
Sağlıklı ve Dengeli bir Yaşam için İhtiyacın Olan Tüm Intermediate İngilizce Kelimeler
Pek çoklarımız yaz aylarında forma girmeye (kilo vermeye ya da kas yapmaya) çalışır.
Daha soğuk geçen sonbahar ve kış aylarında insanlar daha fazla yer ve neredeyse her zaman evde oturur—ama insanların spor yapma planlarından bahsettiklerini bu aylarda da duyarsın!
Bu da sağlık ve zindelik için doğru intermediate İngilizce kelimeler bilmen gerektiği anlamına geliyor!
Yaz ve ilkbahar hakkında konuşuyor olabilirsin ve taze yiyecekler ve açık havada egzersiz yapmak hakkında konuşmaya başlayabilir ya da zaten bu konuları arkadaşlarınla tartışmayı seviyor olabilirsin. Ama bikini sezonu (plaja gidebileceğin ve yüzebileceğin sıcak aylar) için sağlıklı ve zinde kalmak için bu sözcüklere ihtiyacın olacak!
Sağlık ve zindelik için kullanılan sözcüklerin çoğu argo ya da popüler deyimlerden oluşur (“swimsuit season” gibi). Bu konu yakın arkadaşların ve meslektaşlarınla yaptığın sohbetlerde açılabilir. İş yerinde molalarda yaptığın sohbetler (water cooler talk) diyet veya sağlıklı beslenme hakkında olacaktır. Bu sözcükleri günlük sohbetlerde başkalarına spor planlarını sorduğun ya da kendi planlarını anlattığın zaman kullanabilirsin.
Sağlıklı ve Dengeli bir Yaşam için İhtiyacın Olan Tüm Intermediate İngilizce Kelimeler
İhtiyacın olan tüm sağlıklı beslenme ve spor sözcüklerini 3 bölüm altında topladık: (1) Diyet planlama, (2) doğru besinleri seçme ve (3) akıllı alışveriş. Bunlara bir göz at!
Download: This blog post is available as a convenient and portable PDF that you can take anywhere. Click here to get a copy. (Download)
1. Sağlık ve Zindelik için bir Plan Oluşturma
Burada bulacağın intermediate İngilizce kelimeler, sağlıklı beslenmeye ve kendine daha iyi bakmaya hazırlanırken kullanışlı olacaktır. Nasıl sağlıklı yaşayacağın veya kilo vereceğin hakkında konuşurken ya da insanlara bu konulardaki planlarını sorarken bunları kullanabilirsin. Bu intermediate İngilizce kelimeler internette ya da dergilerde sıkça karşına çıkacak.
Eating Clean
Eating clean, insanların saha sağlıklı beslenmeye karar verdiklerinde kullandıkları oldukça yeni ve popüler bir sözdür. Eating clean, işlenmiş gıdalar (içlerine katkı maddeleri eklenmiş ve besin değeri düşük gıdalar) yememek anlamına gelir. Bu aynı zamanda daha düşük kalorili yiyecekler tüketmek ve bol bol su içmeyi de gerektirir. Bunu yapmaya temiz beslenme denmesinin sebebi doğal ve besleyici gıdalar tüketilmesidir. Bu bazen bol miktarda pişmemiş yiyecek tüketmek anlamına da gelebilir.
Going on a Diet
Diyet ya da rejim günlük olarak yediğin şeylerdir. Bununla birlikte, diyete başladığını (going on a diet) söylediğin zaman bunun anlamı farklıdır. Diyet genellikle kısa bir süreyle yaptığın şeydir. İnsanlar yeni sağlıklı beslenme planlarına başlayacakları zaman sıklıkla “I’m starting a diet” ya da “I’m going on a diet” derler.
Bir süre sonra ise onların, yaptıkları diyetin dışında kalan sağlıksız yiyecekleri yemek istemedikleri anlamına gelen “I need to stick to my diet” sözünü kullandıklarını duyarsın.
Bir diyet sıklıkla yiyebileceğin ve yiyemeyeceğin gıdalar gibi bazı kurallar içerir. İnsanlar bu kuralları internette bulur ve popüler olanı ya da kendilerine uygun olanı seçerler. Kısa süreli diyetler sıklıkla daha zorludur ve birisinin “my diet is only eating bananas and apples for a week!” (“diyetim bir hafta boyunca sadece muz ve elma yemekten ibaret”) dediğini duyabilirsin.
Juicing ve Cleansing
Going on a cleanse (arınma diyetine girmek) normal bir diyetten daha da sıkı kurallara sahiptir. Juicing, Cleansing ve Juice Cleanse birbirine oldukça benzer süreçlerdir.
Diğer şeyleri yerken, genellikle evde sağlıklı meyve ve sebzelerin meyve sıkacağında hazırlanan son derece sağlıklı meyve suları içmeyi gerektiren sıvı diyetine (juice) girebilirsin. Bu meyve suları diyetine daha fazla vitamin ekler.
Bununla birlikte, arınma diyeti (cleanse) sadece sıvı tüketmene izin veren bir diyettir. Popüler arınma diyetlerinden biri sadece limon, akçaağaç şurubu ve acı kırmızıbiberden oluşan bir sıvı içmeyi gerektirir.
Juice cleanse sırasında üç gün ila bir hafta boyunca sadece meyve suyu içilir. Bu diyetlerin amacı sindirim sistemini yeniden başlatarak (reboot your system) hızla daha sağlıklı olabilmene yardımcı olmaktır.
Cutting Carbs
Cutting carbs sözü karbonhidrat tüketimini (şeker ve nişastalar) azaltmak anlamına gelir. Ekmek, pirinç ya da makarna gibi şeyler karbonhidrat grubuna girer. Bir kişi karbonhidrat diyetine girdiğini (cutting carbs) söylediğinde bu, karbonhidratı günlük besinlerinden çıkardıkları anlamına gelir. Carbs sözü karbonhidratların kısaltmasıdır ve bu maddeler ekmek, makarna, kek, pirinç ve pastane ürünleri gibi nişastalı gıdalarda bulunur.
Karbonhidrat diyetine girmek ya tamamen karbonhidrat alımını kesmek ya da bunları tüketmeyi azaltmak anlamına gelebilir.
Counting Calories
Karbonhidrat diyetine benzeyen kalori saymak (counting your calories), her öğünde genel kalori alımına dikkat etmektir.
Kalorinin enerji birimi olması nedeniyle bu yöntem bir gıdanın sağlıklılığını ölçmenin oldukça popüler bir yoludur. Vücudunun kullandığı enerjinin iki kaynağı vardır: (1) Yediğin gıdalar ve (2) Vücudunda stoklanan yağ.
İnsanlar vücutlarının enerji ihtiyacını stoklanan yağdan karşılaması amacıyla daha az yiyecek tüketir. Daha az kalori tüketmek, aynı zamanda egzersiz de yapıyorsan kilo vermene yardımcı olur. Tükettiğin tüm kaloriyi (enerjiyi) yakman gerekir, aksi takdirde kilo alırsın. Çok fazla kalori tükettiğin zaman vücudunda yağ birikir.
İnsanlar spor yaparak ve daha fazla enerji kullanarak kalori yakar (burn calories). Bu terim aynı zamanda spor ve egzersizin bir sonucu olarak da kullanılır. 5 kilometre koştuğun zaman bol miktarda kalori yakarsın.
Staying Hydrated
Bunun anlamı gün boyunca bol miktarda sıvı (su, meyve suyu, vb.) tüketmektir. İnsanların sıklıkla şöyle dediğini duyarsın: “It’s important that you stay hydrated when you are exercising!” (“Spor yaparken bol sıvı tüketmek önemlidir!”).
Sıvı tüketimi genellikle su ya da detox water (limon ve nane gibi suyun besin değerini artırmak için katılan maddeler içeren su) içilerek sağlanır. Ayrıca meyve suyu, sporcu içecekleri (Gatorade gibi) ya da diğer sağlıklı şeyleri içerek de sıvı dengeni koruyabilirsin. Bununla birlikte, hastayken de bol bol sıvı tüketmek önemlidir.
Following a Meal Plan
Tıpkı bir diyet gibi öğün planlama (meal plan) da sadece belirli şeyleri yemeyi gerektirir. Bunlar genellikle profesyonel beslenme uzmanları tarafından hazırlanır. Ayrıca, spor hocandan da senin için bir öğün planı hazırlamasını isteyebilirsin. İnternette ve sağlık dergilerinde pek çok öğün planı bulabilirsin.
Öğün planı genellikle bir ay kadar devam eder. Bunlar diyetler kadar katı değildir. Her gün yemen gereken tüm öğünleri görürsün. Tüm öğünler ve tarifler senin için özenle planlanır, dolayısıyla sağlıklı olmak için yapman gereken tek şey bu planı takip etmektir.
Watching What You Eat
Sağlıklı beslenmenin oldukça basit ve kolay bir yoludur. Yediklerine dikkat etmek (watch what you eat) tükettiğin gıdalara özen göstermek ve daha sağlıklı seçimler yapmaktır. Örneğin, yediğin şeye dikkat edebilir ve çok fazla burger ya da şekerli gıda tüketmemeye çalışabilirsin. Ayrıca, daha fazla meyve ve sebze tüketmeye de çalışmalısın. Belirli bir plan ya da katı bir diyet söz konusu değildir—yapmaya çalıştığın şey sadece eskisine göre biraz daha iyi beslenmektir.
Get Your Daily Dose of Vitamins
Doz (dose) sözcüğü ilaçlar hakkında konuşulurken kullanılır. Bir doz, küçük ve belirli bir miktarı ifade eder. Vitaminlerden bahsederken de bu sözcüğü kullanabilirsin. Sağlıklı olmak için her gün tüketmen tavsiye edilen belirli bir vitamin miktarı bulunmaktadır. Bu söz de o belirli miktarda meyve ve sebze tüketmeyi ve belki de vitamin tabletleri almayı unutmamanı söylemektedir.
2. Eating the Right Food
Sağlıklı beslenme ve spor yapma planını yaptıktan sonra doğru besinleri seçmen gerekecek.
Burada insanların tükettiği farklı türden sağlıklı gıdalardan bahsedeceğiz. Sağlıklı beslenme ve diyetler hakkında konuşurken kullanacağın bol miktarda yeni sözcük bulunuyor. Market alışverişi yaparken bu sözcükleri kullanabilirsin.
Vegetarian ve Vegan
Vejetaryen (vegetarian) olmak, tavuk, kırmızı et, domuz eti ve balık da dahil hiçbir et çeşidini tüketmediğin anlamına gelir. Bir gıdanın üzerinde “vegetarian” etiketi bulunuyorsa, o gıdanın içerisinde et olmadığı anlamına gelir.
Bir vegan olmak ise herhangi et ve yumurta, bal, süt ve peynir de dahil hiçbir hayvan ürününü tüketmediğin anlamına gelir. Bir gıdanın üzerinde “vegan” etiketi bulunuyorsa, o gıdanın içerisinde hayvan ürünleri olmadığı anlamına gelir.
İnsanlar vicdani sebeplerle (hayvan ürünleri tüketmenin doğru olmadığını düşünürler) ya da sağlık durumları nedeniyle vejetaryen ya da vegan olabilir.
Pescetarian
Pesketaryenlik vejetaryenliğe benzer. Pesketaryenler (pescetarians) diğer et ürünlerini tüketmeseler de deniz mahsullerini (balık, karides, ıstakoz, vb.) tüketirler.
Protein Style
Karbonhidratların (ekmek, makarna, pirinç, vb.) yerine başka bir şey tükettiğin ya da bunları tüketmeyi bıraktığın zaman bu söz kullanılır. Bu söz pek çok farklı türden gıdayı tanımlamak için kullanılabilir. Örneğin, protein usulü (protein style) bir burger yiyorsan genellikle burger köftesinin etrafında sandviç ekmeği yerine marul yaprakları olur.
Lactose Intolerant
Bir gıdayı tükettikten sonra alerji gibi olumsuz etkilerini yaşadığın zaman intoleransın olduğu (intolerant) söylenir. Laktoz intoleransı olan (lactose intolerant) kişiler süt ürünleri tüketebilir ama bunu yapmak midelerini rahatsız eder ve mide bulantısı ya da hazımsızlığa neden olabilir.
Laktoz intoleransı olan pek çok kişi dondurma keyfine varabilmek için vücutlarının bunu sindirmelerine yardımcı olması amacıyla ilaç alır.
Gluten Free
Gluten, buğday ve bazı tahıllarda bulunan ve bazılarımızın alerjik olduğu bir proteindir. Dolayısıyla, bir ürün üzerinde glutensiz (gluten free) etiketi bulunuyorsa o üründe genellikle buğday ya da muadili kullanılmamıştır. Birçok kişi tıpkı karbonhidrat diyeti gibi daha sağlıklı olmak için glutensiz ürünler tüketme trendine uymaktadır.
GMOs
GDO (GMO) Genetiği Değiştirilmiş Organizmanın (Genetically Modified Organism) kısaltmasıdır. Bunun anlamı ise bir ürünün tamamen ya da kısmen laboratuvarda mühendisler tarafından yaratılmış olmasıdır. Örneğin, tükettiğimiz mısır on yıllardır bilim insanları tarafından yetiştirilerek ve değiştirilerek daha sulu ve daha lezzetli hale getirilmiştir. Birçok kişi değiştirilmiş gıda fikrinden ekolojik veya sağlık kaygıları nedeniyle hoşlanmamaktadır, bu nedenle de ürün ambalajları üzerinde “GDO içermez” (“Non-GMO”) ibaresini aramaktadırlar. Bununla birlikte, pek çok bilim insanı GDO’ların üretimi ve tüketiminin güvenli olduğunda hemfikirdir.
Organic
Birçok gıda büyük firmalar tarafından her partide büyük miktarlar olacak şekilde kitlesel olarak üretilir (mass produced ). Bir tarlada aynı meyve, sebze ya da diğer gıdalardan büyük miktarlarda yetiştirildiği zaman çiftçiler sıklıkla böcekleri uzak tutacak tarım ilaçları (pesticides) ya da insan sağlığına zararlı olabilecek diğer şeyler kullanabilir. Dolayısıyla da insanlar bunlar yerine organik ürünler satın almaya (buy organic) çabalar. Bu ürünler genellikle daha pahalıdır ama organik gıdalar, organik olmayanlara göre daha güvenli ve daha temizdir.
Sugar Free
Tam olarak okunduğu zaman anlaşılan şeyi ifade eder. “Şeker içermez” (“sugar free”) etiketli ürünlerde şeker bulunmaz ve bunlar daha sağlıklı birer seçenektir. Bununla birlikte, yapay bir tatlandırıcı olan aspartam (aspartame) ya da mısır şurubu (corn syrup) şeker yerine kullanılabilmektedir ancak bazıları bu maddeleri tüketmeyi de tercih etmez. Günümüzde pek çok kişi şekersiz ürünler tüketmeyi tercih ettiği için şeker içermeyen birçok ürün bulunabilmektedir.
Heart Healthy
Üzerinde “heart healthy” etiketi bulunan ürünler kalbin için faydalı maddeler içerir. Bu etiket aynı zamanda gıdaların kalbin için zararlı maddeler içermediği anlamına da gelebilir. Bu ürünlerin kolesterol, yağ ve şeker miktarları genellikle düşüktür. Kalp sağlığının önemi nedeniyle birçok kişi kalpleri için faydalı şeyler tüketmeye çalışır.
High in Fiber
Lif (fiber), gıdaları sindirmene ve kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur. Sindirim sisteminde parçalanamadığı için sindirim sırasında bağırsaklarını temizler. Pek çok kişi etiketinde “yüksek miktarda lif içerir” (high in fiber ) yazan müsli ve tahıllı gıdaları tercih eder.
Low Fat
Pek çok kişi diyetlerinde yağ tüketmekten de kaçınır. Diyet yapanlar için süt ve yoğurt gibi süt ürünlerinin düşük yağlı (low fat) seçenekleri bulunmaktadır. Bu ürünler, diğer maddelerin oranları sabit tutulurken yağlı bileşenlerin miktarının azaltılmasıyla elde edilir. Bununla birlikte, birçok şekerleme düşük yağlı olsa da bu onların her zaman sağlıklı oldukları anlamına gelmemektedir.
Superfoods
Bu terim de insanların sağlıklı beslenmeye çalıştıkları zaman sıklıkla kullandıkları popüler ve modern bir sözdür. Bu sözcük, internette ya da dergilerde karşına çıkmış olabilir. Süper gıdalar (superfoods), diğer çoğu gıdadan daha fazla besin ve vitamin içeren gıdalardır ve bunların antioksidan oranları da yüksektir. Günümüzde en popülerler arasında karalahana, acai çileği, kinoa, avokado ve yabanmersini yer alır. Birçok arınma diyetinde bunlara yer verilir.
Omega-3 Fatty Acids
Kulağa karmaşık geliyor, değil mi? Aslında değil. Bu yağ asitleri (fatty acids) insan vücudunun kimyası için son derece önemlidir. Çok sağlıklı olmak isteyen kişiler özel yağlar ya da tabletler satın alarak diyetlerine daha fazla omega 3 yağ asidi (omega-3 fatty acid) ekleyebilir. Bu yağlar genellikle balıkta bulunur ve bunların farklı türleri bulunmaktadır. Bunlar cildin ve saçların daha sağlıklı gözükmesini sağlar, bu nedenle de oldukça popülerdir.
3. Sağlıklı Gıda Alışverişi
Artık sağlıklı beslenmek için hangi gıdalara ihtiyacın olduğunu biliyorsun. Peki ama sağlıklı yaşam için gerekli gıdaları nereden alacaksın? Yol tarifi alırken ya da bir arkadaşına ihtiyacın olan malzemeleri nereden bulacağını sorarken bu sözleri kullanabilirsin.
Local
Yerel ürünler tüketmek (eating local) tükettiğin ya da satın aldığın yiyeceklerin yakın bir yerde yetiştirildiği anlamına gelir. Restoranlar malzemelerini yerel organik çiftliklerden almaya bayılır ve insanlar da bunları destekler. Birçok kişi deniz aşırı ülkelerde üretilenler yerine yerel ekinleri satın almak için daha fazlasını ödemeyi tercih eder. Küçük restoranların daha fazla müşteri çekmek için “yerel ve taze malzemeler” (“local and fresh ingredients”) şeklinde reklam metinleri yayınladıklarını görebilirsin. Ayrıca, Çiftlikten Sofraya (Farm to Table) sözü de taze ürünlerin çiftlikten alınıp o gün hazırlandığını anlatır.
Farmers Market
Birçok kişi küçüklüklerinde yerel pazarlara (farmers markets) gitmiştir. Her ne kadar bu pazarların sayısı bir dönem azalmış olsa da insanların organik ve yerel malzemelere olan talebi sayesinde bunlar yeniden canlanmaya başlamıştır. Bu pazarlar genelde haftada bir ya da birkaç defa kurulur, yerel çiftçiler bir araya toplanarak kendi tezgahlarını kurar ve ürünlerini satarlar. Bu açık hava pazarlarında meyve, sebze, bal ve diğer pek çok şeyi satın alabilirsin. Ancak, nakit ödeme yapmanı tercih edeceklerdir!
Health Food Store
Bunlar organik, soya içermeyen, vegan ya da glutensiz gıdalar satan ve bol miktarda tahıl ve sebze-meyve de bulabileceğin dükkanlardır. Vitamin ve omega-3 yağ asitleri gibi takviyeler (supplements) de bulabilirsin. Sıradan manav ya da marketlere benzerler ama burada sağlıksız yiyecekler bulmak zordur. Çok çeşitli sağlıklı gıdalar bulundurmalarına rağmen bu gibi dükkanlarda kaliteli ürünler bulunması nedeniyle fiyatları süpermarketlere göre genellikle biraz daha yüksektir.
Organic Food Section
Sağlıklı beslenme dükkanı ya da bir marketin içinde organik reyonu (organic section) bulabilirsin. Bu reyonu bulamazsan nerede olduğunu bir görevliye de sorabilirsin. Farklı fiyatları nedeniyle birçok işletme kafa karışıklığından kaçınmak için sıradan ve organik ürünleri birbirinden ayırmaktadır. Eğer sıvı diyeti ya da arınma diyeti yapıyorsan bu gibi dükkanlardan alışveriş yapmak iyi bir seçenektir.
Artık tüm gerekli intermediate İngilizce kelimeleri öğrendiğine göre arkadaşlarınla sağlık hakkında konuşmanın bir sonraki adımı sağlıklı yaşamaya başlamak! Bu intermediate İngilizce kelimeler, sohbetlerde, alışveriş yaparken veya harika vücut şekline kavuşmak için kendi planına başlamadan önce internette araştırma yaparken kullanılabilir.
Christine McGahhey, öğrenciler ve yetişkinlere gönüllü olarak İngilizce öğretene günümüzde Güney Kore’de yaşayan Amerikalı bir yazardır.