hour
Bir saatte 60 dakika olduğuna göre yarım saat (half of an hour) 30 dakikadır. Yarım saat terimini kullanmak için saatin tam 00:30 olması gerekmez, 25 ve 35 dakika arası zaman dilimleri için de bu terim kullanılabilir.
“How much longer until 6?”
“6’ya ne kadar var?”
“About half an hour.”
“Yaklaşık yarım saat.”
Quarter of an Hour
Yarım saatte otuz dakika olduğuna göre, saatin çeyreği ( quarter of an hour) 15 dakikadır. Çeyrek terimini kullanarak saati okurken past ve until sözcüklerini de kullanabilirsin. Örneğin, 7:45 “a quarter till eight” ve 8:15 “a quarter past/after eight.” Past ve until sözcüklerine ilerleyen bölümde daha geniş yer ayıracağız, yani okumaya devam etmelisin!
Dakika sayısı 12 ile 17 arasındaysa “quarter” diyebilirsin.
“How much longer until 6?”
“6’ya na kadar var?”
“About a quarter of an hour”
“Yaklaşık on beş dakika.”
“What time is it right now?”
“Saat kaç?”
“A quarter until nine.”
“Dokuza çeyrek var.”
7. Askeri Saat Kullan
Eğer a.m. ya da p.m. sözcüklerini kullanmak istemiyorsan Amerikalıların military time adını verdikleri şeyi kullanabilirsin .
Saati okumanın bu yoluna göre gün gece yarısı 00:00’da (12:00 a.m.) başlar buradan until 23:59’a (11:59 p.m) kadar devam eder.
İnsanlar bu saatleri farklı şekilde okur, yani saat 23:00 için “twenty three and zero minutes” demek yerine “twenty three o’hundred” demen gerekir.
“You need to report to the office at fifteen hundred hours today. After that you can leave at seventeen o’fifty.”
“Bugün saat on beş çift sıfırda büroya gelmelisin. Sonra on yedi çift sıfırda bürodan ayrılabilirsin.”
8. Tarihten Klasik Sözler Kullan
When the Clock Tolls/When the Bell Chimes
Bunların ikisi de saati söylemek için eskiden kullanılmış olan terimlerdir ve İngiltere’deki Big Ben gibi büyük saat kulelerine istinaden kullanılırdı.
Hem toll hem de chime çanı çalmak anlamına gelir. Kiliselerde ve şehir merkezlerinde (ve bazen de evlerde bulunan saatlerde) her saat başı çan çalar. Dolayısıyla, bu sözleri kullanarak bir sonraki saatin başında bir şey yapacağını söyleyebilirsin. Bu sözlere muhtemelen eski filmlerde denk gelebilir ve bazen de espri amaçlı olarak kullanıldığını duyabilirsin.
“I’ll see you after the clock tolls one.”
“Saatler biri vurduktan sonra görüşürüz.”
9. Daha Genel Cevaplar Ver
Belki de saati tam olarak, yani 7:56 gibi söylemek istemiyorsun. Yine de akşam (“evening”) (akşam 5:00 ve 8:00 arası) diyerek o kadar da genel bir zaman vermek istemezsin. Dakikasına kadar söylemen gerekmeksizin aşağıdaki terimleri kullanarak saati hızlıca söyleyebilirsin.
Past ve Till
Saatle ilgili herhangi sözcük kombinasyonunda bunları kullanabilirsin. Hangisini kullanacağın ise ileri doğru mu yoksa geri doğru mu saydığına bağlıdır.
Saat 6:30 half past 6 ya da thirty minutes till 7 şeklinde okunabilir. (Till, until demenin daha rahat bir şeklidir ve duruma göre ikisini de kullanabilirsin.)
10:30 p.m. — Half past ten. / Thirty minutes till 11.
11:30 a.m. — Half past eleven. / Thirty minutes to 12.
Couple ve Few
Herhangi bir şey hakkında söylendiğinde couple genellikle o şeyden iki adet olduğu anlamına gelir. “A couple minutes” dediğin zaman iki ya da üç dakikan olduğu anlamına gelir. A few ise genellikle bir şeyden üç beş adet olduğunu ifade eder, dolayısıyla da a couple teriminden biraz daha uzundur ama genellikle ikisi de ‘birkaç’ anlamında kullanılabilir.
Her ikisi de bir şeye kısa bir süre kaldığını söyleyebilir ya da günün saatini yaklaşık olarak ifade etmek için kullanılabilir. Hem dakikalar hem de saatler için couple ve few kullanabilirsin.
“How long until we leave?”
“Gitmemize ne kadar kaldı?”
“A few minutes.”
“Birkaç dakika.”
“What time is it now?”
“A couple minutes past five.”
“Beşi birkaç dakika geçiyor.”
Five, Ten ya da Twenty
Saati genel olarak okurken insanlar genellikle beşer, onar ya da yirmişer sayarlar. Örneğin, bir kişinin “four past eight” demek yerine “five past eight” dediğini duymak daha olasıdır. Eğer karşındaki kişi saati tam olarak söylemeni istiyorsa bunu yapabilirsin ama burada izleyebileceğin iyi bir kural, beşerli gruplar halinde saymaktır, çünkü dakikalar zaten kısadır.
“Do you know what time it is now?”
“Saatin kaç olduğunu biliyor musun?”
“About ten minutes past midnight.”
“Gece yarısını on dakika kadar geçiyor.”
“And when do the trains stop running?”
“Peki son tren kaçta?”
“At twenty after twelve.”
“On ikiyi yirmi geçe.”
Artık “what time is it?” sorusunu yanıtlamanın farklı yollarını biliyorsun.
İngilizce saatler nasıl söylenir öğrenmek biraz pratik yapmanı gerektirecek ama çok geçmeden bu terimleri anadilinmiş gibi kullanmaya başlayacaksın!
Christine McGahhey, öğrenciler ve yetişkinlere gönüllü olarak İngilizce öğretene günümüzde Güney Kore’de yaşayan Amerikalı bir yazardır.
Ve Son Bir Şey…
Eğer gerçek hayatta kullanılan İngilizceyi öğrenmek istiyorsan FluentU uygulamasını denemelisin. Buradan da görebileceğin üzere Tıpkı web sitesinde olduğu gibi FluentU uygulaması da popüler şov programları, akılda kalan müzik videoları ve eğlenceli reklamlarla İngilizce öğrenmeni sağlar:
FluentU uygulaması İngilizce videoları izlemeyi gerçekten çok kolaylaştırır. İnteraktif altyazılar bulunuyor. Bu da bir resim, tanım ve kullanışlı örnekler görmek için herhangi bir sözcüğe dokunabileceğin anlamına geliyor.
Örneğin, “brought” sözcüğüne dokunacak olursan şunu görürsün:
Hazırlanmış testler ile herhangi videodaki tüm sözcükleri öğren. Öğrenmekte olduğun sözcüğün daha fazla örneğini görmek için ekranı sola ya da sağa kaydır.

FluentU, kullanışlı sorular ve birçok örnek ile hızla öğrenmene yardımcı olur. Daha fazlasını öğren.
En iyi yanı ne mi? FluentU öğrenmekte olduğun sözcükleri hatırlar. Öğrenmiş olduğun sözcüklere bağlı olarak sana örnekler ve videolar önerir. Gerçek anlamda kişiselleştirilmiş bir deneyim yaşarsın.
Bilgisayarın ya da tabletini kullanarak FluentU web sitesini kullanmaya başla ya da daha iyisi Play Store veya iTunes mağazasından FluentU Uygulamasını indir.