
İngilizce Öğrenmek için Kısa Film İzle
Filmlere bayılırız ama her zaman onları izleyecek yeterli vaktimiz olmaz!
Ne de olsa tipik olarak bir buçuk saat uzunluğundadırlar.
Bu oldukça uzun bir süre!
Daha önemli işlerin olabilir.
Ya da belki de bir buçuk saat boyunca İngilizce dinlemek, karakterlerin ne dediklerini anlamaya çalışarak kendini zorladığın için büyük bir iş gibi geliyor olabilir.
İngilizce öğrenmek için kısa film izlemek senin için en iyi çözüm olabilir.
Bu yazı tamamen kısa filmler ve bunları İngilizce becerilerini geliştirmek için nasıl kullanabileceğin hakkında.
Download: This blog post is available as a convenient and portable PDF that you can take anywhere. Click here to get a copy. (Download)
Kısa Film Nedir?
Öncelikle, neden bahsettiğimizi anladığımızdan emin olalım.
Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi kısa filmleri 40 dakika ya da daha kısa süreli sinema filmleri ya da filmler olarak tanımlar. Diğer bir deyişle bunlar, bir hikaye anlatmak için bir arada gösterilen videolar ya da görüntüler dizisidir. Kısa filmler İngilizcede “shorts” ya da “short films” olarak geçer.
Kısa filmler birçok şekil ve boyutta karşımıza çıkar: reklamlar, film fragmanları müzik videoları, animasyon hikayeler veya bir filme uyarlanmış hikayeler. Kısa filmler, sanatçının diyaloglar, müzik, görüntüler ve sesler kullanarak pek çok şeyi kısa bir süre içerisinde aktarmasına imkan tanıyan bir sanat formudur.
Neden İngilizce Öğrenmek için Kısa Film İzlemeli?
Bunlar hızlı ve üretkendir.
Tıpkı YouTube videolarıyla İngilizce öğrenmek gibi, kısa bir filmi istediğin zaman durdurup yeniden başlatabilirsin. Ve kısa oldukları için, öğrenmeye ayıracak çok zamanın olmasa da İngilizce dinleme ve düşünme pratiği yapmanın harika bir yoludur.
Aylardır izlediğin televizyon dizilerinden bıktıysan ya da uzun metrajlı filmler izlerken dikkatinin dağıldığını düşünüyorsan, kısa filmler bu kadar fazla zaman (ya da enerji) harcamaksızın İngilizce pratik yapmanın harika bir yoludur.
Özgün ve yaratıcı İngilizce alıştırmaları yapacaksın.
Film-English.com sitesini yöneten İngilizce öğretmeni olarak Kieran Donaghy, gramer gibi konular hakkında fazla düşünmeksizin yaratıcılığı ve yaratıcı düşünmeyi teşvik etmek için dil derslerinde kısa filmler kullanılmasını teşvik ediyor.
Kısa filmler izlediğin zaman, aslında dil öğretmek amacıyla hazırlanmamış olan gerçek İngilizce içerikler kullanarak öğrenmiş olursun. Bu yöntemle öğrenmek ise ders kitaplarına bağlık kalmak yerine dili daha doğal bir şekilde öğrenmene yardımcı olur.
Kısa filmler pek çok dil öğrencisi için kullanışlıdır.
Bir kısa film izlediğin zaman gördüğün görüntüler ya da hikaye içerisindeki durumlar, sözcükler ve grameri daha anlamlı bir şekilde hatırlamana yardımcı olur.
Eğer görerek öğrenenlerdensen, kısa filmi duraklatabilir ve ekranda gördüğün nesnelerin adlarını söylemeye çalışabilirsin. Eğer işiterek öğrenenlerdensen, müzik ve sesleri durum ile ilişkilendirebilir ve bunları bir duyduğun terimi ya da bir konuşmayı hatırlamana yardımcı olması için kullanabilirsin.
Ve eğer çocuklarını İngilizce öğrenmeye teşvik ediyorsan, videolar ve kısa filmler özellikle fazla diyalog yoksa onların dikkatini üzerinde tutmaya devam edecektir.
Kısa Filmlerle Nasıl İngilizce Öğrenilir
Tıpkı normal, uzun metrajlı filmler gibi kısa filmlerin de pek çok farklı türü vardır.
Bazıları sessizdir. Bazılarında müzik vardır ama diyalog yoktur. Bazılarında birkaç diyalog geçerken diğerlerinde birçok diyalog geçer. Bazıları animasyondur, diğerleri aksiyon filmleridir (gerçek aktörlerle).
Bugün, bu kısa film türlerinin her birine biraz zaman ayıracağız. Sana bu süreçte yardımcı olacak bazı sözcük bilgileri ve tartışma soruları da bulacaksın.
İzlerken bu sözcükleri ve içerikten yola çıkarak anlamlarını bulmaya çalış. Her şeyi anlamazsan endişelenme. Sözlüğe bakmak için her zaman filmi duraklatabilirsin ve anlamlarını kesin olarak görebilirsin (ya da bunları öğretmenine sorabilirsin).
Filmleri bir dil öğrenme partneriyle birlikte izleyerek öğrenme düzeyini artır. Atasözünde olduğu gibi, iki el bir elden üstündür ve burada da bu kuralın doğru olduğunu görüyoruz. Eğer bu filmleri birisiyle birlikte izlersen, sözcüklerin anlamlarını belirlemek için birlikte çalışabilir ve soruları birlikte tartışabilirsiniz.
Filmi izlerken bu tartışma soruları hakkında düşünmeye çalış. Filmler kısa oldukları için onları her zaman bir kez izleyebilir ve soruları yanıtlamaya hazır olduğunda tekrar oynatabilirsin. Bu kısa filmler bazı önemli hususları ele alıyor, bu nedenle soruları yanıtlamaya ve yanıtlarını paylaşmaya çalış.
Eğer filmleri tek başına izliyorsan, yine de soruları yanıtlayabilirsin. Eğer canın bir şeyler yazmak istiyorsa IMDb üzerinde bir yorum borakmayı dene—veya hatta kendi blogunu ya da web siteni başlatabilir ve film yorumları yazabilirsin! Bir YouTube ya da Vimeo videosu altına her zaman yorumlar bırakabilir, bu kısa film hakkında tartışmalar içeren bir blog bulabilir ya da İngilizce dersinde ya da İngilizce konuşan arkadaşlarınla bu filmi tartışabilirsin.
FluentU da film meraklısı İngilizce dil öğrencileri için harika bir çalışma aracı. FluentU—müzik videoları, film fragmanları, haberler ve etkileyici konuşmalar gibi—eğlenceli videoları alıyor ve bunları kişiselleştirilmiş dil derslerine dönüştürüyor.
Sunduğu interaktif altyazılar, sözcük listeleri ve kişiye özel bilgi kartları en sevdiğin videoları izlerken aktif olarak öğrenmene ve İngilizce okuma ve dinleme pratiği yapmana yardımcı olacak.
Bilgisayarın ya da tabletini kullanarak FluentU web sitesini kullanmaya başla ya da daha iyisi Play Store veya iTunes mağazasından FluentU Uygulamasını indir.
Harekete Geç! 11 Harika Kısa Film ile İngilizce Öğren
Diyaloglar İçeren Kısa Filmler
“The LEGO Story”
Bu film, herkesin sevdiği yapı bloklarının ve bu şirketin LEGO oyuncakları yapmaya nasıl başladığının hikayesini anlatıyor.
Sözcükler: to dismiss, carpenter, to give up, to put an idea into action, skilled, to help out, to keep up, the highest quality, wholesaler, in big trouble, bankruptcy, to afford, to be a blast, to manage, the last batch, to make a profit, a good bargain, in stock, moral support, groundbreaking
Tartışma soruları:
1. Hikayede ne oldu?
2. Hikayeye göre, “LEGO” Dancada ne anlama gelir? Peki ya Latincede?
3. Bir “oyun sistemi” derken ne anlatmak istiyorlar?
4. Hikayeyi kim anlatıyor?
5. Hikayenin mesajı nedir?
“Dotty”
Genç bir kadın yaşlı bir kadına mobil telefonu ile yardımcı olur. Bu kısa film, teknolojinin insanlar ve nesiller arası ilişkileri nasıl etkilediğini hoş bir şekilde işliyor.
Sözcükler: to unlock your mobile, the star button, the menu button, to go to the main menu, to text, to enter your PIN, to scroll up/down, to select, to press a button, to delete or to get rid of it, to predict or to be predictive
Tartışma soruları:
1. Genç kadının yaşlı kadına ne yapması gerektiğini nasıl anlattığına dikkat et. Tablet, bilgisayar ya da diğer teknoloji ürünlerini kullanmayı bunlarla hiç tanışmamış bir kişiye nasıl anlatırdın?
2. Genç kadını nasıl tanımlardın?
3. Bu filmin verdiği mesaj nedir?
“The Fear of Flying”
“The Fear of Flying,” uçmaktan korkan bir kuş hakkındaki animasyon filmdir.
Sözcükler: to have a fear of something, heading south, to go on ahead, to end up like him/her/them
Tartışma soruları:
1. Dougal’ın (kuş) uçmaktan neden korktuğunu düşünüyorsun?
2. Dougal’ı bu korkusunu yenmeye motive eden şey nedir?
3. Korkusunu nasıl yeniyor?
4. Korktuğun herhangi bir şey var mı? Yükseklik korkusu? Yüzme korkusu? Topluluk içinde konuşma korkusu?
5. Dougal’dan kendi korkuların hakkında neler öğrenebilirsin?
“Everyone’s Welcome”
Bu video, BBC çocuk kanalı CBeebies için hazırlanmış bir reklam videosudur. Bu kısa filmin yönetmenleri birbirleriyle arkadaş olan ikişer çocukla röportajlar yaptı. Yapımcılar onlara arkadaşlarından nelerinin farklı olduğunu sordular.
Sözcükler: down the hill, up the hill, to be good at something, defender, hiking, gymnastics, swimming
Tartışma soruları:
1. Çocuklar, soruların bazılarını yanıtlamak için karşılaştırma sıfatları kullanıyorlar. (Örneğin, “He’s got smaller toes than I do” (“Onun ayak parmakları benimkilerden küçük”) ya da “Lucy likes tomato sauce. I do like it, but not as much as Lucy does.” (Lucy domates suyunu sever. Ben de severim ama Lucy kadar değil”) gibi) Başka hangi karşılaştırmaları bulabildin?
2. Çocuklar başka hangi farklılıklardan bahsediyor?
3. Bu video oldukça şirin ve eğlenceli, pek neden öyle?
4. Seni ailen ve arkadaşlarından farklı kılan şey nedir?
“Blind Vaysha”
“Blind Vaysha” 2017 senesinde Oscar’a aday gösterilmiş özel küçük bir kız hakkındaki kısa bir film. Bu kız doğduğundan beri bir gözü sadece geçmişi ve diğer gözü de sadece geleceği görür. Bu, kızın yaşadığı köyün verdiği tepki ve kızın bu gözlerle nasıl yaşadığını konu alan ve her karesi bizzat filmin yönetmeni tarafından hazırlanmış bir animasyon film.
Sözcükler: adoration, sighted person, blind, affliction, to convince, a gaggle of women, to reunite, to restore, vision, to topple, to lay eyes on, nightmares, to split, abyss, void, ruins, apocalypse, disability, reassuring, preceding
Tartışma soruları:
1. Bu filmin verdiği mesaj nedir? Bu mesaja katılıyor musun yoksa katılmıyor musun?
2. Görüntülerin rengi ve müzik, filmi izlerken hissettiğin duyguları nasıl etkiledi?
Bazı Diyaloglar İçeren Kısa Filmler
“The Notebook”
“The Notebook,” ev işlerinde annesine yardım eden bir erkek çocuğu hakkında.
Sözcükler: doing the cooking, vacuuming, tidying up, making the bed, walking the dog, watering the plants, sweeping, babysitting, washing the clothes, doing the washing up, ironing
Tartışma soruları:
1. Çocuk annesine neden yardım ediyor? Çocuğun istediği şey nedir?
2. Bu bir reklam videosu. Bu şirket ne satıyor? Reklamın sonunda logoyu görmeden önce bunun bir reklam olduğunu anladın mı?
3. Bu hikaye, hizmet ya da ürünün satışına nasıl yardımcı olur?
“Allegro”
Bu kısa film, İngilizce öğrenen yaşlı bir adam ve öğrenmek için kullandığı farklı teknikleri konu alıyor.
Sözcükler: sticky notes, headphones, textbooks, luggage, slippers, pajamas
Tartışma soruları:
1. Yaşlı adamın İngilizce öğrenmek için kullandığı bazı teknikler nelerdir? Bunlardan herhangi birini kendi öğrenimin için kullanmış mıydın?
2. Yaşlı adam neden İngilizce öğreniyor?
3. Bu kısa film de aynı zamanda bir reklam. Bu şirket ne satıyor? Bu hikaye, hizmet ya da ürünün satışına nasıl yardımcı olur?
“Zero”
Başroldeki “Zero” karakteri insanların göğüslerinde yazan rakamlara göre değerlendirildiği bir dünyada yaşıyor. Sıfır (“zero”) rakamına sahip bir kişi olarak yalnız bir hayat yaşıyor ama çok geçmeden başka bir “sıfır” ile karşılaşıyor ve hayatını nasıl değiştirebileceğini öğreniyor.
Sözcükler: matter, to effect change, mediocrity, shortcomings, to get someone down, battered and bruised, unaware, belonging, notion, forbidden, to fade, infinity
Tartışma soruları:
1. Bu filmin ne hakkında olduğunu düşünüyorsun?
2. Bu filmin verdiği mesaj nedir?
3. Bu filmde ele alınan sorunlar hakkında ne düşünüyorsun?
Diyalog İçermeyen Kısa Filmler
Bu kısa filmleri izleyerek İngilizce düşünmeye başlaman önemlidir—bunu yapmanda sana yardımcı olurlar! Filmi izlerken görüntülere bak ve gördüğün tüm isimleri tahmin etmeye ya da meydana gelen şeyleri tanımlamaya çalış.
Bu filmlerde diyalog olmadığı için filmi izledikten sonra kendi repliklerini yazmaya çalış. Daha da iyisi, filmi izlerken aklına gelen diyalogları yüksek sesle söyleyebilirsin! Bu filmler hikayeye eşlik etmesi için genellikle müzik kullansa da verdikleri mesaj güçlüdür. Eğer filmde karakterler varsa, onların ne sessiz kalmak yerine ne söyleyebileceklerini düşünüyorsun? Karakterleri nasıl tanımlardın?
“Alike”
Bu kısa film, bir şehirde yaşarken günlük hayatlarına devam eden bir baba ve oğlu hakkında.
Sözcükler: to get ready for school/work, to go to school/work, schedules, desk, typewriter, clock, crayon, paper, backpack, briefcase, alike
Tartışma soruları:
1. “Alike” sözcüğü ne anlama geliyor? Bu filmin içeriğine göre farklı bir anlama mı sahip?
2. Bu filme neden “Alike” adı verildiğini düşünüyorsun?
3. Çocuğu tanımlamak için hangi sıfatları kullanırdın? Peki ya babayı tanımlamak için?
4. Baba ve oğlu ne açıdan birbirlerine benziyor? Farkları nelerdir?
5. Bu filmin verdiği mesaj nedir? Bu mesaja katılıyor musun yoksa katılmıyor musun?
“When I Grow Up”
Bu hızlı ve kısa animasyon kısa film, büyüdüğünde yapabileceği tüm kariyer ve meslek seçeneklerini düşünen bir kız hakkında ve kızın bir karar vermesi gerekiyor.
Sözcükler: the phrase “when I grow up,” nurse, doctor, soldier, astronaut, deliveryman/woman, firefighter, teacher, ballerina, lawyer, judge, fast food worker, ice cream man/woman
Tartışma soruları:
1. Videoda kaç farklı meslek gördün?
2. “When I grow up” çocuklara birer yetişkin oldukları zaman yapmak istedikleri ya da hayallerindeki mesleği tanımlarken kullanmaları öğretilen bir ifade. Peki sen çocukken büyüdüğünde ne olacağını düşünmüştün? Neden?
3. Bu filmin verdiği mesaj nedir? Filmin adı neden “When I Grow Up”?
“Paris / New York”
Bu videoda Paris ve New York’tan kareler yan yana gösterilir. Bu video bu iki şehirdeki yaşam ve yiyecekler, ulaşım, insanlar, kültür ve manzaranın nasıl olduğu hakkında.
Sözcükler: bridge, neon lights, graffiti, metro/subway, cuisine, diversity, historic, skyscrapers, skyline, to-go/take-away cups, cocktails
Tartışma soruları:
1. Bu video iki şehri hoş bir şekilde karşılaştırıyor. Paris’i tanımlamak için hangi sıfatları kullanırdın? Peki ya New York’u?
2. Videoyu baz alarak, bu iki şehir birbirine nasıl benziyor ve nasıl benzemiyor? Farkları nelerdir?
3. “Paris / New York” da bir reklam filmi. Gördüğümüz diğer reklamlarda olduğu gibi, filmin sonunda logo ve reklamı gördüğün zaman şirketin ne sattığını düşündün? Bu hikaye, hizmet ya da ürünün satışına nasıl yardımcı olur?
Kısa Filmlere Doyamıyor musun? Bu kaynaklara bir göz at.
Eğer daha fazla kısa film izlemek—ya da genel anlamda film izlemek—ilgini çekiyorsa işte daha fazlasını bulmana yardımcı olacak bazı kaynaklar. Aşağıdaki sitelerde verilen bağlantıların birçoğu sadece fragmanlar veya filmlerin kısa kliplerini görmene izin verir, ama bunları izlemek seni doğru yola yönlendirebilir ve izlemek isteyebileceğin yeni filmler hakkında fikir edinmeni sağlayabilir.
Pixar
Pixar, daha iyi tanınan ve uzun metrajlı filmlerinin başlangıcına kısa filmler eklemesiyle tanınır. Uzun metrajlı filmlerinin pek çoğu ilk başta kısa metrajlı olarak başlamıştır. Pixar ürettiği kısa filmlerle gurur duyar ve bu yüzden de bizlerin daha fazla bilgi edinebileceği ve bazılarını da izleyebileceği bir yer hazırladılar. Bunları izlemek keyiflidir ve muhtemelen uzun metrajlı filmlerden hatırlayacağın karakterler içerirler.
Oscar’a Aday Gösterilmiş Kısa Filmler
Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi, her yıl gerçekleştirilen program (“The Oscars” olarak bilinir) sırasında, o sene favorileri arasına giren kısa filmleri vurgular. Bu kısa filmler, yenilikçi tarzları ile övülür ve sanat yapmanın yeni ve heyecan verici yollarını kullanarak nasıl kısa filmler çekilebileceğini bizlere gösterir.
Short of the Week
Short of the Week, bağımsız yapımcıların son kısa filmlerini sergileyen bir web sitesi. Adından da anlaşılacağı üzere, her hafta sitede yeni bir kısa film yayınlanıyor. Eğer kısa filmler gerçekten ilgini çekiyorsa, bu sektörde meydana gelen gelişmeleri takip etmek için bu kaynak idealdir.
Kısa filmler, normal İngilizce öğrenme rutininde bir mola vermenin eğlenceli bir yolu. Bunlar aynı zamanda sana yeni fikirler ve düşünme şekilleri de kazandırır. İngilizce dinleme ve düşünme çalışırken kısa filmler yaratıcı yönünü ortaya çıkarmanda da yardımcı olabilir. Eğer zihnini yeni olasılıklara açık tutarsan İngilizce öğrenmek için kısa film izlemek sana beklediğinden çok daha fazlasını öğretebilir.
Teresa Mupas, İspanya’nın Galicia şehrinde yaşayan ve çalışan bir EFL öğretmenidir. Tayland’ın merkez bölgesi ve Amerika Birleşik Devletleri’nde İngilizce öğretmenliği yapmıştır. Onun seyahatlerini buradan takip edebilirsin.