dinleyerek-ingilizce-ogrenme

Kulaklıklarını Taktın mı? Güzel! Şimdi Dinleyerek İngilizce Öğren!

Unnerstandin’English’skindahardsometimes, yaknowhaddamean?

Ne dediğimi anlayabildin mi?

Hayır, bu Galler’deki o şehrin süper uzun adı değil.

Bu sadece anadili İngilizce olanların “Understanding English is kind of hard sometimes, you know what I mean?” (İngilizceyi anlamak bazen zordur, ne demek istediğimi anlıyor musun?) cümlesini söyleme şeklidir.

Eğer ilk bakışta bunu anlamadıysan endişelenme. Çok sayıda öğrenci anadili İngilizce olan kişilerin, nasıl… konuştuklarını anlamakta zorlanır.

Bunun nedeni ise anadilini konuşan kişilerin, bağlantılı konuşma adı verilen sürekli sesler dizisinde bazı sözcükleri es geçmelerinden kaynaklanmaktadır.

Bununla birlikte, insanlar çok farklı konulardan konuşur. Bu konular ilgi alanlarında doğrudan ilişkili değilse bazı konuşma konuları sana fazlasıyla yabancı gelebilir.

İngilizce öğrenmek için hazırlanmış en iyi kitaplar dahi seni dünyadaki olası tüm konulara ve insanların konuşma şekillerine hazırlayamaz.

Neyse ki özgün İngilizce içerik ve kaynakları dinleyerek İngilizce öğrenmenin bazı yollarını sana göstermek için buradayım.

Öncelikle dinlemenin önemine biraz daha değineceğiz ve sonra da etkin dinleme uygulaması için bazı ipuçları paylaşacağız. Konuyu toparlamak adına bu ipuçlarını çeşitli kaynakları (anadilini konuşan kişiler, podcast’ler, sesli kitaplar, televizyon dizileri ve filmler) dinleyerek pratiğe nasıl dökeceğimizi göreceğiz.

İyi Dinle! Dinleme Becerilerini Geliştirerek İngilizce Öğrenmenin Yolları

Dinleyerek İngilizce Öğrenme ve Önemi

Çalışmalar gösteriyor ki dinlemek, öğrenciler tarafından en sık kullanılan dil becerisidir. Dinlemek sadece iletişim için önemli olmakla kalmaz, aynı zamanda öğrenme şeklimizi de büyük ölçüde etkiler.

Yapılan çalışmalara göre, yeni bilgileri dinleyerek ediniyor—ve öğreniyoruz. Okulda olman ya da olmaman fark etmeksizin, dinlemek diğer sözlü iletişim şekillerinden daha fazla zamanımızı alır.

Eğer dinlemek eğitsel gelişimleri boyunca öğrencilerin hayatlarının merkezindeyse aynı şey neden dil öğrenimi için de geçerli olmasın? İngilizceni geliştirme çabalarının odağında dinleme becerilerin üzerine çalışmak olmalıdır.

Dinleyerek İngilizce öğrenme çalışmasına başlamadan önce etkin bir şekilde nasıl dinleyeceğini bildiğinden emin olmalısın.

Etkin bir şekilde dinlemek çoğumuzun yaptığı bir şey değildir. Bunun sebebi bunu yapmanın zor olması da değil, sadece çoğumuz bizleri etkin dinleyiciler yapacak alışkanlıkları geliştirmemişizdir.

Etkin bir şekilde dinlemek için gerekli becerileri geliştirmeye başladığın zaman bir dinleyici olarak performansın hakkındaki geribildirim sana yaptığın hataları düzeltmene ve öğrenmeye devam etmek için motivasyonunu artırmana yardımcı olmanın yanı sıra dili kullanmak için özgüvenini artırmana da yardımcı olacaktır.

Dinleyerek İngilizce Öğren: Bilmen Gereken 6 Basit Ama Önemli İpucu

Bunu televizyonda duydun ve her dil öğrenim sitesinde okudun: “İngilizce Öğrenmenin Mükemmel Yolu.”

Hikayenin sonunu söyleyelim! Bu yazıda mükemmel yol diye bir şey olmadığını öğreneceksin! Önemli olan şey, bir plan belirlemen, mümkün olan en kısa sürede başlaman ve öğrenirken bu planda değişiklikler yapmandır.

İngilizce öğrenmenin “mükemmel” yolu hakkında bilmen gereken başka bir ley daha var:

Mükemmel plan, gerçek anlamda devam ettirdiğin plandır.

Eğer gerçekten bunları devam ettirmezsen en iyi yöntemler ya da kursların hiçbir anlamı yoktur!

İşte dinleyerek İngilizce öğrenme çalışmalarında sana yardımcı olacak altı ipucu.

İpucu 1: Çeşitli Dinleme İçerikleri Seç

Her zaman aynı türden İngilizce dinlemekle kalma.

Sadece haberleri izlemekle ya da aynı televizyon dizilerini tekrar tekrar izlemekle yetinme. Bunun yerine çeşitli farklı durumlar ve konuları dinle.

Seni memnun eden, öğrenmeye devam etmeni sağlayan ve ilgi alanların ve hedeflerine uygun bir kaynak bulduğun sürece sana desteğim tamdır.

İpucu 2: Olumlu Bir Bakış Açısıyla Başla

Yapmayı öğrenmen gereken ilk şey iyimser bir şekilde dinlemektir. Neden mi? İnsanların söylediklerini duyacağın ve anlayacağına gerçekten inanman gerekir.

Konuşmacı özellikle ağır bir aksana sahipse ya da çok hızlı konuşuyorsa dinlemenin son derece zor olabileceğini biliyorum. Ama aslında bunu daha önce de yaptın! Daha bir bebekken, bir dili anlamayı ve konuşmayı öğrenmiştin. Artık bir yetişkin olduğun için bunun farklı olması gerekmiyor. Eğer iyi bir tutum ile dinlersen bunun imkansız olmadığını göreceksin.

Eğer insanların ne söylediklerini dinleyip anlayacağına inanmazsan, “Star Wars” serisinden Jedi ustası Yoda’nın sözleriyle: “İşte bu yüzden başarısız olursun.”

Zorlanıyor musun? Aktif dinlemeye odaklan. İnsanlar konuşurken onlara ne diyeceğine ya da nasıl yanıt vereceğine odaklanma, söyledikleri şeyleri aklında tercüme etmeye çalışma, cümlelerin gramer yapılarını analiz etme…sadece dinle.

İpucu 3: İçeriği Tahmin Ederek Başla

Bir radyo dinliyormuşsun gibi yap.

Arka planda bir helikopter sesi duyarsın ve konuşmacı sokak, cadde ve meydan adlarından ve bu yollarda kaç taşıt olduğundan bahsediyordur.

Bu konuşmacının neden bahsettiğini düşünürsün? Büyük ihtimalle bir trafik haberi dinliyorsun.

“Bottleneck” (tıkanıklı), “traffic jam” (trafik sıkışıklığı) ve “rush hour” (iş çıkışı saatleri) gibi sözcükler duymayı bekleyebilirsin. Aynı zamanda emir cümleleri de duyman muhtemel: “Don’t take the highway” (Ana caddeyi kullanmayın) veya “Avoid 4th Avenue” (4. Caddeden kaçının).

İçeriğe bağlı olarak sıklıkla sözcükleri ve hatta duyacağın dilin tarzını tahmin edebilirsin. Bu atacağın büyük bir adımdır!

Tıpkı “Game of Thrones” dizisinden Jon Snow karakteri gibi hiçbir şey bilmemen haricinde, dünya hakkında bildiğin şeyler sana ne duyacağını tahmin etmende yardımcı olacaktır. Bir sohbetin konusunu tahmin ettiğin zaman bütün bu bilgiler ve zihninde kayıtlı ilgili sözcük bilgisi sana dinlediğin şeyi daha iyi anlamanda yardımcı olur.

Bir daha bir dizi izlerken ya da radyo dinlerken birkaç cümlede bir yayını duraklat. Ne olacağını ya da sunucunun ne söyleyeceğini tahmin etmeye çalış.

Örneğin “avenue” (cadde), “vehicle” (taşıt), “jam” (sıkışıklık), “bottle” ve “neck” (tıkanıklık) gibi sözcüklerin her biri kendine has bir manaya sahiptir ama bunları bir arada duyduğun zaman trafik ile ilgili bir konuşmanın içeriğini meydana getirirler.

Bu konuda alıştırma yapmanın iyi bir yolu da zihin haritaları çıkarmaktır. Yeni sözcükler öğrendiğinde onları benzer bir içeriğe ilişkin olarak kullanılan diğer sözcüklerle birlikte gruplamayı dene.

İpucu 4: Ana Fikirlere Odaklan

İlk başlarda insanların söyledikleri her bir kelimeyi anlamaya çalışma isteğine direnmelisin. Sohbeti sürdürmek ve ana fikirleri anlamak daha önemlidir.

İngilizce bir yol gibidir ve her yolda olduğu gibi devam eden konuşmayı takip etmemize yardımcı olan trafik levhaları bulunur—burada ise duyduklarımızı anlamamıza yardım ederler. Bu sözcükler fikirleri birbirine bağlar ve insanların ne hakkında konuştuklarını anlamamıza yardımcı olur. Bunlar özellikle konuşmalar veya sunumlar için faydalıdır.

Örneğin, ders anlatan bir profesör “I will talk about three reasons supporting…” (…destekleyen üç nedenden bahsedeceğim) diyorsa, fikirleri birbirine bağlayan ve dersin sonraki parçalarına işaret eden “first of all” (ilk olarak), “moving on to” (sonraki ise) ve “in summary” (özetle) gibi tümceleri duymayı bekleyebilirsin.

Konuşmanın en önemli kısımlarını kavrayabilmek için bunlar gibi anahtar kelimelere odaklan. Rahatladığın ve ana fikri anlamayı öncelik haline getirdiğin zaman bu ayrıntılarla söyleneni tam olarak anlamakta özgür olacaksın ve sorular sorarak konuyu netleştireceksin.

İpucu 5: Detaylara Daha Sonra Odaklan

Ana fikre odaklandıktan sonra, şimdi de daha iyi anlamana yardımcı olacak detaylara bakma zamanı.

Detayları dinlerken bir isim ya da bir sayı gibi oldukça belirleyici bir bilgiyle ilgilenirsin. İlgilendiğin şey ile ilişkili olmayan diğer her şeyi göz ardı et. Böylelikle arama alanını daraltmış olursun ve mesajı anlamak için ihtiyaç duyduğun detayları edinirsin.

Örneğin, eğer bir kişinin yaşını bilmek istiyorsan “old,” “years,” “born in” gibi kişinin yaşıyla ilgili sözcüklere ya da o kişinin yaşı olabilecek herhangi bir sayıya dikkatini ver.

Detayları dinleme alıştırması yapmanın en harika yollarından biri de ne tür detaylı bilgiler dinlemeyi çalışmaya karar vermek ve bu bilgiyi bulabileceğin radyo programlarını dinlemektir.

Diyelim ki hava durumu hakkındaki detaylar için dinleme alıştırması yapmak istiyorsun. Bir hava durumu raporu dinleyebilir ve şehir adlarına ve her birinin sıcaklıklarına odaklanabilirsin.

Ayrıca diğer detaylara da odaklanabilirsin. Sözcükleri dinlemek yerine sadece tonlama veya vurguya odaklan.

Tonlama genellikle fazla dikkat etmediğimiz, son derece önemli bir unsurdur. Eğer tonlamanın kulağa daha doğal gelmesini istiyorsan özellikle buna odaklanmalısın.

Benzer şekilde, vurguya da odaklanmaya çalış. Vurgulamayı yanlış yaptığın zaman anadili İngilizce olan kişiler seni anlamakta zorlanacaktır. Bu hatta söylediğin şeyin anlamını dahi değiştirebilir. İşte bu nedenle herkes buna odaklanmak için zaman ayırmalıdır.

İpucu 6: Tamamla ve Tekrarla: Sürekli Olarak Alıştırma Yap ve Dinle

Son olarak, etkin bir şekilde dinleyerek İngilizce öğrenmenin en iyi yolu, mümkün olduğunca fazla İngilizce dinlemektir.

Sihirli bir değnek yok, ama emin olman gereken şey ilgini çeken şeyleri dinlemektir. Eğer bunu yapmazsan alıştırmalara devam etmek zorlaşır. Canın sıkılır ve sonunda bunu yapmayı bırakırsın.

Dinleme becerilerini geliştirmek için aralıklı tekrar tekniğinden faydalanabilirsin. Aynı şeyi dinlemek, daha fazlasını anlamana imkan tanır. Yeni sözcükleri ilk defa dinlediğin zaman bunları defalarca tekrarlamalısın. Aynı gün içinde yeniden alıştırma yapmak için zaman ayır. Bir sonraki gün bunları tekrarla. Bir hafta sonra yine aynı konuya geri dön. Ve bir ay sonra tekrar. O zamana kadar bu öğrendiklerin aklına kazınmış olmalı.

Artık etkin bir şekilde öğrenmenin ve dinlemenin yollarını bildiğine göre farklı içerikleri dinleyerek İngilizce öğrenebileceğin yerlere bir göz atalım.

İpuçlarını Eyleme Dök: Dinleyerek İngilizce Öğrenmek için 10 Çözüm

Çözüm #1: Bir TV Dizisini Orijinal Dilinde İzle

İlgini çeken bir diziyi İngilizce izle. Baştan sona izle. Kurguyu, hikayenin konusunu ve tüm karakterleri takip et. Ne izleyeceğini bilemiyor musun? Endişelenme. FluentU yanında. En iyisi ise iOS ve Android uygulamaları ile istediğin her zaman çalışabilecek olman.

Bunun ne gibi bir faydası var? Bir televizyon dizisi izlemek uzun bir süre boyunca tutarlı bir şekilde alıştırma yapmanın harika bir yoludur. Eğer diziyi izlemekten zevk alıyorsan bunu izleyerek saatlerini geçirebilirsin ve sürekli olarak İngilizce duyarsın.

Ne yapmalısın? O dizinin belirli bir sahnesi ya da kısa bir bölümünü seç ve replikleri tekrarla. Tonlama, konuşma hızı ve aksanı taklit etmeye çalış.

Çözüm #2: Arka Planda Radyo Dinle

Bunun ne gibi bir faydası var? Çalışırsın, otobüse binersin, egzersiz yaparsın, yemek pişirirsin, sırada beklersin. Bütün bunları yaparken İngilizce öğreniyor olabilirdin. Bir radyo kanalı bul (burada bazı öneriler bulacaksın) ve kulaklıklarını tak, böylece sen diğer aktivitelerle uğraşırken radyo da çalmaya devam eder.

Ne yapmalısın? Farklı radyo kanalları seçebilir ve dünyanın her yerinden farklı İngilizce lehçe ve aksanlarını ve vurgulama ve tonlamaları dinlemeye odaklanabilirsin.

Çözüm #3: YouTube Dinle

YouTube sayfasına git. İlgini çeken bir İngilizce video bul. Sana yardımcı olayım: YouTube üzerinde İngilizce öğrenmene yardımcı olacak en iyi 10 kanalı senin için seçtik.

Duyması biraz zorlaşacak şekilde sesini kıs—bunu yapmak ona odaklanmana yardımcı olabilir. İnsanların ne demeye çalıştıklarını tahmin etmeyi dene.

Bunu yap, şaka yapmıyorum. Burada bekleyeceğim.

Bunun ne gibi bir faydası var? İnsanların yüksek ya da kısık sesle konuşmalarını kontrol edemezsin. Bu zorlu koşullar altında dinlediğini anlama pratiği yapmak becerilerini geliştirmenin harika bir yoludur.

Ne yapmalısın? Kendine meydan oku! Bir YouTube videosunu düşük sesle dinle. Anladığın sözcük ya da deyimleri not al. Altyazıları kullanarak videoyu tekrar izle ve kaç tane sözcüğü doğru duyduğunu kontrol et.

Çözüm #4: Okurken Dinle

Konuşma ya da sohbetleri dinlerken bunları okuma şansını da bulabildiğin elllo ya da TED Talks tgibi pek çok siteyi internette bulabilirsin.

Bunun ne gibi bir faydası var? Deşifrelerini okurken aynı zamanda dinlemek okuduğun şey ile bunun gerçekte kulağa nasıl geldiğini eşleştirmene yardımcı olur. Gördüğün gibi anadili İngilizce olan çoğu kişi sözcükleri öğrenmiş olduğundan çok daha farklı telaffuz ediyor. Dili büyük ölçüde okuyarak ya da sınıf ortamında öğrendiysen insanların gerçek hayatta sözcükleri ne kadar farklı telaffuz ettiğini görmek seni şaşırtabilir. Okurken dinlemek ise beklentilerini bu gerçeklikle aynı seviyeye getirmeye yardımcı olur.

Ne yapmalısın? Yukarıda verdiğimiz siteleri ziyaret et. Sana ilginç gelen bir konuşma ya da sohbet seç ve dinlemeden önce deşifresini oku. Daha sonra bu sefer okurken kaydı dinle ve sözcüklerin ne kadar farklı telaffuz edildiğine dikkatini ver.

Çözüm #5: Bir Podcast’in Tüm Bölümlerini Dinle

Bir podcast’in tüm bölümlerini indir ve tümünü dinleyene kadar günde en az bir bölümü dinle.

Şimdi, “bunun için kimin vakti var” demeden önce sana bunları otobüs beklerken, işe giderken, kasada sıra beklerken, arabanda trafikte, çayın demlenmesini beklerken ya da doktor muayenehanesinde bekleme salonunda dinleyebileceğini hatırlatmama izin ver.

Değerlendirmediğin takdirde bir araya geldiğinde üretken olmadan geçen büyük bir zaman oluşturan günün bu küçük parçalarını İngilizce öğrenmek için bir fırsata dönüştürebilirsin.

Eğer nereden başlayacağın hakkında bir fikrin yoksa, İngilizce Dil Öğrencileri için bu harika podcast listesine bir göz at.

Bunun ne gibi bir faydası var? İngilizce pratiği gününün bir parçası haline getiren olumlu bir alışkanlık geliştirmenin yanı sıra, birisini uzun süreyle dinlediğin zaman o kişinin konuşma alışkanlıklarını anlamaya başlarsın. Ayrıca, yeni bölümlerin yayınlanmasını sabırsızlıkla bekleyeceksin—ilginç bir podcast seçtiysen!

Ne dinlediğin fark etmeksizin, bazı konuşmacılardan öğrenebileceğin ya da tespit ederek bilinçli bir şekilde kaçınabileceğin belirli konuşma alışkanlıkları vardır.

Ne yapmalısın? Birisini dinleyebilir ve konuşma arasında “you know” ve “like” dediğini yakalayabilirsin. Bu “yardımcı sözcükleri” kullanmak çoğu kişinin sahip olduğu bir konuşma alışkanlığıdır ama bunun iyi ya da kötü bir alışkanlık olduğunu söyleyemeyiz. İnsanların sadece anlatmaya çalıştığın şeye odaklanabilmeleri için bunları kelime dağarcığından çıkarabilirsin. Bunu yapmak zor olabilir ama alıştırmalar ve kararlılıkla bunu başarabilirsin.

Çözüm #6: Üniversite Ders Anlatımlarını Dinle

İngilizce eğitim veren bir üniversiteye gitmen ya da bu gibi bir üniversiteye hazırlanıyor olman veya sadece akademik alanda dinleme becerilerini geliştirmek istemen fark etmeksizin bu çözüm tam sana göre. edX gibi web siteleri dünyanın en iyi üniversitelerinden ders anlatımlarını öğrenmeye doyamayanlar için ücretsiz yayınlamaktadır.

Dinlediğini anlama becerilerini geliştirirken üniversite derslerinde başarı şansını da artıracaksın. Ders anlatımlarını dinleme alıştırması yapacaksın. Aynı zamanda sınıf içi tartışmalar ve sunumlar gibi üniversiteye özgü görevlerdeki başarını da artıracaksın.

Tüm bunları da kendini harç kredisi borcu içinde bulmadan yapacaksın!

Bunun ne gibi bir faydası var? Üniversite ders anlatımlarında ilgi alanına ya da ilgilendiğin mesleğe bağlı olarak değişen belirli sözcük ve terimler kullanılır.

Ciddi akademik hedeflere sahipsen nihayetinde akademik ortamda farklı tiplerden konuşmalar yapmayı öğrenmen gerekecektir. Başkalarının ne demek istediklerini anlamana ve kendini etkin bir şekilde ifade etmene yardımcı olacak stratejiler öğrenmen gerekecek. Bunu yapmak zor olabilir ama dinleme becerilerini geliştirmen için harika bir fırsattır.

Ne yapmalısın? Çalıştığın akademik alandan ya da ilgini çeken herhangi bir konu ile ilgili bir ders anlatımı seç. Bu ders anlatımı ya da semineri dinlerken, notlar alarak ya da sanki o derse katılmış gibi ders konusu hakkında sessizce sorular sorarak aktif bir şekilde dinle.

Çözüm #7: Sesli Kitaplar Dinle

Çok sayıda İngilizce kitaba erişimin olmayabilir. Ve erişimin olsa dahi kitap okumaya vakit bulamıyor olabilirsin. Dünya meşgul bir yer. Peki ya bir İngilizce kitap okuyor olsaydın ama içindeki sözcüklerin nasıl doğru telaffuz edildiğinden emin olmasaydın ne olurdu? O halde dostum, bir sesli kitap edinmelisin.

Bir sesli kitap, birisinin bir kitabı okumasıyla elde edilen ses kaydıdır. En sevdiğin yazarın son çıkan kitabını sana okuduğunu ve aynı zamanda sana İngilizce öğrettiğini bir düşün! İnternette sesli kitap bulmak çok kola ve FluentU bunları bulabileceğin bazı yerleri senin için derledi.

Bunun ne gibi bir faydası var? Günlük konuşmalara kıyasla daha geniş bir sözcük skalasına sahip oldukları için sesli kitaplar sözcük bilgisi için harika birer kaynak olabilir. Bunları okuyan kişiler genellikle anlaşılır ve açık bir şekilde okur. Ayrıca, sesli kitaplar oldukça eğlencelidir, bu nedenle de onları saatlerce dinleyebilirsin.

Ne yapmalısın? Yeni sözcükler öğrenmek için bilmediğin sözcüklerin telaffuzuna odaklan. Dinlemeyi tamamladıktan sonra kendini test edebilir ve hikaye hakkındaki soruları yanıtlayarak anlayıp anlamadığını kontrol edebilirsin.

Ama sesli kitapların en sevdiğim yanı, onlara eşlik edebilmektir! Kitabın basılı ya da dijital bir kopyasını edin ve dinlerken sen de okuyarak eşlik et. Bunu yaparak sadece sözcüklere odaklanmanın ne kadar kolay olduğunu göreceksin. Yüksek sesle okuyarak ve duyduğun telaffuzla eşleştirmeye çalışarak telaffuzunu çalışabilirsin.

Çözüm #8: Müzik Dinle

Şarkılarla İngilizce öğrenmenin birçok yolu mevcut! Bunun en iyi yanı ise, öğrenirken iyi vakit geçirecek olmandır. Müzik dinlerken İngilizce öğrenerek iyi vakit geçirmediğini kim söyleyebilir? Şarkı sözlerini yazmayı deneyebilir, eşlik edebilir (karaokeye ne dersin?) ya da şarkı sözlerine bakmadan ne kadarını ezbere bildiğini görebilirsin!

Bunun ne gibi bir faydası var? İngilizce bir rap parçası dinlemeyi denemiş miydin? Bir şarkıda geçen şarkı sözlerini dinlemek ve anlamak, anadilini konuşanlar için dahi gerçekten zor olabilir. Ama şarkıcının ne dediğini anladığın zaman bu sözler aklına kazınacaktır. Bir daha bunu duyduğun zaman sözleri hatırlayacaksın—ve şarkıya eşlik de edebilirsin!

Ne yapmalısın? Müzik özgüvenini artırmanın harika bir yoludur. Bazen şarkı sözlerini unutmak ve doğru notadan söylememek sorun değil. Kendini müziğe bırak ve yüksek sesle söyle.

Sonunda şarkıyı ezberlemeye başlayacaksın. Şarkı sözlerine bakmadan söylemeye hazır hale geleceksin. Bu olduğunda ise telaffuzunun büyük ölçüde iyileştiğini göreceksin.

Şarkı sözlerine bakmadan şarkı söylemenin tadını çıkar. Ve unutma, kimse dinlemiyormuş gibi söyle!

Çözüm #9: Dinle ve Yaz

Bir İngilizce öğrencisi olarak başlıca odak noktası duyduğun sesleri sözcüklere dönüştürmek ve sonra da bu sözcükleri bir mesaja dönüştürmek olmalıdır.

Bu yazıda verilen egzersizlerin pek çoğu, dinlediğini anlama aktiviteleri ile dinleme becerilerini geliştirmene yardımcı olur. Ama duyduklarını yazmak, duyduğun her bir sesi deşifre etmeni gerektirir.

Bunun ne gibi bir faydası var? Deşifre etmek sana dinleme becerilerini geliştirmenin şaşırtıcı derecede eğlenceli bir yolunu sunar. Duyduklarını dinlemek ve yazmak sana sadece yeni sözcükler öğrenmende yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda telaffuzunu da geliştirmeni sağlar. Her bir sözcüğü dinleyerek ve yazarak öğrenebilirsin. Yeni sözcükler öğrenebilir ya da düşündüğünden çok daha farklı telaffuz edilen belirli sözcükler keşfedebilirsin.

Ne yapmalısın? Kısa ses kayıtları dinleyebileceğin ve duyduğun her şeyi not alabileceğin çok sayıda site mevcut. Ses kaydını tamamen deşifre edene kadar geriye dönerek her bir cümleyi tekrar tekrar dinlediğinden emin ol.

Çözüm #10: Kendini Dinle

Son olarak, en son çözümümüz tabi ki de kendini dinlemen olacaktır. Kulağa ne kadar çılgınca gelse de İngilizce konuşma becerilerini geliştirmenin bundan iyi bir yolu yoktur!

Bunun ne gibi bir faydası var? Kendi sesini kaydetmek ve dinlemek yaptığın herhangi hatayı belirlemene, kontrol etmene ve düzeltmene yardımcı olacaktır. Konuşmanı karşılaştırmak için bu yazıda verdiğimiz kaynakları kullanmaktan çekinme. Konuşma şeklindeki sorunları hızla bulabilir ve zaman içinde kendi sesini dinlemeye devam edersen İngilizce konuşmakta ne kadar başarılı olmaya başladığını görebilirsin.

Ne yapmalısın? Bilgisayarını ya da telefonunu kullanarak sesini kaydet. Bu kaydı çal ve telaffuz ve aksanını dinle. Fark ettiğin problemleri çöz ve yeniden dene.

 

Ve işte hepsi bu! Dinleyerek İngilizce öğrenme rehberini tamamladık. Bu göz korkutucu bir uğraş olabilir, ama biraz yönlendirme ve bol miktarda pratik ile herkes dinlediğini anlama becerilerini geliştirebilir ve dinleyerek İngilizce öğrenme yollarını keşfedebilirsin.

Hayattaki diğer pek çok şey gibi dinlemek de pratik yaparak kolaylaşacaktır. Çalışmaya devam et, kesinlikle bunu başaracaksın!

Enter your e-mail address to get your free PDF!

We hate SPAM and promise to keep your email address safe

Close