
İngilizce Geçmiş Zaman Cümleleri: Popüler Kültürden 6 Şahane Örnek
Bugünün popüler kültürü sana ilginç ama bir o kadarda faydasız şeyler öğretebilir.
Misal, koyuna benzeyen kediler, “truffle shuffle” denen bir dans veya twerk ile nasıl geçinilir gibi tuhaf şeyler sayılabilir.
Fakat popüler kültür sana çok faydalı şeyler de öğretebilir, mesela İngilizce ifadeler ya da İngilizce geçmiş zaman cümleleri
Gramer kurallarını doğru bir şekilde nasıl kullanacağını ve İngilizce geçmiş zaman ile nasıl konuşacağını zaten biliyorsun. Ama buradaki İngilizce geçmiş zaman ile kullanılan cümleleri öğrenerek bilgini bir adım daha öteye taşıyabilirsin.
Geçmişten bahsederken İngilizce geçmiş zaman cümleleri arasından en çok kullanılan 6 tanesini burada bulacaksın ve bunların hepsi de popüler kültürün birer parçası.
İngilizce Geçmiş Zaman Cümleleri: Popüler Kültürden 6 Şahane Örnek
Download: This blog post is available as a convenient and portable PDF that you can take anywhere. Click here to get a copy. (Download)
1. “A long time ago, in a galaxy far far away…” —“Star Wars”
En çok kullanılan İngilizce geçmiş zaman cümleleri konusunda vereceğimizi ilk örnek bu cümle. Bu kelimeler, herkesin sevdiği bilim kurgu film, “Star Wars”ın ikonik (çok bilinen, klasik) başlangıcıydı. Film başlamadan önce nelerin olduğunu göstererek vakit kaybetmek yerine film, durumla ilgili bir metinle hikayenin geçmişini veriyordu.
Filmdeki metin aslında, present tense kullanılan bir açıklama ile bu satırın ardından geliyor fakat eğer bunu bir konuşma içerisinde kullanıyor olsaydın past tense kullanacaktın çünkü daha önceden olan şeyler hakkında konuşuyorsun.
Aslında “A long time ago” (uzun zaman önce) sık kullanılan bir deyiş olduğundan çok sayıda farklı yerde kullanıldı. Örneğin, Don McLean’in “American Pie” şarkısında,
“A long, long time ago, I can still remember how the music used to make me smile”
“Uzun, uzun zaman önce müziğin beni nasıl güldürdüğünü hala hatırlayabiliyorum” mısrası var.
Konuşmada nasıl kullanılır: A long time ago, [past tense eylemi].
Bu ifade, geçmiş veya tarih ile ilgili gerçekleri ortaya çıkarmak için çok uygun, mesela:
“A long time ago, people thought the Earth was flat.”
“Uzun zaman önce insanlar dünyanın düz olduğunu düşünüyordu.”
“A long time” kelimelerini “a little while” gibi daha kısa zaman süreleri ile değiştirebilirsin. Bu ifadeyi cümlenin sonuna da taşıyabilirsin. Örneğin:
“I saw the movie ‘Star Wars’ a little while ago.”
“Kısa bir süre önce ‘Star Wars’ filmini izledim.”
Bu ifadenin diğer versiyonları olarak “a short while ago”, “some time ago” ve gerçekten ama gerçekten çok uzun bir zaman önce gerçekleşen olaylar için “eons ago” kullanılır.
2. “I used to be an adventurer like you, but then I took an arrow to the knee.” —Skyrim (oyun)
İngilizce geçmiş zaman cümleleri sıklıkla yer alan bir oyuna geçelim. Oyun oynamasan bile İnternet’te dolaşan bu sözü görmüş olabilirsin. Bu söz, fantezi rol yapma oyunu Skyrim’den geliyor, bazı karakterlerin söylediği önceden kaydedilmiş sözlerden biri olarak oyun içerisinde tekrarlanıyor.
Sözün kendisi aslında hiç de komik değil. Bu kişi, bir ok ile dizinden vurulana dek oyunun kahramanı gibi bir maceracı olduğunu söylüyor. Fakat bu sözün tekrar edilme sayısı onu gülünç ve unutulmaz yapıyor. Oradan İnternet’te sıklıkla tekrar edilen bir şakaya, meme, dönüşmüş durumda.
Konuşmada nasıl kullanılır: I used to [present tense eylemi], but then…
Bu geçmişte yaptığın ama çeşitli nedenlerden ötürü artık yapmadığın şeylerden konuşurken kullanmak için harika bir ifade. Şöyle diyebilirsin:
“I used to play football, but then I had a back injury that made it impossible for me to play.” “Eskiden futbol oynardım fakat daha sonra oynamamı imkanız hale getirecek şekilde sırtımdan sakatlandım.”
Bu gerçek eylemlerle sınırlı değil. Bu şekilde daha önce inandığın şeyler için de konuşabilirsin.
“When I was a kid I used to think the world was flat, but then I started going to school and learned the truth.”
“Çocukken dünyanın düz olduğunu düşünürdüm fakat daha sonra okula başladım ve gerçeği öğrendim.”
3. “Last Friday night we danced on tabletops and we took too many shots.” —Katy Perry
İngilizce geçmiş zaman cümleleri bulabileceğin bir şarkıya geçelim. Katy Perry’nin şarkısı “Last Friday Night” biraz çılgınca bir parti hakkında. Şarkıda, o cuma günü partide neler olduğunu hatırlıyor.
Bu şarkı aslında popüler kültürün bir parçası olan Rebecca Black’in “Friday”ine bir cevap olduğunu bilmiyor olabilirsin. “Friday”, o kadar komikti ki İnternet’te popüler oluverdi. Aslında Rebecca Black, “Last Friday Night” için hazırlanan Katy Perry’nin music videosunda arz-ı endam ediyor. Al sana gereksiz bir bilgi daha! Aslına bakarsan native speakers yani ana dili olarak İngilizce konuşanlarla sohbet etmek için böyle şeyleri bilmen çok faydalı olacak.
Konuşmada nasıl kullanılır: Last [belirli gün veya ay], [past tense eylemi]
Geçmişte belli bir zaman diliminde gerçekleşmiş olayları anlatırken bu ifadeyi kullan. “Last year”, “last month” veya “last April” şeklinde konuşabilirsin. “Last” seçeneği geçen senenin nisan ayından bahsettiğin anlamına gelir. Örneğin:
“Last April was very warm, but this April is freezing!”
“Geçen nisan hava oldukça sıcaktı fakat bu yıl nisan dondurucu!”
Daha önce yaptığın tekrarlanan bir eylemden bahsederken “last time” da söyleyebilirsin.
“Last time you tried to eat a whole pizza by yourself, you were sick for two days.”
“Geçen sefer bütün bir pizzayı kendin yemeye kalktın, iki gün hasta oldun.”
4. “We haven’t had that spirit here since 1969.” —Eagles
‘Eagles’ın seslendirdiği “Hotel California”, 1979’ların unutulmaz şarkısı. Harika İngilizce geçmiş zaman cümleleri bulunan bu şarkıda, oldukça cazip görünen ve asla ayrılmak istemeyeceğin bir otele yerleşmekten bahsediliyor. Bu satır, otel çalışanından şarabını getirmesini isteyen hikayenin anlatıcısına bir cevaptır.
Bu şarkıyı seviyorsan işte birkaç önemsiz şey: şarkının sözleri Kaliforniya tuzağının ve “hayallerini yaşamanın” gerçek bedelinden bahsediyor. “Hotel California” zengin olma ve çok para harcama (lüks yaşam) isteğine ne kadar kolay kapıldığımıza dair bir eleştiridir.
Konuşmada nasıl kullanılır: I haven’t [past participle eylemi] since [zaman].
Uzun bir süredir yapmadığın bir şeyi yapmak üzereysen bu satırı kullan. “I haven’t” olumsuzunu kullanmak, bu eylemi yaptığından beri çok uzun bir zamanın geçtiğini vurgulamak için kullanılır. Şöyle diyebilirsin, örneğin:
“I haven’t gone swimming since 2005.”
“2005′ten beri yüzmeye gitmedim.”
Belirli bir saat veya tarih yerine bir zaman dilimi kullanmak istersen sadece kelimeyi “since”ten “in”e değiştir. Örneğin:
“I haven’t eaten in two hours. I’m starving!”
“İki saattir hiçbir şey yemedim açlıktan ölüyorum.”
5. “I could have been somebody, instead of a bum, which is what I am, let’s face it.” —Marlon Brando
İşte, unutulmaz filmlerden unutulmayan İngilizce geçmiş zaman cümleleri. Başlıktaki bu cümle, “On the Waterfront” isimli eski bir filmden (1954) fakat bugün hala söyleniyor. Aslında, tüm zamanların en iyi #3. film repliği olarak Amerikan Film Enstitisü tarafından gösterilmiş durumda. Bu güçlü replik, daha önceden kararlaştırılmış yani hiçte adil olmayan bir şekilde bir dövüşçünün kazanacağı şekilde düzenlenmiş bir kavga ile ilgili olarak ünlü aktör Marlon Brando tarafından kardeşine söylenir.
Konuşmada nasıl kullanılır: I could have [past participle eylemi].
Bu satır genelde pişmanlığı göstermek için kullanılır, örneğin:
“I could have been a writer, but my parents pushed me to become a lawyer.”
“Bir yazar olabilirdim fakat ailem beni avukat olmam konusunda zorladı.”
Burada konuşmacı gerçekten bir yazar olmak istediğini söylemiyor ama ima ediyor. Bu ifadeyi kullandığı için konuşmacının aslında yazar olmak istediğini sen anlayabilirsin.
Ayrıca bu ifadeyi bir şeyi bir başkasına tercih ettiğin söylemek için de kullanabilirsin. Bu şekilde kullanırsan olumsuz olması gerekmez, mesela:
“I could have eaten the brownie but the cookie looked better.”
“Brownie yiyebilirdim fakat kurabiye daha iyi göründü.”
6. “Remember when I cried to you a thousand times?” —Avril Lavigne
Avril Lavigne, daha çok punk rock türündeki şarkılarıyla bilinir fakat slow şarkıları da var. “Remember When” bu slow şarkılardan biridir. Şarkıda Avril, şimdi bitmiş olan bir ilişkisinde geçirdiği zamanları hatırlıyor.
Konuşmada nasıl kullanılır: Remember when [past tense eylemi]…
Şarkıda, geçmiş bazı üzücü anları hatırlatmak için bu ifade kullanılsa da aslında eski günlerden söz etmek için daha sık kullanılır. Şöyle geriye dönüp baktığında eski hatıralarından söz etmek eğlenceli ve nostaljiktir. Bu durumda bunları birlikte yaşadığın kişiye söyleyebilirsin.
Örneğin, sana şöyle söyleyebilirim:
“Remember when I told you about Avril Lavigne’s song? Wasn’t that great?”
“Sana Avril Lavigne’in şarkısından bahsettiğimi hatırladın mı? Harika değil miydi?”
İngilizce geçmiş zaman cümleleri her yerde. Onları dinliyoruz, izliyoruz ve okuyoruz.
Kulaklarını ve gözlerini açık tut.
İşte radyo dinlerken dahi yeni İngilizce geçmiş zaman cümleleri, ifadeleri hatta deyim ve deyişler keşfedebilirsin. Bu keşif sırasında birbirinden ilginç ve öğretici videoları ile iOS ve Android cihazlarda kullanılan FluentU en büyük yardımcın. Hemen indir!