
İngilizce Öğrenmek için Radyo Dinle: 13 Harika Program + Onlardan Faydalanmak için 4 Adım
Biraz retro olmak daima havalıdır.
Biz de İngilizce öğrenmek isteyenler için retro bir yol bulduk: Radyo dinlemek!
Retro olmak, geçmişten bir modayı ya da tarzı günümüze taşımak demektir.
Muhtemelen bu tarzı daha önce görmüşsünüzdür:
İnsanlar geçen yüzyıldan kalma giysiler giyiyorlar.
Klasik arabalar satın alıyorlar.
Hatta vinil plaklardan müzik dinliyorlar.
Şimdi siz de İngilizce öğrenirken biraz retro takılabilirsiniz.
Retro takılmak ve İngilizce öğrenmek için şahane İngilizce radyolardan birini açmanız yeterli.
Bugünlerde YouTube, Netflix ve podcast’ler radyodan daha popüler olsa da, bu radyonun öldüğü anlamına gelmiyor.
Aslına bakarsanız, radyo, İngilizce öğrenenlerin pratik yapıp kendilerini geliştirmeleri için tonlarca harika fırsat sunuyor. Üstelik bu yayınlara erişebilmeniz için evinizde bir radyo olmasına gerek yok —tek ihtiyacınız olan şey internet bağlantısı.
Bu yazıda, radyo kullanarak İngilizce dinleme becerilerinizi geliştirmek için atmanız gereken adımları tek tek anlatacağız. Size her seviyeden dinleyici için en iyi 13 İngilizce radyo programını göstereceğiz ve bunlardan en iyi şekilde faydalanmanın 4 adımını öğreteceğiz.
Radyoyla 4 Adımda Nasıl İngilizce Öğrenilir
Download: This blog post is available as a convenient and portable PDF that you can take anywhere. Click here to get a copy. (Download)
1. Adım: İngilizce Öğrenenlere Özel Radyo İstasyonlarını Dinleyin
İngilizce öğrenenler, pratik yapmaya daima onlar için özel hazırlanmış radyo istasyonları ile başlamalılar. Genel olarak, bu programlardaki konuşmacılar daha yavaş, tane tane konuşurlar, daha basit kelimeler kullanırlar ve ana dili İngilizce olanların kültürünü tanıtıcı/açıklayıcı konular üzerine konuşurlar. Bu radyo programlarının amacı dinleyicinin genel İngilizce kavrayışını doğal bir bağlam içerisinde geliştirmektir.
İşte başlangıçtan orta seviyeye kadar İngilizce öğrenenler için ideal istasyonlardan bazıları:
“Learning English Broadcast” (Voice of America)
Voice of America (Türkçesiyle Amerika’nın Sesi) Amerikan İngilizcesi öğrenmek için en iyi bilinen çevrimiçi kaynaklardan biri. Onların “Learning English Broadcast” (İngilizce Öğrenme Yayını) programı ise özel olarak başlangıç ve orta seviye öğrencileri için hazırlanmış bir radyo programı.
Bu radyo programında spikerler daima ana dili İngilizce olanlar için hazırlanan radyo programlarında olduğundan daha yavaş ve net bir şekilde konuşuyorlar. Kullanılan kelimeler de İngilizce öğrenenlerin kolaylıkla anlayabileceği ve programda kullanıldığı şekliyle anlamını öğrenebileceği şekilde özel olarak seçiliyor.
Her bir bölümün içeriği genellikle dünyada gerçekleşmekte olan güncel olaylarla ilgili oluyor. Program konuları arasında eğlence, siyaset, savaş, bilim, kültür ve internet var. Örneğin bu bölümde, Akademi (Oscar) Ödülleri hakkında konuşuyor. Bu programda röportajlar ve olayların derinlikli anlatımları da yer alıyor.
Her bir bölüm yaklaşık 30 dakika uzunluğunda ve geniş kapsamlı günlük İngilizce dinleme pratiği yapmak için birebir.
Başlangıç seviyesindekiler her bir programı ara vererek dinlemeliler zira bir oturuşta hepsini birden dinlemek, programlarda geçen kelimeleri hatırlamayı zorlaştırabilir.
“Adept English”
“Adept English,” yeni İngilizce öğrenenler için İngilizce konuşmayı kendi ana dillerini konuşurmuşçasına doğal bir hale getirmeyi amaçlıyor. Radyo programının her bir bölümü yaklaşık 9 ila 15 dakika uzunluğunda, bu da bu programı başlangıç seviyesindekilerin pratik yapması için ideal kılıyor.
Bu program teknik dil konularından genel bilgilere, kültürel etkinliklere ve haberlere kadar her konuya değiniyor. Teknik konular arasında deyimler, dil bilgisi konuları, öğrenme ipuçları, kısaltmalar ve benzeri konular var. Programda işlenen daha genel bazı konular arasında ise yılbaşı ağaçları, spor ve sağlık, kirlilik ve İngilizce konuşulan ülkelerle ilgili başka genel meseleler var.
Bu program, İngilizce yapılan konuşmaların, diyalogların ve sohbetlerin kültürel boyutlarına ve farklı durumlarda nelerin kabul edilebilir olup olmadığına özellikle önem veriyor.
“Adept English” programının sunucusu İngiliz aksanıyla konuşuyor, bu yüzden bu program sayesinde İngiliz İngilizcesi öğrenebilirsiniz.
“6 Minute English” (BBC Learning English)
“6 Minute English,” yani “6 Dakikalık İngilizce,” adından da anlaşılabileceği üzere hızlı İngilizce dinleme aktiviteleri sunuyor. Bu bölümler intermediate (orta seviye) öğrenciler için ideal.
Sesli metinler daha basit İngilizcenin kullanıldığı herhangi bir radyo programındakiler gibi. Fakat her bir bölümün altında kelime bilginizi geliştirmekte kullanılabilecek aktiviteler, alıştırma soruları ve anlamlarıyla birlikte kelime listeleri de var.
Radyo programının sayfası aynı zamanda radyo sohbetlerini yazılı metin halinde de erişime sunuyor, bu da bu program sayesinde okuma-anlama becerilerinizi de geliştirebileceğiniz anlamına geliyor. Fakat transcript (transkript/konuşmanın yazıya dökülmüş hali) ses kaydının içeriğine birebir uymadığından, önce programı dinleyip sonra metni okumanız daha iyi olacaktır.
2. Adım: En Sevdiğiniz Bölümlerin Sözlü Tekrarını Yapın
Bir programın belirli bir bölümünü dinledikten sonra, programı bir kez daha dinleyip dinlerken diyaloğu yüksek sesle tekrar etmeye (shadowing tekniği) çalışın. “Shadow” kelimesinin birebir Türkçe karşılığı “gölge,” ancak burada fiil olarak kullanılan bu kelime, daha çok birini/bir şeyi gölgesi gibi takip etmek, taklit etmek anlamında kullanılıyor.Bir dil öğrenme tekniği olarak, “to shadow something,” bir şeyi duyduğunuz esnada tekrar etmeyi ifade ediyor. Burada odak noktanız, kelimeleri doğru telaffuz etmek ve sesleri ana dili İngilizce olan biri gibi çıkartmaya çalışmak olmalı. Bu, okunuşları benzer olan kelimeler arasındaki farkı ayırt etmek için de faydalı bir alıştırma.
Başlamak için, yukarıdaki radyo programlarından birinin en sevdiğiniz bölümlerinden birinin beş dakikalık bir parçasını seçin. İçinde geçen kelimelerin anlamlarını çözemediğiniz veya telaffuz etmekte zorlandığınız kısımlardan biriyle pratik yapmanız daha iyi olacaktır. Konuşmaları tekrar ederken, sesinizi kaydedin (bu konu üzerine aşağıda daha fazla bilgi var) ve sözlü tekrar alıştırmasından sonra kendi sesinizi dinleyin.
Sonra kendi sesinizi radyo programı sunucusunun sesiyle karşılaştırın. Nerelerde hata yaptığınıza dikkat edin ve hala anlamadığınız kelimeler varsa sözlükten bunların anlamlarına bakın. Bu alıştırmayı kendi standartlarınıza göre geliştiğinizi hissedene ve içeriği daha iyi anlayana kadar tekrarlayın.
Shadowing (sözlü tekrarlama) alıştırmasına dair derinlikli bir rehber için, bu makaleye bir göz atın. Aşağıda daha etkin bir şekilde sözlü tekrar yapmanız için faydalı olacak uygulamaları ve araçları görebilirsiniz.
Repeat Player
Repeat player dil öğrenenler için geliştirilmiş harika bir Android ses kaydedici. Ses kayıtlarında odaklanmak istediğiniz bölümleri seçebiliyorsunuz. Uygulama seçilen kısmı tekrarlıyor, böylece içeriği daha iyi kavrayabiliyorsunuz. Aynı zamanda dinleme ihtiyaçlarınızı göre oynatma hızını da seçebiliyorsunuz.
Bu programı yüklemek ücretsiz.
Repeat Recorder Voice Practice
Bu kayıt oynatma programı kaydettiklerinizi anında dinlemek istediğiniz alıştırmalar için uygun. Bu uygulama konuşmayı bitirdiğinizi duyduğunda kaydı durduruyor—tıklamaya bile gerek yok—sonra hemen kaydı size dinletiyor. Radyoyla shadowing (yüksek sesle tekrar) yapmak için pek çok kayıt yapmanız gerekecek, bu yüzden bu araç telefonunuzdan ziyade alıştırmanıza odaklanmanız konusunda size yardımcı olabilir.
iOS cihazlarda benzer bir uygulama için Voice Recorder & Audio Editor‘e bir göz atın.
FluentU
Sözlü tekrar sizi oldukça aktif bir şekilde dinlemeye ve sözcükleri çok dikkatli bir şekilde telaffuz etmeye yönlendirdiği için zordur ve çok pratik yapmayı gerektirir. Eğer sözlü tekrar konusunda kendinizi geliştirmenize yardımcı olacak başka araçlar arıyorsanız, FluentU harika bir seçenek.
FluentU, haber programları, ilham verici konuşmalar, müzik klipleri gibi pek çok farklı türde otantik İngilizce videoyu alır ve dil öğrenme deneyimlerine dönüştürerek size sunar. Her bir videoda, kelimelerin anlamlarını ve okunuşlarını anında öğrenebilmek için üzerine tıklayabileceğiniz etkileşimli altyazılar vardır. Video siz öğrenirken otomatik olarak duraklar ve sözlü tekrar yapmayı çok daha kolay ve daha az dikkat dağıtıcı hale getirir.
Videolar türe ve öğrenme seviyesine göre düzenlenmiştir, bu yüzden size en uygun olan videoları bulmak oldukça kolaydır. FluentU aynı zamanda daha önce izlediğiniz videolara dayanarak size yeni videolar da önererek tam anlamıyla kişiselleştirilmiş dersler oluşturur.
İşin en iyi kısmı ise, İngilizceyi ana dili İngilizce olanların izlediği gerçek İngilizce içerikler yoluyla öğrendiğinizden, FluentU bir sonraki radyo ile öğrenme aktivitemiz, yani ana dili İngilizce olanlar için yapılan radyo programlarını dinleme aktivitesi için de mükemmel bir sıçrama tahtasıdır.
Hatta radyoya mümkün olduğunca yakın kalmak istiyorsanız FluentU’da birkaç sesli diyalog bile bulabilirsiniz. FluentU deneme üyeliğiyle bütün FluentU kitaplığını ücretsiz olarak gözden geçirebilirsiniz.
FluentU’yu internet sitesi üzerinden bilgisayarınızda ya da tabletinizde kullanmaya başlayabilir veya, daha da iyisi, iTunes store’dan veya Google Play’den FluentU mobil uygulamasını indirebilirsiniz.
3. Adım: Ana dili İngilizce Olanlar için Yayın Yapan Radyo İstasyonlarını Dinleyin
İşin temelini öğrendikten ve İngilizceye iyice aşina olduktan sonra, en iyisi ana dili İngilizce olanlar için yayınlanan radyo programlarını dinlemeye başlamak.
İngilizce öğrenenler için hazırlanan istasyonlarla bu istasyonlar arasında dikkatinizi çekecek en büyük fark, konuşma hızının bu istasyonlarda genellikle çok daha fazla olduğudur. Bu yüzden dinleme pratiğinize tekrar tekrar dinleyebileceğiniz küçük bir program seçkisiyle başlamanız en iyisi olacaktır.
Kullanılan kelimeler, format, hız ve konuşma tarzı istasyonun türüne göre değişir. Bu da dil öğrenenlerin hangi tür İngilizceyi nasıl öğrenmek istedikleri konusunu oldukça önemli kılıyor.
İngilizce öğrenenler için çeşitli ilgi alanlarına hitap eden pek çok harika içeriğe sahip bir dizi radyo istasyonu seçtik.
Spor
“ESPN Radio”
ESPN dünyanın en köklü spor haberleri istasyonlarından biri. Bu istasyon yalnızca spor üzerine yayın yapıyor ve canlı yorumlar, talk show’lar, tartışmalar ve çeşitli spor yıldızlarıyla röportajlar yayınlıyor. Bu istasyon Amerikan İngilizcesi kullanıyor ve A.B.D.’den yayın yapıyor.
İçeriklerde genellikle bir sporun teknik yönlerinin derinliklerine giriliyor. Bu yüzden İngilizce öğrenenler, hakkında önceden bir şeyler bildikleri sporlarla ilgili programları dinlemeliler. Veya programı dinlemeden önce programda konuşulan sporla ilgili temel kelimeleri öğrenebilirsiniz. Daha fazla ipucu için önce söz konusu maçı izleyip sonra maç üzerine yorum yapılan yayını dinlemekle başlamak da iyi bir fikir olabilir.
Başlangıç seviyesindeki öğrencilerin çoğu bu istasyondaki konuşmaları anlamakta zorlanacağından, bu istasyon intermediate (orta) seviye öğrencilere önerilmektedir.
“BBC Sportsworld”
Tüm dünyadan insanlara hitap eden “BBC Sportsworld,” bütün içerikleri için İngiliz İngilizcesi kullanıyor.
Futboldan basketbola ve hatta krikete kadar neredeyse bütün sporlarla ilgili yayın yapıyor. Önemli maçlarda istasyonun daima muhabirleri oluyor. Bu radyo istasyonunda canlı maç yayını esnasında maç yorumları, tartışmalar, analizleri röportajlar ve sohbet programları dinleyebilirsiniz. Olimpiyatlardan İngiliz Milletler Topluluğu Oyunları’na (Commonwealth Games) ve Dünya Kupası’na kadar bütün büyük spor olaylarını bu radyodan takip edebilirsiniz.
Radyo yayınını canlı olarak dinleyebilir veya internet sitesinden önceden kaydedilmiş bölümleri dinleyebilirsiniz. Bu istasyon sosyal medya ve telefon aracılığıyla dinleyicileriyle etkileşime geçmeyi de seviyor.
Kültür
WNYC ABD’nin New York şehrinden yayın yapan ünlü bir devlet radyosu. Amerikan halkının genel ilgi alanlarına yönelik yayınlar yapıyor.
Bu radyo istasyonundaki programlar genellikle halkın günlük hayatını etkileyen politikalar ve çözülmesi gereken toplumsal sorunlara odaklanıyor. Amerikan toplumunda yaygın olan kültürel sorunları anlamak için programlara uzmanlar davet ediliyor ve siyasete yön veren kişilerle röportajlar yapılıyor.
Bu konularla ilgili olan popüler WNYC programları arasında ikisi de tartışma programı olan ve ortanın üzeri ve ileri seviye öğrencilere uygun olan “1A” ve “The Brian Lehrer Show,” da var.
WNYC radyosu müzik, kitaplar ve başka kültürel etkinliklerle ilgili de programlar yayınlıyor. Aynı zamanda Amerikalı dinleyicilerine uluslararası haberleri ulaştırmak için de BBC World Service ile ortak yayın yapıyor.
WNYC’yi canlı olarak internet sitesinden dinleyebilir veya WNYC’nin bütün programlarının listesine buradan ulaşabilirsiniz.
Amerikan kültürü hakkında ciddi bir şekilde bilgi edinmek isteyen İngilizce öğrencileri bu istasyonu çok faydalı bulacaktır. Burada ana dili İngilizce olan kişilerin ciddi konular üzerine nasıl konuştuğunu ve bu konuşmalarda nasıl bir ton kullandıklarını öğrenebilirsiniz
“The Debaters” (CBC)
“The Debaters,” Türkçe anlamıyla “Münazaracılar,” komedyen Steve Patterson’ın sunucusu olduğu ünlü bir Kanada programı. Bu programdaki insanlar çeşitli konularda münazara ediyor olsalar da, bu tartışmaların komik olması amaçlanmış. Münazara için seçilen konular, normalde ciddi tartışmalarda yer almayacak aptalca şeyler üzerine. Örnek vermek gerekirse, programda üzerine konuşulan bazı münazara konuları şunlar: İnsanların köpeklerini her yere götürmeli mi, götürmemeli mi? İnekler tavuklardan üstün müdür? Yılbaşı gecesi en kötü gece midir?
Program İngilizce öğrenenlerin gündelik hayatın farklı boyutlarını keşfetmesine yardımcı oluyor. İngilizce konuşulan her ülkede vatandaşların uğraşmak zorunda kaldığı meselelere esprili ve ciddi olmayan bir bakış açısı getiriyor. Her bir bölüm genellikle 15 dakika sürüyor ve orta seviyeden (intermediate) ileri seviye (advanced) öğrencilerine kadar herkese uygun.
Bu program aynı zamanda Kanada İngilizcesi öğrenmek ve Kanada kültürü üzerine daha fazla bilgi edinmek isteyen kişiler için de harika.
“Pop Culture Happy Hour” (NPR)
Türkçe birebir karşılığı “Pop Kültürü İndirimli İçki Saati” olan bu program, filmler, müzikler, kitaplar arasında veya genel olarak kültürel alanda popüler olan ne varsa ona odaklanıyor. Programın sunucuları genellikle kendi aralarında yakın zamanlarda gözlemledikleri bir gösteri, etkinlik veya trend hakkında sohbet ediyorlar. Aynı zamanda yazarlar, yönetmenler, müzisyenler ve başka ünlülerle de röportajlar yapıyorlar.
Bu program NPR’ın bir parçası olsa da, içeriği İngilizce konuşulan dünyanın geneline hitap ediyor. Tüm dünyadan eserler seçip üzerine konuşuyorlar, bu sayede İngilizce öğrenenler programla daha iyi bağlantı kurabiliyorlar. Spikerler genel olarak Amerikan İngilizcesiyle konuşuyorlar, ancak bu durum programın konuklarına göre değişkenlik gösterebiliyor.
Birbirleriyle aynı anda konuşan pek çok spiker olduğu için, bu programı yalnızca intermediate (orta) seviyesinden advanced (ileri) seviyeye kadar olan öğrenciler dinleme pratiği yapmak için kullanabilirler.
“The Documentary” (BBC)
Eğer daha resmi ve ciddi türden bir İngilizce öğrenmek istiyorsanız, adı “The Documentary,” yani “Belgesel” olan bu program tam size göre. Programda tarihle, güncel olaylarla ve özel kişilerle ilgili dünyanın her yerinden hikayeler ele alınıyor.
Bu programın yapımını BBC üstleniyor ve sunucusu İngiliz İngilizcesi kullanıyor, ancak programın odağı bütün dünya. Programın geniş kapsamlı konuları sayesinde bu programda herkes kendi ülkesi veya kültürü ile ilgili bir şeyler bulabilir.
Programın formatı da dinleme pratiği için ideal, çünkü genellikle hikayeyi tek bir anlatıcı, açık ve net bir şekilde anlatıyor. Bu kişi ya belgesel dizisinin sunucusu ya da belirli bir konuda araştırma veya tanıklık yapmış olan bir uzman olabiliyor.
Bu program aynı zamanda Birleşmiş Milletler gibi uluslar arası kuruluşlar bünyesinde bir kariyer elde etmek için veya tarih ya da uluslararası ilişkiler alanında eğitim görmek için İngilizce öğrenen kişiler için de oldukça faydalı. “The Documentary” karmaşık bir dil kullanıyor, bu yüzden yalnızca advanced (ileri) seviye öğrenciler için uygun.
Haberler
“Anderson Cooper 360” (CNN)
Anderson Cooper Amerika’nın en ünlü gazetecilerinden biri. Bütün önemli haberler için önemli bir kaynak olan programı “Anderson Cooper 360” 2003 yılından beri yayınlanıyor.
Cooper “Genel Amerikan İngilizcesi” konuşuyor ve resmi ve nötr tonuyla tanınıyor. Güncel haberleri verirken genellikle haberin bağlamını ve arka planını kısaca anlatıyor. Programın asıl odağı Amerikan siyaseti ve A.B.D. hükumetinin politikaları. Amerika’nın bu yönüyle ilgilenenler veya bu alanda eğitim görüp kariyer yapmak isteyenler bu programı ilginç bulacaklar.
Cooper 1990’lardan beri muhabirlik yaptığı ve “60 Minutes (60 Dakika)” gibi saygın programların sunuculuğunu üstlendiği için, İngilizce öğrenen ve gazetecilik yapmak isteyen herkes mutlaka bu programdan değerli bilgiler edinecektir.
Programdaki konuşmalar oldukça hızlı aktığından, bu program yalnızca advanced (ileri) seviye dinleyiciler için önerilmektedir.
“MSNBC News”
MSNBC de bir başka Amerikan haber istasyonu, ancak bu kanalın haber programı “Anderson Cooper 360″dan daha geleneksel bir haber programı. Bu istasyondaki konuşma hızı nispeten yavaş olduğundan ve sunucuların söylediklerini takip etmek daha kolay olduğundan, bu program intermediate (orta seviye) öğrenciler için daha uygun.
Bu haber kanalının kapsamı bir öncekinden daha geniş ve burada kazalar, trendler, yeni teknolojiler, ünlüler, siyaset ve ülke yönetimi gibi genel konulardan konuşuyorlar. Ayrıca bu kanalda haberler sunulurken daha basit bir dil kullanılıyor ve dinleyici kitlesi daha geniş ve daha büyük bir çeşitliliğe sahip.
İş
“Bloomberg Radio”
Bloomberg finans, iş dünyası, piyasalar ve onlarla ilgili her şeye odaklanan uluslararası bir haber kanalı. Genellikle yasal davalar, Amerikan siyaseti ve piyasaları etkileyen politika değişikliklerine değiniyorlar.
Bu radyo programı basit bir dil ve istikrarlı bir ton kullanmayı tercih etse de, finansal terimleri de sıklıkla duyacaksınız. Eğer İş İngilizcesi öğrenmeye çalışıyorsanız, bu istasyonu 10 dakika kadar dinleyip haber başlıklarını ve teknik kelimeleri not edip radyonun internet sitesine giderek dinlediğiniz haberle ilgili makaleyi okumanız önerilebilir (internet sitesinde belirli bir programı aratıp bulabilir veya dinlediğiniz programda geçen haber başlıklarını veya anahtar kelimeleri arama çubuğuna yazıp ilgili habere ulaşabilirsiniz).
Bu istasyon intermediate (orta seviye) öğrenciler için faydalı olacaktır, ancak başlangıç seviyesindekiler takip etmekte güçlük çekebilirler.
“Your Money Matters” (Wall Street Journal)
Bu istasyon, meşhur finans gazetesi The Wall Street Journal‘ın bir parçası. Bir önceki istasyonun aksine, “Your Money Matters” (Türkçe karşılığı “Paranız Önemlidir”) programının her bir bölümü belirli bir konuya odaklanıyor ve onu analiz ediyor. Bu programda haberleri sunmak yerine, hükumet politikalarının etkilerini takip ediyor, piyasalardan söz ediyor ve dinleyicilerine tavsiyelerde bulunuyorlar.
Bu program bireysel finansın yanı sıra genel ekonomiye de odaklanıyor. Barınma sorunu gibi belirli meselelerin genel ekonomiyi nasıl etkilediği gibi konuları basit terimlerle açıkladıkları bölümleri de var. Odakları Amerikan ekonomisi ve Amerikan İngilizcesi kullanıyorlar.
Programda anlatımlar, ses kayıtlarından kısa kesitler ve röportajlar gibi farklı unsurlar kullanılması programı ilginç kılıyor. Bunlar programı takip etmeyi zorlaştırmıyor zira kullanılan dil mümkün olduğunca basit ve sade. Dinleme pratiği açısından bu program hem intermediate (orta seviye) hem de advanced (ileri seviye) öğrenciler için uygun.
4. Adım: Özetleyin ve Yeniden Gözden Geçirin
Bu özgün İngilizce radyo istasyonlarını ve programları dinledikten sonra öğrendiklerinizi gözden geçirmeniz önemlidir.
Bunu yapmanın en iyi yollarından biri de elbette duyduklarınızı dinlemeyi bitirdikten hemen sonra özetlemektir. En etkin özet için, ana konuyu ve programda bahsedilen çeşitli noktaları not edin, argümanları sıralayın ve son olarak konuyla ilgili önemli kelimeleri yazın.
Bilgi kartları hazırlamak, her bir dinleme seansında duyduğunuz yeni kelimeleri ezberlemek için en iyi yöntemdir. Kelime bilgi kartı (Flashcard) uygulamaları bu süreci oldukça kolay ve kullanışlı hale getirmektedir.
Ancak nihai olarak, bir dili öğrenmenin en iyi yolu, onu kullanmaktır. Radyo programları size sürekli olarak pek çok yeni bilgi sunar, siz de bu fırsatı bilginizi paylaşıp çevrimiçi birtakım sohbetler paylaşmakta kullanabilirsiniz. Sosyal medya siteleri bunu yapmak için ideal platformlardır ve dil öğrenme seanslarınızda onlardan düzenli olarak faydalanmak iyi bir fikirdir. Bunun için istediğiniz bir radyo programının veya istasyonunun Facebook sayfasına gidip yorum yapmaya başlamanız yeterli!
İngilizce öğrenmek için radyo dinlemek en eğlenceli öğrenme yollarından biridir. Üstelik genel kültürünüzü de zenginleştirir. Biz İngilizce dinleme becerilerinizi geliştirmeniz için bu dört adımı önersek de, alıştırma seanslarınızı nihai olarak belirleyecek olan faktörler sizin bireysel öğrenme seviyeniz, ihtiyaçlarınız ve bireysel gelişiminizdir. İngilizce öğrenmek açısından kendi gelişiminiz için ihtiyacınız olduğunu düşündüğünüz şeyleri programınıza ekleyebilir, ihtiyaç duymadıklarınızı çıkartabilirsiniz. İlgi duyduğunuz radyo istasyonlarından birini bile dinleseniz ve ipuçlarımızı takip etseniz, İngilizce öğrenmek için çok yol katetmiş olacaksınız!
Dhritiman Ray kurgu, şiir ve kurgu-dışı alanlarda eserler veren bir yazardır. Uzmanlık alanları eğitim, psikoloji ve yaşam tarzıdır. Daha fazlasını öğrenmek için buraya tıklayın.