basit-ingilizce-cumleler

Basit İngilizce Cümleler ile Yeni İşinde Rahat Ol, Tam 35+ Cümle!

Yeni işin hayırlı olsun!

Yeni bir işe başlamak heyecan verici ama bir o kadar da streslidir.

Öğrenmeye ve elinden geleni yapmaya hazırsın fakat biraz da gerginsin.

Yeni iş arkadaşlarınla nasıl konuşuyorsun? Nelerden bahsediyorsunuz? Patronunu nasıl etkileyebilirsin?

Bazen en zor sorular en kolay çözümlere sahiptir.

Yeni işinde İngilizce konuşmak konusunda endişelerin varsa karmaşık şeyleri ezberlemeye uğraşma. İdeal olan basit İngilizce cümleler kurmak. İş arkadaşların dil bilgisi yeterliliğini test etmeyecekler ve muhtemelen etkileyici kelimeler kullanıp kullanmadığına da bakmayacaklar.

Tek yapman gerek bazı çok basit İngilizce cümleleri hatırlamak ve nihayetinde iyi bir şekilde de yapacaksın.

Yeni İşinde İngilizce Konuşmayı Unutmaman için İpuçları

İlk defa o kapıdan içeri atmadan önce, unutma:

  • Hala İngilizce öğrendiğini insanlara söyle. Genellikle insanlar anlayışlı olacaklar. Hala İngilizce öğrendiğini bildiklerinde insanların ne kadar sabırlı oldukları karşısında şaşıracaksın.
  • Anlamadığın şeyler tekrar etmelerini insanlardan iste. Bazı şeyleri anlamadığını itiraf etmekten utanma.
  • İnsanlardan seni düzeltmelerini iste. İngilizceni geliştirmek için iş yeri harika bir ortam.  Hatalarını düzeltmelerini iste ve gün boyunca öğrenmeye devam et.
  • Yüksek sesle konuş. Bazen insanlar ne söylediklerinden emin olmadıkları zaman mırıldanırlar veya alçak sesle konuşurlar. Bu onların anlaşılmasını daha da güç hale getirir.
  • “Yanlış” olmaktan korkma, yalnızca “anlaşıl”. Ne kastettiğini karşındaki kişi anladığı sürece cümlelerinin dil bilgisi açısından mükemmel olması önemli değil. Ayrıca onlardan İngilizceni düzeltmelerini istersen bir dahaki sefere doğru olanı kullanma şansı elde edersin.
  • Kendine güven ve kendin ol. Gayet iyi yapacaksın!

İşte farklı durumlarda kullanabileceğin pek çok basit cümleyi aşağıda sıraladık. Basit İngilizce cümleler hayat kurtarıcın olacak. Derin bir nefes al… ve işe hazırsın!

Basit İngilizce Cümleler Yeni İşinde Yanı Başında Üstelik 35+ Tane

Kendini tanıtma

  • “I’m still learning English, so please speak slowly.” (Hala İngilizce öğreniyorum, lütfen daha yavaşça konuşun.) Birileri İngilizce konuştuğunda daha yavaş konuşmalarını istemenin kibar bir yoludur.
  •   “I just started working here. I’m the new [işinin adı].” (Burada çalışmaya yeni başladım. Ben yeni [işinin adı]) Bu cümle ile işte yeni olduğunu insanlara anlatabilirsin.
  •   “I’m working in the [isim] department. What do you do here?” ([isim] bölümünde çalışıyorum. Siz burada ne iş yapıyorsunuz?) Pek çok işte, her bir birimin işin farklı kısımlarıyla ilgilendiği ayrı bölümler vardır.  Örneğin, IT (Information Technology – Bilgi Teknolojileri) Bölümü şirketin bilgisayar sistemini kurmak ve onarmak üzerine çalışır. Kendini tanıttığın zaman, hangi bölümde çalıştığını karşındaki kişiye söyle ve onlarınkini de sor ve basit İngilizce cümleler kullan.

Selamlaşma

  • “Good morning / afternoon / night.”  (Günaydın / Tünaydın / İyi geceler) Öğlene kadar “Good morning” de.  Öğleden sonra “good afternoon” de.
  •  “How was your weekend? / How did your weekend go?” (Hafta sonun nasıldı? / Hafta sonun nasıl geçti?) Pazartesi günü birinin hafta sonunun güzel geçip geçmediğini sormak iyidir.

Vedalaşma

  • “See you later / tomorrow.” (Yarın / Daha sonra görüşürüz, görüşmek üzere) Biriyle vedalaşmanın gayri resmi fakat kibar şeklidir.
  • “Good night.” (İyi geceler!) Eğer akşam veya öğleden sonra geç bir vakitte ayrılıyorsan vedalaşma şekli olarak “good night” diyebilirsin.
  • “Have a nice weekend.” (İyi hafta sonları) Cuma günü ayrılırken insanların hafta sonu tatillerini iyi geçirmelerini dilemenin nazik yoludur.

Bir şeylerin nerede olduğunu sorma

  • “Where can I find the (bathroom / coffee maker / [her hangi bir şey])?” ([Kahve makinasını / tuvaleti / herhangi bir şeyi] nerede bulabilirim?) Her şeyin nerede olduğunu öğrenene dek nerede olduklarını sormak için bu cümleyi kullanabilirsin. Bunu sormanın daha basit yolu “Where is the [bathroom, etc]?” ([Tuvalet, vs.] nerede?)
  • “Where are we meeting?” (Toplantı nerede?) Toplantının nerede yapılacağı konusunda emin değilsen bu soruyu sorabilirsin.
  • “Where can I leave this?” (Bunu nereye bırakabilirim?) İşe yanında getirdiğin montunu, yemeğini, şemsiyeni veya herhangi bir şeyi nereye koyacağını bilmiyorsan bunu kullanabilirsin.

Basit İngilizce cümleler ile “Kısa Sohbetler” yapmak

Small talk yani kısa sohbetler ayak üstü yapılan havadan sudan konuşmalardır. Çok ciddi olmayan yiyecekler, hava gibi her şey hakkında olabilir. Biri ile aynı odada, asansörde isen veya yana yana dikiliyor ve çalışmıyorsanız kısa sohbetler yapmak koyu muhabbetlerin başlamasını, yeni arkadaşlıkların ve bağlantıların kurulmasını sağlayabilir. Ayrıca seni rahatsız edici sessizlikten kurtarır! Basit İngilizce cümleler kullanarak kısa sohbetlerine başla.

  • “I love your (shoes/necklace etc.). Where did you get it/them?” (Ayakkabını / Kolyeni vs.) beğendim. Onu / Onları nereden aldın?) Karşındaki kişiye kompliman yapma (biri ile ilgili güzel şeyler söyleme) onun kendisini iyi hissetmesini sağlar ve bu tarz bir soru sormanın arkasından bir sohbet başlar.
  • “I can’t believe how hot/cold it is today!” (Bugün hava ne kadar sıcak/soğuk inanamıyorum.) Kısa sohbetler için hava durumu en güvenli limandır. Bu cümleyi hemen hemen her türlü hava koşulunda kullanabilirsin. Eğer güzel bir gün ise “I can’t believe how nice it is today.” (Bugün ne kadar güzel bir gün inanamıyorum.) şeklinde söyleyebilirsin.
  • “So what do you do here?” (Peki burada ne iş yapıyorsun?) Eğer bir kişi ile henüz tanışmadıysan ofisteki görevlerini sorabilirsin.
  • “How long have you been working here?” (Ne kadar zamandır burada çalışıyorsun?) Bir konuşma başlatmanın bir başka güzel sorusu da budur.

Birlikte yemeğe gitme

  • “Let’s get a coffee sometime.” (Bir ara kahve içelim.) Ayak üstü bir kahve içmek belki de şöyle güzel bir sohbet için buluşma teklifinde bulunurken kullanılan günlük bir söyleme şeklidir. Özel bir zaman belirtilmez, gelecekte bir gün olması dilenir.
  • “Let’s grab lunch.” (Birlikte öğle yemeği yiyelim.) şöyle ayak üstü bir öğle yemeğine çıkmak için öneride bulunurken bu ifadeyi kullanabilirsin.
  • “I know a good place nearby.” (Yakında iyi bir yer biliyorum.) Öğle yemeği yemek için harika bir yer biliyorsan bu cümleyi kullan.
  • “Want to order out?” (Dışarıdan sipariş vermek ister misin?) Eğer öğle yemeği için dışarı çıkmak istemiyorsan, yemek sipariş vermek isteyen olup olmadığı bu şekilde sorulur.
  • “I’ll have the same / I’ll have what (s)he’s having.” (Aynısından istiyorum / benimki de onun istediğinden olsun.) Yemek için dışarı çıktığında ne isteyeceğini bilemeyebilirsin. Bazen iş arkadaşlarının istediklerinin aynısı istemek daha kolay olacaktır. Unutma ki bu ifadeyi herhangi biri sipariş verdikten sonra kullanabilirsin.

Gidilecek yere götürme / bırakma teklifi

  • “Need a lift? / Need a ride?” (Sizi bırakayım mı?) İşten eve arabayla gidiyorsan ve biri de senle aynı yöne gidiyorsa, gideceği yere götürme teklifi güzel bir jest olur.
  • “Thanks, I appreciate it.” (Teşekkürler, çok memnun olurum.) Eğer birisi sana arabayla bırakma teklifinde bulunursa bunu kabul etmenin nazik şeklidir.
  • “I’m good, but thanks for the offer.” (Böyle iyiyim yine de teklif için teşekkürler.) Diğer taraftan bırakma teklifini ret etmek (hayır demek) istiyorsan bu şekilde söyleyebilirsin.

Basit İngilizce cümleler ile raporları ve fikirleri sunma

  • “If you have a moment, I would love your thoughts on this.” (Biraz vaktin varsa bu konudaki düşüncelerini almak isterim.) Yazdığın veya yaptığın bir şey için patronundan ya da iş arkadaşından katkı alabilmek için nazik bir soru şeklidir.
  • “I have the report/information you asked for.” (İstediğiniz bilgileri/raporları hazırladım.) Yaptığınız işi bitirdiğinizi söylemenin basit bir yolu.

Toplantılar

  • “Do you mind if I record this?” (Bunu kaydetmenin sizin için bir mahsuru var mı?) Bir toplantıda önemli şeyleri kaçırmak istemiyorsan en iyi yol bunları kaydetmek böylelikle daha sonra tekrar tekrar dinleyebilirsin. Öncelikle bu cümleyi söyleyerek izin al.
  • “Excuse me, can you please speak up?” (Affedersiniz, biraz yüksek sesle konuşabilir misiniz?) Eğer konuşan kişiyi duymuyorsan daha yüksek sesle konuşmasını istemenin kibar bir yoludur.
  • “Do we still have that meeting after lunch?” (Öğle yemeğinden sonra yine bu toplantıyı yapacak mıyız?) Toplantıların ne zaman olduğundan emin ol böylelikle hiçbirini kaçırma.

Yardım / açıklama isteme

  • “I don’t understand this. Can you please explain it?” (Bunu anlamıyorum / Anlamadım. Lütfen bunu açıklar mısınız?) Bu soruyu sormaktan korkma. Anladığını düşünüp bir şeyleri yanlış yaparak zaman kaybetmektense her şeyi tam olarak anlamak daha iyidir.
  • “Let me see if I understand this.” (Bakalım, anlamış mıyım?) Bu cümleyi söyle ve duyduklarını tekrar et. Dikkat ettiğini göstermek ve her şeyi doğru anladığından emin olmak için bu harika bir yoldur.
  •  “I’m having trouble with [bir şey]. Do you know who can help me?” ([Bir şey] ile ilgili problemim var. Bana kimin yardım edebileceğini biliyor musunuz?) Birinden yardım istemeden önce yaşadığın problemin türüne göre sorman gereken doğru insanın kim olduğunu öğren.
  • “Do you have a minute?” (Bir dakikanız var mı?) Yardım istemeden önce yardım isteyeceğin kişinin müsait olup olmadığını öğren.
  • “Can you please repeat that?” (Tekrar eder misiniz, lütfen?) Bir şeyi duymadıysan, karşındaki kişiden tekrar etmesini isteyebilirsin.  Eğer hala anlamadıysan şunu da sorabilirsin: “Can you please rephrase that?” (Tekrar söyler misiniz lütfen?) Bu soru konuşmacının bir şeyi tekrar söylemesi istendiğinde kullanılır fakat farklı kelimeler içerir. Ne söylediğini daha iyi anlamana bu yardımcı olur.
  • “Are there any rules I should know about?” (Bununla ilgili bilmem gereken herhangi bir kural var mı?) Her işin kendi kuralları ve yöntemleri vardır. Neler olduğunu öğren ve bunları takip et.

Bu cümleler ne kadar kolay gördün mü? Nasıl konuşacağına dair endişelenmek istemiyorsan basit İngilizce cümleler kullan ve patronunu etkilemek için harcayacağın enerji sana kalsın.

Ayrıca bir şey daha var…

Eğer gerçek İngilizceyi öğrenmek istiyorsan FluentU uygulamasına da göz atmalısın.  Web sitesinde olduğu gibi FluentU uygulaması, popüler talk şovlar, çekici müzik videoları ve komik reklamlar, vasıtasıyla İngilizce öğrenmeni sağlar, burada görebileceğin gibi:

en iyi İngilizce uygulamalar

Ne izlemek istiyorsan FluentU uygulamasında bulabilirsin.

FluentU uygulaması İngilizce video izlemeyi gerçekten kolaylaştırıyor. Etkileşimli altyazılar var. Resmini, tanımını ve faydalı örneklerini görmek için herhangi bir kelimeye dokunabileceğin anlamına geliyor.

en iyi İngilizce uygulamalar

FluentU, dünya ünlü kişiler ile ilgi çekici içerikler vasıtasıyla öğrenmeni sağlar.

Örneğin, “brought” kelimesine dokunduğun zaman, şunu göreceksin:

en iyi ingilizce uygulamalar

FluentU’da herhangi bir kelimenin anlamına bakmak için üzerine dokun.

 

Küçük testler ile herhangi bir videodaki bütün kelimeleri öğren. Öğrenmeye çalıştığın kelimelerle ilgili daha fazla örnek için sağa sola kaydır.

en iyi İngilizce uygulamalar

FluentU, faydalı sorular ve çoktan seçmeli testler ile hızlı bir şekilde öğrenmeni sağlar. Daha fazla öğren.

En iyi tarafı mı? FluentU öğrenmekte olduğun kelimeleri hatırlar. Daha önce öğrenmiş olduğun kelimelere göre örnekler ve videolar tavsiye eder. Tamamen sana özel bir deneyim yaşarsın.

Bilgisayarın veya tabletin ile web sitesinde FluentU kullanmaya başla veya daha iyisi mi iOS cihazların için iTunes mağazasından Android cihazların için Google Play mağazasından FluentU uygulamasını indir.

Enter your e-mail address to get your free PDF!

We hate SPAM and promise to keep your email address safe

Close