otel-resepsiyonistleri-icin-ingilizce

Otel Resepsiyonu için İngilizce: 20 Temel İngilizce Cümle

Uzak diyarlarda tatilde olduğunu düşün.

Havaalanında uçaktan inersin ve otelinin yolunu tutarsın.

Otelin kapısından içeri girersin ve seni samimi bir gülümseme ile ilk karşılayan kim olur?

Evet, başka bir ülke ya da şehre seyahat ettiğin zaman seni karşılayacak ilk kişi otel resepsiyonistidir. İşte bu nedenle de bir otel resepsiyonistinin işi bu kadar önemlidir.

Otel resepsiyonistinin görevleri arasında, sıklıkla farklı diller konuşan başka ülke ve kültürlerden gelen kişilerle iletişim kurmak yer alır. Peki onlara nasıl yardımcı olur ve onları nasıl harika bir seyahate hazırlarsınız?

Bugün, İngilizce öğrenmenin otel resepsiyonistleri için neden bu kadar önemli olduğunu ele alacağız.

Bu yazının ilerleyen bölümünde tüm otel resepsiyonistlerinin kapıdan giren uluslararası misafirleriyle iletişim kurabilmeleri için bilmeleri gereken otel resepsiyonu için İngilizce tümcelerden yirmisini aktaracağım.

Neden Otel Resepsiyonu için İngilizce Öğrenmeli?

Günümüzde havaalanlarının ne kadar meşgul olduğuna bakarsan uluslararası seyahat ve turizmin ne kadar popüler olduğunu göreceksin. İnsanların bir uçağa atlayarak yılın herhangi bir zamanında seyahat ya da iş amaçlı olarak dünya çevresinde uçmaları artık normal bir şey.

Statisca.com istatistiklerine göre, uluslararası seyahat endüstrisi 2005’te 528 milyon turistten 2015’te 1,19 milyon turiste ulaşmıştır. 2030 senesinde ise bu rakamın 1,8 milyona ulaşması beklenmektedir.

Eğer bir otel respesiyonistiysen bu, çok sayıda otel resepsiyonistini karşılayacağın anlamına gelir.

Ve bir resepsiyonist olarak bu gezginlerin hepsiyle iletişim kuruyor olabilmen gerekir. Bu gezginlerin otele giriş ve çıkışlarını yapacak ve yaşadığın şehir hakkındaki sorularını yanıtlayacaksın.

Peki bu, dünyadaki tüm dilleri konuşman gerektiği anlamına mı gelir? Neyse ki, hayır. Ama akıcı İngilizce konuşuyor olmalısın çünkü İngilizce lingua francadır—yani, dünyanın her yanından insanların birbirleriyle iletişim kurmak için kullandıkları dil; ortak dil.

İngilizce öğrenmek, otelin neredeyse tüm misafirleriyle herhangi konuda bir sohbet için hazırlıklı olmanın en etkili yoludur. Bunu yapmak sadece gündelik yaşamını kolaylaştırmakla da kalmaz—aynı zamanda bir otel çalışanı olarak değerini de artırır.

Her Otel Resepsiyonistinin Bilmesi Gereken 20 İngilizce İfade

Tüm otel resepsiyonistleri için işte uluslararası misafirlerle iletişim kurmakta yardımcı olacak en sık kullanılan ifadeler.

Misafirleri Karşılama

Bir otel resepsiyonisti olarak görevin sadece misafirleri selamlamak değil, onların sıcak karşılandıklarını da hissetmelerini sağlamaktır. Samimi bir gülümseme ve sıcak bir karşılama her zaman iyi bir başlangıçtır.

Hello, welcome to [name of your hotel].

İşte kullanabileceğin standart bir selamlama şekli. “Merhaba, [otel adı] otele hoş geldiniz.” Ayrıca, misafirlerin geliş saatine bağlı olarak hello (merhaba) demek yerine good morning (günaydın), good afternoon (tünaydın) ya da good evening (iyi akşamlar) da diyebilirsin.

How can I help you today?

Misafirine konaklamalarının başında ya da konaklamaları sırasında herhangi bir zamanda bu basit soruyu yöneltebilirsin. “Bugün size nasıl yardımcı olabilirim?”

Bulunduğun şehre ilk defa gelen bir misafir için senin orada olduğunu ve yardım etmeye hazır olduğunu bilmek kendini evinde hissettirecektir.

Rezervasyon Alma

Çoğu misafir rezervasyonlarını internet üzerinden yaptırır. Bununla birlikte, eğer bunu yapmak istemezlerse telefon ederek rezervasyon yaptırabilirler. Eğer durum böyleyse, işte sorabileceğin bazı standart sorular:

What’s the date of your arrival?

Misafirlerin otele ne zaman gelmeyi ve giriş yapmayı planladıklarını öğrenmek için bu soruyu sor. “Varış tarihiniz nedir?”

When are you planning to check out?

Otelden ne zaman ayrılmayı ya da check-out yapmayı planladıklarını da sorman gerekir. “Otelimizden ne zaman ayrılmayı planlıyorsunuz?”

How many people is this reservation for?

Rezervasyon yapılacak oda ve kişi sayısını bilmen gerekecektir. “Bu rezervasyonu kaç kişi için yaptırıyorsunuz?”

What type of room would you prefer?

Bazı misafirlerin belirli bir oda tipi tercihleri olabilir. “Ne tür bir oda tercih edersiniz?” Odanın tek kişilik mi (single) yoksa iki kişilik mi (double) olmasını istediklerini sor.

Bazı otellerde sigara içilmeyen odalar (non-smoking rooms) ve manzaralı odalar (ocean view/sea view (okyanus/deniz manzaralı), mountain view (dağ manzaralı) ya da lake view (göl manzaralı) gibi) için oda fiyat uygulaması farklıdır.

Misafirlerin Girişini Yapma

Do you have a reservation?

Bu soru, misafirler kapıdan girerek resepsiyona geldikleri zaman soracağın ilk sorulardan biridir. “Rezervasyonunuz var mıydı?” Her misafirin rezervasyonu olmayabilir. Bazıları kapıdan girer ve bir oda ister.

What name is the reservation under?

Eğer misafirinin bir rezervasyonu varsa, bu rezervasyonun kimin adına yaptırılmış olduğunu öğren. “Rezervasyonunuz kimin adına yapıldı?” Böylelikle rezervasyon bilgilerini bilgisayar ekranında görebilirsin.

Could I have your ID and credit card, please?

Otele giriş yapılırken oteller genellikle misafirlerin kredi kartlarını ve pasaport ya da sürücü belgesi gibi bir kimlik belgesi göstermelerini zorunlu tutar.

Burada could yardımcı fiilini kullanmak kulağa daha kibar ve profesyonel gelmesini sağlayacaktır.

Your room is on the [number] floor, room number [number].

Misafirine kendilerine verilen odayı bildir. “Odanız [kat no]. katta [oda no]. numaralı oda.” Örneğin, şöyle diyebilirsin:

Your room is on the 9th floor, room number 925.
Odanız 9. katta 925 numaralı oda.

Breakfast is served from [time] to [time] every morning at/in [location/room].

Birçok otel misafirlerine her sabah konaklamalarına dahil ücretsiz kahvaltı sunmaktadır. “Kahvaltı her sabah [lokasyon/salon]’da saat [saat] ile [saat] arasında servis edilmektedir.” Eğer bu uygulama senin otelinde de geçerliyse misafirlerini kahvaltı yapabilecekleri saat ve yer hakkında bilgilendir.

Şöyle diyebilirsin:

Breakfast is served from 6 to 9 a.m. every morning in the dining area.
Kahvaltı her sabah yemek salonunda saat 6 ile 9 arasında servis edilmektedir.

Is there anything else I can help you with?

Bu, bir misafire yardımcı olduktan sonra sorabileceğin müşteri dostu bir sorudur. “Size yardımcı olabileceğim başka bir konu var mıydı?” Misafirin daha fazla bilgi ya da yardıma ihtiyacı olması halinde her zaman yardımcı olmaya çalışacağını belirt. Bu soruyu hatırlaman iyi olur.

Enjoy your stay.

Giriş işlemlerini tamamladıktan sonra misafirine keyifli bir konaklama dilemeyi unutma. “İyi tatiller.”

Bilgi Vermek, Yardım Etmek ve Şikayet İdaresi

Bir resepsiyonist olarak işinin büyük bir bölümü misafirlerin kendilerini evlerinde gibi ve konaklamaları boyunca kendileriyle ilgilenildiğini hissetmelerini sağlamak ile ilgilidir. Misafirlerin bilgi, yardım ve evet, şikayetleri için gelecekleri kişi sensin.

We have [scheduled services] that run to/from [location]. You’ll find [information] in/at/by [location].

Oteller sıklıkla misafirlerinin havaalanı, yerel turist atraksiyonları ve alışveriş bölgelerine kolaylıkla gidip gelebilmeleri için otobüsler ve turlar gibi ulaşım hizmetleri sunmaktadır. “[Lokasyon]’a gidip gelen [programlı hizmetler] hizmetimiz mevcut. Bu hizmet hakkında [bilgiyi] [lokasyon]’da bulabilirsiniz.” Bu iki cümle misafirlerini bu hizmetler hakkında bilgilendirmek için uygundur. Bunları farklı durumlara uygun olacak şekilde uyarlamaktan çekinme:

We have a shuttle bus service that runs to the airport from here. You’ll find the shuttle schedule by the front door.
Konumumuz ile havaalanı arasında işleyen bir servis hizmetimiz bulunuyor. Servis saatlerini ön kapının yanında bulabilirsiniz.

We have city tours that run between here, Disneyland and Universal Studios. You’ll find brochures of all our city tours to the left of this lobby.
Konumunuz ile Disneyland ve Universal Studios arasında işleyen şehir turlarımız mevcut. Tüm şehir turlarımızın broşürlerini lobinin sol kısmında bulabilirsiniz.

To get to [location], just…

Misafirler sıklıkla otel içindeki ya da dışındaki belirli bir lokasyona nasıl gideceklerini öğrenmek için yol tarifi ister. “[Lokasyon]’a gitmek için…” Bu tümce farklı durumlara kolaylıkla adapte edilebilir.

To get to the gym, just go down this hallway and turn left. It’s the second door on your right.
Spor salonuna gitmek için koridoru takip edin ve sola dönün. Sağda ikinci kapı.

To get to the nearest McDonald’s, just cross the street outside the hotel and walk straight.
En yakın McDonald’s şubesine gitmek için otelden çıktıktan sonra karşıdan karşıya geçin ve dümdüz devam edin.

I’m sorry about that. Let me see how we can fix that right away.

Misafirin bir şeyden memnun olmadığını belirtebilir (…ya da bunu bağırarak söyleyebilir). “Buna üzüldüm. Müsadenizle derhal bu sorunu gidermeye çalışacağım.” Belki havlularının değiştirilmesi gerekiyordur ya da televizyonları çalışmıyordur.

Yukarıdaki kibar sözler ile misafirinden özür dileyebilir (bu senin hatan olmasa dahi) ve bu sorunun çözümü için yardım etmeyi önerebilirsin.

If you need anything else, please let us know.

İşte, başka bir ihtiyaçları olması halinde misafirlerine her zaman seninle iletişime geçebileceklerini belirten başka bir müşteri dostu ifade.

Misafirlerin Çıkışını Yapma

Could I have your room number and key, please?

Misafirin çıkış yapmaya hazır olduğu zaman oda numaraları ve anahtarlarını isteyerek işe başla. “Oda numaranız ve anahtarınızı alabilir miyim lütfen?” Burada da daha kibar görünmek için could yardımcı fiilini kullan.

Your total is [amount]. How will you be paying for this, please?

Misafirine toplam konaklama tutarını belirt ve nasıl ödeme yapmayı tercih ettiklerini sor. “Toplam borcunuz [tutar]. Ödemenizi nasıl yapmayı tercih edersiniz?” Bazı misafirler kredi kartıyla diğerler de nakit gibi yöntemlerle ödeme yapmayı tercih eder.

Your total is $243. How will you be paying for this, please?
Toplam borcunuz 243$. Ödemenizi nasıl yapmayı tercih edersiniz?

Thank you and hope to see you again soon.

Bu, misafirini uğurlamanın, ona teşekkür etmenin ve iyi bir şekilde ayrılmasını sağlamanın harika bir yoludur. Eğer tatillerine başka bir lokasyonda devam edeceklerse şunu da ekleyebilirsin: Enjoy the rest of your vacation (Tatilinizin geri kalanında iyi eğlenceler). Eğer evlerine geri dönüyorlarsa şunu ekleyebilirsin: Have a pleasant trip home (İyi yolculuklar).

 

Eğer bir otel resepsiyonistiysen ya da bu kariyeri seçtiysen bu listedeki otel resepsiyonu için İngilizce ifadelerin kullanışlı olduğunu göreceksin; artık dünyanın her yanından ülkeni ziyarete gelen misafirleri karşılamaya hazırsın.

Unutma ki pratik yapmak mükemmel sonucu beraberinde getirir ve bu ifadeleri ne kadar sık çalışırsan kendine güvenin de o kadar artacaktır.

Bol şans!

Enter your e-mail address to get your free PDF!

We hate SPAM and promise to keep your email address safe

Close