ingilizce-zamanlar-konu-anlatimi

Gramer Öğrenmek için Temel İngilizce Zamanlar Konu Anlatımı

“I eat fish” demek ile “I am eating fish” aynı değildir.

Peki farkı ne?

İki cümlenin neden farklı olduğunu kavrayabilmek için tenses yani İngilizce zamanlar konusunu anlaman lazım.

Tenses yani zamanlar sana bir şeyin ne zaman olduğu anlatır. Bir cümledeki zamanı yanlış anlamak  karışıklığa ve yanlış anlamalara neden olabilir.

İngilizce zamanları öğrenme, ilk başta zor gelebilir fakat tek yapman gereken bir kaç cümle yapısını aklında tutmak ve birkaç basit kural öğrenmek.

Bilgileri anlaşılması kolay parçalara bölerek başla. Haydi temel bilgiler ile başlayalım:

Went, Going, Gone!

Temel olarak İngilizcede üç zaman vardır: the past, geçmiş, the present, şimdi ve the future, gelecek.

  • Past tense, içinde bulunduğumuz andan önce gerçekleşen her şey için kullanılır.
  • Present tense şimdi geçekleşen her şey veya genel ifadeler için kullanılır.
  • Future tense  bulunduğumuz andan daha sonra gerçekleşecek şeyler için kullanılır.

(Bir de perfect tense var fakat bu makalede biz yukarıda bahsedilen üç temel zamana bağlı kalacağız.)

Elbette kolay olsaydı bu yazıyı okuyor olmayacaktın.

Bu zamanları, daha da özelleştiren birkaç çeşidi var.

Bu zaman çeşitleri eylemin olduğu esnadaki tam zamanı ifade eder.

Bütün bu üç zamanın iki ana çeşidi var: simple ve continuous

  • Continuous zamanlar bir zaman dilimi içerisinden tekrar tekrar olan eylemler için kullanılır.
  • Simple zamanlar diğer her şey için kullanılır!

Aşağıdaki konu anlatımda tam olarak ne zaman kullanılacaklarını keşfedeceksin.

Past ve present tense birbirleriyle yakından ilişkilidirler, bunlara birlikte bakmak daha uygun olacak.

Future tense yazıda daha sonra bahsedilecek.

Burada, bu zamanları ne zaman kullanacağını anlamaya başlamana yardımcı olacak temel bir konu anlatımı bulacaksın.

İngilizce zamanların kelime anlamlarından ziyade nasıl kullanıldıklarına odaklan. Dil bilgisi açısından zamanlar Türkçe ve İngilizcede farklıdır. İngilizce zamanlar mantığını anlamaya çalış. Türkçe karşılığı için uğraşma. Zamanlar, İngilizceye göre anlatılacak ve İngilizce çeviri yerine Türkçede benzer kullanımı olması durumunda karşılığı ifade edilecek.

Gramer Öğrenmeye Yeni Başlayanlar için İngilizce Zamanlar Konu Anlatımı

Simple Tenses (Basit Zamanlar)

Bu blogda en başta kullanılan örneğe bak: “I eat fish.” Bu cümlede simple present tense yani geniş zaman kullanılıyor.

Simple Present – İngilizce Geniş Zaman

Simple present tense – geniş zaman – şu üç şey için sıklıkla kullanılır:

  1. Kalıcı olan ve değişmeyen şeyleri tanımlamak için.
  2. Sık sık gerçekleşen şeyleri tanımlamak için.
  3. Zamanı belirlenmiş etkinliklerden bahsetmek için.

Zamanı kullanmak için “he” veya “she” eylemi yapan ise fiilin sonuna bir  -s  getirilir (he speaks, she eats).

Eylemi yapan bunların dışında biri ise fiili değiştirmeden kullan (we speak, I eat).

Eğer birine kendinden veya hobilerinden bahsetmek veya doğru olduğuna inandığın bir şeyleri paylaşmak veya durakta bir sonraki otobüse ne zaman binebilirsin sormak istiyorsan geniş zamanı kullanabilirsin.

İşte bazı örnekler:

Eğer keman hobin ise şöyle diyebilirsin:
“I play the violin.”
“Keman çalarım.”

Bir hobin olduğu için şunu da ekleyebilirsin:
“I am not a professional violinist.”
“Profesyonel bir kemancı değilim.”

Arkadaşının tırnaklarını yediğini fark edersen arkadaşınla ilgili endişe duyabilirsin çünkü:
“He bites his nails when he’s nervous.”
“Gergin olduğu zaman tırnaklarını yer.

Eğer arkadaşının partisine katılmak istiyorsan hızlı bir şekilde hazırlanmak gerekecek çünkü sana şöyle dedi:
“The party starts in an hour.”
“Parti bir saat içinde başlar.

Belki arkadaşına bir hediye getirmesini hatırlatman gerekebilir çünkü:
“He never remembers birthdays.”
“Doğum günlerini asla hatırlamaz.”

Simple Past – İngilizce Geçmiş Zaman

Simple past yani geçmiş zaman, simple present tense benzer bir şekilde kullanılır.

Geçmiş zamanda fiillere -ed eklenir (I walked, he smiled). Bu -ed takısını almayan pek çok düzensiz fiil vardır yani bu filleri ezberlemen gerekecek (I spoke, he ate).

İngilizce geçmiş zaman, şimdi hakkında konuşmak yerine çoktan olmuş veya artık doğru olmayan şeylerden bahseder.

Önceden olmuş bir olayı anlatmak istediğin zaman simple past tense kullan.

Bu gezinin açıklamasında geçmiş zaman kullanılıyor:
“Last year I visited New York. I lived in a hotel for a month. I rode the train, took many pictures and walked all around Central Park.”
“Geçen yıl, New York’u ziyaret ettim. Bir ay boyunca bir otelde yaşadım. Trene bindim, pek çok resim çektim, Central Park’ın her yerini dolaştım.”

Simple present tense kullanımında olduğu gibi pek çok aynı nedenden ötürü bu zamanı da kullanabilirsin. Geçmişte ilgilendiğin bir hobini veya bir alışkanlığını ve artık doğru olmadığını düşündüğün bir şeyi “used to” ile anlatmak için kullanabilirsin.

Aslında, geçmiş ile şimdinin farklı olduğunu ifade etmek için geçmiş zamandan bahsederken “used to” çok sık kullanılır. Gençken keman çalardım anlamındaki cümleyi iki şekil de ifade edebilirsin. Ya “I used to play the violin when I was young.” ya da “I played the violin when I was young.” söyleyebilirsin.

Continuous Tense (Süreklilik Bildiren Zamanlar)

Continuous kelimesi devam eden, şimdi olan şey anlamına gelir. Süreklilik bildirir.

Continuous tense hem geçmişte hem de şimdiki zamanda fiilin sonuna -ing eki alır (eating, speaking).

Fakat bekle, eğer continuous tense “şimdi” oluyorsa past continuous tense nasıl olabilir? Öğrenmek için okumaya devam et!

Present Continuous – Şimdiki Zaman

Present continuous tense, şimdi veya yakın bir zamanda olmaya devam eden bir şeyi anlatırken kullanılır.

Mesela right now, you are reading this article.
Şu anda bu makaleyi okuyorsun.

Maybe you’re drinking some coffee or taking a break from work.
Belki de kahve içiyor ya da işe mola arası veriyorsun.

Later today you might be meeting some friends for dinner.
Bugün daha sonra arkadaşlarınla akşam yemeği için buluşuyorsun.

“Always” veya “constantly” kelimelerini ekleyerek eylemin sıklığını ifade edebilirsin. Örneğin:
“My mother-in-law is always complaining.
“Kavınvalidem her zaman şikayet ediyor.”

“That child is constantly crying
“Şu çocuk devamlı ağlıyor.”
Bunlar iyi şeylerden bahsetmiyor ama gramer açısından doğru zaman kullanılıyor.

Past Continuous – Şimdiki Zamanın Hikayesi

Bu zaman devam eden bir eylemin kesildiğini anlatmak için kullanılır. Eğer gece geç saatte bir telefon çağrısı alırsan şöyle diyebilirsin: “I was sleeping last night when I got the call.” “Dün gece arandığımda uyuyordum.”

Geçmişte belirli bir zamanda ne yapıyor olduğunu söylemek için bu zamanı kullanabilirsin. Örneğin:
“I was already writing at 6 in the morning.”
” Sabah saat 6’da zaten yazıyordum.”

“Yesterday in the evening I was eating dinner.”
“Dün akşamleyin yemek yiyordum.”

Geleceğe Bakmak

Future, henüz gerçekleşmemiş her şeydir. Şu andan itibaren birkaç saniye veya iki üç yıl sonrası olabilir.

Simple Future – İngilizce Gelecek Zaman

Gelecek hakkında konuşmak oldukça kolay: fiilde herhangi bir değişiklik yapma ve sadece fiilden önce “will” veya “is going to” ekle.

Ne zaman “will” veya “is going to” kullanılır nasıl bileceksin?

Çok fazla endişelenme – ikisinden birini kullanabilirsin! “Seni daha sonra arayacağım.” anlamından ya “I will call you later.” ya da “I am going to call you later.” diyebilirsin. Her ikisi de doğru.

Anlam bakımından küçük bir fark var: “going to” daha ziyade planlanmış şeyler için kullanılır. Yukarıdaki örnekte birinci cümle çok fazla düşünülmeden söylenmiş fakat ikinci cümlede onu daha sonra arayacağına eminsin gibi bir izlenim bırakıyor.

Fark çok büyük değil ve birini kullanarak işini halledebilirsin. Yalnız unutma ki “will” daha çok söz verirken ve yapmayı seçtiğin şeyler için kullanılırken “going to” ise plan yapmak için kullanılır.

Her ikisi de tahmin de bulunurken veya olacağını düşündüğün şeyleri ifade ederken kullanılabilir. “Dünya on yıl içinde bitecek” anlamında ya “the world will end in ten years,” ya da “the world is going to end in ten years.” diyebilirsin. Her ikisi de doğru, ikinci cümlede bunun işaretlerini gördüğün düşünülebilir – fakat umarız tahminin yanlıştır!

Future Continuous (Gelecek Zamanda Süreklilik)

Gelecek hakkında konuşmanın son yolu past continuous ile aynı kullanıma sahip.

Bu zaman gelecekte belirli bir zamanda ne yapıyor olacağını veya gelecekte kesilen bir şeyi anlatmak için kullanılabilir. Gelecek zamanda sürekliliği ifade eder. Türkçede tek başına bir zaman olarak değerlendirilmez, kipler yardımıyla yapılır.

Yalnızca “will be” veya “am going to be” kelimelerinden sonra fiile  -ing ekle.

Eğer arkadaşlarının yarın seni ziyaret edeceğini biliyorsan, örneğin 7’den önce gelmelerini söyleyebilirsin çünkü:
“We will be eating dinner at 7.”
“Saat 7’de yemek yiyor olacağız.”

Ayrıca şöyle de diyebilirsin:
“I will be waiting for you at the train station.”
“Seni tren istasyonunda bekliyor olacağım.”

İngilizce Zamanlar Özet Konu Anlatımı

Burada makalede değinilen İngilizce zamanlar tablosu özet halinde burada olacak. Verb, fiil demek unutma!

  • Simple present – Geniş Zaman
    • Değişmeyen, genel, zamanlanmış veya belirli aralıklarla olan şeyler için.
    • Kullanımları:“verb-s.”
  • Present continuous – Şimdiki Zaman
    • Şimdi veya yakın bir gelecekte olan şeyler için
    • Kullanımları:“Is + verb-ing.”
  • Simple past – Geçmiş Zaman
    • Şimdiden önce olan şeyler için.
    • Kullanımları: “Verb-ed.”
  • Past continuous – Şimdiki Zamanın Hikayesi
    • Bir olay veya zaman tarafından kesilen şeyler için
    • Kullanımları: “Was + verb-ing.”
  • Simple future – Gelecek Zaman
    • Şimdiden sonra olacak şeyler için.
    • Kullanımları:“Will + verb,” “Is going to + verb.”
  • Future continuous
    • Bir olay veya zaman tarafından kesilecek şeyler için.
    • Kullanımları: “Will be + verb-ing ,” “Is going to be + verb-ing.”

Vay canına! Derin bir nefes al. Artık çok fazla şey öğrendin!

Dikkat edersen son cümlede geçmiş zaman, İngilizce çevirisi sana kaldı!

Eylem bildiren kelimelerin nasıl kullanıldıklarına dikkat et. Kuralları öğren ve doğru bir şekilde konuşma pratiği yap ve yanlış zamanı kullandığın için bir daha asla yanlış anlaşılmayacaksın!

Ayrıca Bir Şey Daha Var…

Eğer gerçek İngilizceyi öğrenmek istiyorsan FluentU uygulamasına da göz atmalısın.  Web sitesinde olduğu gibi FluentU uygulaması, popüler talk şovlar, çekici müzik videoları ve komik reklamlar, vasıtasıyla İngilizce öğrenmeni sağlar, burada görebileceğin gibi:

best English apps

Ne izlemek istiyorsan FluentU uygulamasında bulabilirsin.

FluentU uygulaması, İngilizce video izlemeyi gerçekten kolaylaştırıyor. Etkileşimli alt yazılar var. Yani, resmini, tanımını ve faydalı örneklerini görmek için herhangi bir kelimeye dokunabilirsin.

best English apps

FluentU, dünyaca ünlü kişiler ile ilgi çekici içerikler vasıtasıyla öğrenmeni sağlar.

Örneğin, “brought” kelimesine dokunduğun zaman, şunu göreceksin:

best English apps

FluentU’da herhangi bir kelimenin anlamına bakmak için üzerine dokun.

Küçük testler ile herhangi bir videodaki bütün kelimeleri öğren. Öğrenmeye çalıştığın kelimelerle ilgili daha fazla örnek için sağa sola kaydır.

best English apps

FluentU faydalı sorular ve birden fazla örnek ile hızlı bir şekilde öğrenmeni sağlar. Daha fazla öğren.

En iyi tarafı mı? FluentU, öğrenmekte olduğun kelimeleri hatırlar. Daha önce öğrenmiş olduğun kelimelere göre örnekler ve videolar tavsiye eder. Tamamen kişiselleştirilmiş bir deneyim yaşarsın.

Bilgisayarın veya tabletin ile web sitesinden FluentU kullanmaya başla veya daha iyisi mi, iOS cihazların için  iTunes App Store‘dan veya Android cihazların için Google Play Store‘dan FluentU uygulamasını indir.

Enter your e-mail address to get your free PDF!

We hate SPAM and promise to keep your email address safe

Close