ingilizce-okuma-anlama

İngilizce Kitap Okumak Zor mu Geliyor? Bu 8 Kolay Adımla İngilizce Okuma-Anlama Becerilerini Geliştir

Geçtiğimiz hafta İngilizce herhangi bir şey okudun mu?

Okuduğunun ne kadarını anladın?

Her hafta 15 tane İngilizce kitap okusan bile, okuduklarını tam anlamıyla anlamazsan, okumanın İngilizce öğrenme sürecine pek bir faydası olmaz.

Okuduklarını kavrama, yani okuma-anlama becerisi (İngilizcede “reading comprehension”), ana dili İngilizce olan bazı kişilerin bile bazen güçlük çektiği bir beceridir.

Bu konuda herkesin sebepleri farklıdır. Kimisi metni anlamak için yeterince kelime bilmiyordur, kimisinin metnin yarısında dikkati dağılır ve nerede kaldığını unutur. Belki de metin zor ya da sıkıcı bir metindir.

İngilizce öğrenenlere daima bolca okuma pratiği yapmalarını söylüyoruz, okuduklarının çoğunu anlamazsan bu çok sinir bozucu olabilir.

Eğer okuduklarını anlamakta güçlük çekiyorsan, okuma-anlama becerini geliştirmek için biraz zaman ayır, sonunda İngilizce öğrenmenin biraz daha kolaylaştığını göreceksin!

İngilizce Okuma ve Anlama Konusunda Kendini Nasıl Geliştirebilirsin

İngilizce okumak düşündüğünden daha kolay! Burada, merdiven ve yapı iskelesi kurma (yönlendirici destek) tekniklerini kullanarak İngilizce okuma-anlama becerilerini nasıl geliştirebileceğini ele alacağız.

Bir ev inşa edilirken, bütün her şey aynı anda yapılmaz. İnşaatçıların evi ayakta tutmak ve üst kısımları üzerinde daha iyi çalışabilmek için bazı geçici destek yapıları inşa etmesi gerekir. Bu yapılara yapı iskelesi denir.

Yapı iskelesi, ya da eğitimdeki tanımıyla yönlendirici destek, aynı zamanda bir öğrenme metodudur. Bu metodun arkasında yatan fikir, bir beceriyi iyi öğrenmek için, önce bilgi ve becerilerini üzerine “inşa edebileceğin” daha küçük parçalar halinde öğrenmen gerektiğidir.

Bu, okuduğunu anlama becerisi için de geçerlidir! Okuduğunu tam anlamıyla anlamak için, önce başka becerilerin üzerinde çalışman gerekebilir. Hızlı okuma ya da yavaş okuma çalışmaları yapman gerekebilir. Senin için çok zor olan kitapları seçmeyi bırakıp, beceri seviyen için doğru olan kitapları seçmeye başlaman gerekebilir. Kolaydan başla, ufak ufak ve yavaştan başla, sonra kademeli olarak zorluk seviyesini arttır.

İngilizce okuma-anlama becerilerini geliştirme konusunda çalışırken de bunu hatırla—hatta bütün İngilizce dil becerilerin üzerinde çalışırken!

Aşağıdaki adımlar, İngilizce okuma-anlama becerilerini inşa etmene yardımcı olacak. Bu önerilerden faydalanırsan okuduklarının çok daha fazlasını anlayabileceksin.

İngilizce Okuma Anlama Becerilerini Geliştirecek 8 Kolay Adım

1. Daima okumaya özel olarak zaman ayır

Eğlenmek için okumak her yerde yapılabilir. Eğlenceli bir İngilizce kitabı yanına alıp otobüste, yatağında ya da ofiste okuyabilir ve kitabın tadını çıkarabilirsin.

Fakat, kavrama becerilerini geliştirmek için okuyorsan, odaklanmalı ve çalışmalısın.

Bu da, okumak için özel bir zaman ayırman gerektiği anlamına geliyor. Okumak için zaman ayırmak rahatsız edilmeden, okuman bölünmeden odaklanmana yardımcı olacak. Okumak için ayırdığın zaman dilimi sessiz olmalı ve dikkatini dağıtacak şeylerden uzak olmalısın.

Her gün odaklanmış bir şekilde okumaya en az 30 dakika ayır. Ne kadar okursan, o kadar kendini geliştirirsin.

Şunu dene:

Okuma sürecini bir ritüele dönüştür, yani İngilizce bir şeyler okumaya odaklanmak için metnin başına oturduğunda hep aynı şeyleri yap.

Aşağıdaki adımları, ya da okuma sürecinin bir parçası haline getirmek istediğin başka adımları izle:

  • Kendine iyi aydınlatılmış sessiz ve rahat bir yer bul.
  • Metnin başına oturmadan önce ihtiyaç duyabileceğin her şeyi hazırlayıp yanına al. Örneğin yanında bir kalemi bir defter, bir sözlük ve içecek bir şeyler olması iyi olur.
  • Ne kadar süre okuyacağına karar ver. (En az 30 dakika okumak idealdir.)
  • Bütün elektronik cihazlarını sessiz moda al (ya da kapat) ve kendinden uzak bir yere koy.

Elektronik cihazların sesini kapatmak önemli değilmiş gibi görünebilir, ama kesinlikle yapman gereken bir şeydir!

Eğer okumaya hazırlanmak için belirli bir sürecin olursa, beynin ne zaman okumak üzere olduğunu bilir ve sen daha okumaya başlamadan okuma işine odaklanmaya başlar.

2. Doğru kitapları oku

Eğer bilim kurgudan hoşlanmıyorsan, Mars’ta mahsur kalan bir adamla ilgili İngilizce bir kitap okumak istemeyebilirsin. Okumak için kitap (ya da başka türden metinler) seçerken, şu iki şeyi aklında tut:

1. Neyin ilgini çektiğini

2. Okuma seviyeni

Olabildiğince okumaktan hoşlandığın şeyleri okumalısın. Ayrıca, en rahat okuduğun seviyenin bir üstünden kitap seçmelisin. Yeni şeyler öğrenmek için kendini biraz zorlaman gerek, ama seçeceğin İngilizce kitabın seviyesi seni okumaktan usandıracak zorlukta olmamalı.

Şunu dene:

Nereden başlayacağından emin değil misin? İnternette kitap önerileri bulabileceğin pek çok yer var:

  • Listopia, Goodreads’in bir parçası ve aynı senin gibi insanlar tarafından hazırlanan okuma listeleriyle dolu.
  • Your Next Read daha önce okuyup sevdiklerine benzer kitaplar bulmana yardımcı oluyor; istersen sadece listelerine de göz atabilirsin.
  • Jellybooks yeni kitapları keşfetmene yardımcı oluyor ve %10’luk bir örnek bölüm gösteriyor. Yani kitabın %10’unu okuyarak sana uygun olup olmadığını anlayabilirsin.
  • Whichbook epey farklı bir internet sitesi—burada bir kitapta aradığın türden özellikleri (neşeli/üzücü/güzel/mide bulandırıcı) seçebiliyorsun, internet sitesi de sana seçtiğin özelliklere göre kitap önerileri sunuyor.

Bu önerilerin hepsi İngilizce okuma-anlama becerilerini geliştirmen için ideal İngilizce kitapları bulmanda sana yardımcı olabilir.

3. Okurken ve okuduktan sonra kendine sorular sor

Bir kitabı anlamak için sözcükleri okumak yetmez!

Metni daha iyi anlaman için okumadan önce, okurken ve okuduktan sonra yapabileceğin birkaç şey var.

Okumadan önce, metni bir tara, yani her bir kelimesini okumadan çabukça bir gözden geçir.

Okuduktan sonra da metni yeniden gözden geçirmeye biraz zaman ayır ve hatırladıklarını özetle. Metnin neyle ilgili olduğunu kısa birkaç cümleyle yazarak ya da söyleyerek anlat.

Okudukların üzerine düşünmek aslında metnin ne kadarını gerçekten anladığını gösterecek ve eğer kafanda metinle ilgili sorular varsa bunları cevaplamana yardımcı olacak.

Şunu dene:

Okumadan önce metni gözden geçirirken okumaya hazırlanmana yardımcı olması için kendine sorabileceğin birkaç soru:

  • Metinde hiç koyu ya da italik/eğik harflerle yazılan kelimeler var mı?
  • Başlıklar ya da alt başlıklar var mı?
  • Metinde geçen isimler neler?
  • Paragraflar kısa mı uzun mu?

Okuduktan sonra aşağıdaki soruları sormak metinde neyi anlayıp neyi anlamadığını görmene yardımcı olmak için kullanılabilir:

  • Metin neyle ilgiliydi?
  • Metinde olan en önemli şeyler neler?
  • Aklını karıştıran bir şey oldu mu?
  • Seni şaşırtan bir şey oldu mu?
  • Anlamadığın kısımlar oldu mu?

Okuduğun metnin türüne bağlı olarak başka soruların da olabilir, fakat bunlar başlangıç için iyi temel sorulardır.

4. Önce akıcılığını ilerlet

Okumak. Çok. Eğlencelidir.

Nokta işaretini her gördüğünde nasıl durduğunu fark ettin mi?

Şimdi, bütün bir makaleyi ya da kitabı bu şekilde okuduğunu hayal et, her kelimeden sonra durarak. Anlaması zor olurdu, değil mi?

Bir metni tam cümleler yerine kelime kelime okuduğunda okuduğun şeyi anlamlandırman zor olur. Bu yüzden kavrama becerini arttırmak için, önce akıcı bir şekilde okuman önemlidir.

Akıcı okumak, metni duraksamadan okumaktır. Zihninin içinde okurken, kelimelerin belirli bir ritmi olmalı. Kelimeler birlikte doğal bir şekilde akmalı, aynı birisi konuşurken olduğu gibi.

Akıcılığı arttırmak, bazen okumak için biraz daha kolay metinler seçerek kolay bir şekilde elde edilebilir, bazense daha fazla zaman ve alıştırma yapmak gerekebilir. Eğer daha akıcı okumak için uğraşmaya biraz zaman ayırırsan, bunun sana gelecekte faydası olacaktır. Bu şekilde okuma ve hatta konuşma becerini de geliştirmiş olursun. Aynı zamanda okumak daha eğlenceli ve daha doğal bir hale gelir.

Şunu dene:

Okurken gördüğün kelimelerin çoğu aslında İngilizcede “sight words,” yani “görüş kelimeleri” denilen ve bakar bakmaz tanıman ve nasıl okuman gerektiği üzerine düşünmeden okuman gereken kelimelerdir.

Bu tür kelimeleri çabucak öğrenip üzerlerine çalışabilirsin. Buradaki gibi iyi bir kelime listesi bulman ve her gün bu kelimeleri olabildiğince hızlı bir şekilde okumaya birkaç dakika ayırman yetecektir.

Eğer kelimelerin hiçbirini bilmiyorsan, önceden anlamlarına sözlükten bakman iyi bir fikirdir; ama unutma, bu alıştırma daha hızlı okumakla ilgili, daha çok anlamakla değil. Rahat bir tempoda ve hızda okumaya başladıktan sonra anlamaya odaklanabilirsin.

5. Hızlanmayı öğrendikten sonra yavaşla!

Daha akıcı bir şekilde okumayı öğrendikten sonra, hızınla ilgili endişelenmeyi bırakıp metinle ve anlamıyla ilgili düşünmeye başlayabilirsin.

Bu doğru, artık İngilizce metinleri hızlı okuyabildiğine göre, şimdi yavaş okuma zamanı. Okuduğun metnin içine girmek için ne kadar zaman gerekiyorsa kullan, hızlıca okuyup geçmek yerine yavaş yavaş, sindirerek oku.

Şunu dene:

Kendini yavaşlatmanın harika yollarından biri, sesli okumaktır. Bu sayede yalnızca okuma ve anlama pratiği yapmış olmayacak, aynı zamanda İngilizce telaffuz, dinleme ve konuşmanı da geliştirmiş olacaksın. Bütün kelimeleri dikkatli bir şekilde okumaya ve doğru telaffuz etmeye odaklan.

Eğer yüksek sesle okuyamıyor (ya da okumak istemiyorsan), metne dikkatini verdiğinden emin olmak için birkaç paragrafta bir durmayı deneyebilirsin.

Hızını azaltıp doğru bir tempo tutturmanın başka bir yolu da, okurken notlar alıp metinle ilgili aklına gelen soruları yazmaktır.

6. Bolca soru sor

Sorulardan bahsetmişken—onları mutlaka sor. Hem de bolca sor! Okuduğun şeyi ne kadar fazla sorgularsan, anlamının derinliklerine o kadar inersin.

Soru sormak, okuduğun şeyi anlayıp anlamadığından emin olmak için de iyi bir yoldur. “Şu anda neler oluyor?” ya da “Burada kim konuşuyor?” gibi sorular sormak konsantrasyonunu korumana yardımcı olabilir. “Bu adam bunu neden yaptı?” veya “Bu kadın şu anda ne düşünüyor?” gibi sorular da hikayenin daha derin anlamlarını düşünmene yardımcı olabilir.

Şunu dene:

Yakınlarında yapışkanlı not kağıtları ve bir kalem bulundur. Okurken aklına gelen soruları not kağıtlarının üzerine yaz ve onları metnin üzerine yapıştır.

Okumayı bitirdikten sonra geri dönüp soruların kaçını cevaplayabileceğine bak. Eğer hala cevabını bilmediğin sorular varsa, metnin o bölümünü tekrar oku ve cevabı bulmaya çalış.

7. Yeniden oku

Şair Ezra Pound kitaplarla ilgili şunu söylemiştir: “Hiçbir okur bir metni ilk gördüğünde okumamıştır.”

Bazen bir metni anlamak için bir kez okumak yetmez. Özellikle zor bir şey okuduğunda bu geçerlidir, ama bazen okuduğun metin zor olmasa bile birden fazla okumak daha iyi anlamana yardımcı olabilir.

Kelimeleri okuyabildiğin fakat anlamlandıramadığın zamanlarda yeniden okumak harika bir çözümdür. Aynı zamanda ilk seferde kaçırdığın bazı şeylerin de farkına varırsın. Eğer metinde senin için yeni olan kelimeler varsa, tekrar okurken onları da tekrar tekrar görürsün ve aklına daha kolay yerleşirler.

Kısacası, aynı metni birden fazla kez okumak harikadır!

Şunu dene:

Okumak için kısa, birkaç paragraflık bir metin seç. Bu bir hikaye ya da haber yazısı olabilir, yani ne istersen, yeter ki okuması yaklaşık beş dakika sürsün.

Metni rahat ettiğin bir hızla oku, sonra metinle ilgili hatırlayabildiğin her şeyi bir yere yaz. Her bir küçük detayı yaz, hatta hatırladığın cümleler varsa onları da yaz.

Şimdi, aynı şeyi tekrar yap.

Makaleyi tekrar oku. Hatırlayabildiğin her şeyi yeniden yaz.

İkinci seferde ilkinden ne kadar fazla şey hatırlayabildiğini gördün mü?

Bir metni her okuduğunda, daha fazla şey anlarsın. Okuduklarından en iyi verimi almak için en az üç kez okumayı dene. İlk seferde kelimeleri anlamaya odaklan.

İkinci seferde, anlama odaklan. Üçüncü seferde, “Yazar burada aslında ne anlatmaya çalışıyor,” veya “Bu haber dünyanın geri kalanını nasıl etkiliyor?” gibi daha derin sorular sormaya başlayabilirsin.

8. Pek çok farklı türden metinler oku

Günümüzde artık sadece kitap ve gazete okumuyoruz. Blog’lar, e-postalar, Tweet’ler ve kısa mesajlar da okuyoruz. İngilizce yazılmış ne okursan oku, dil konusunda kendini daha da geliştirirsin.

Yalnızca İngilizce kitapları ve haberleri okuma. Ne bulursan oku! Zevkine hitap eden bir dergi bul, Facebook’ta ve Twitter‘da ilginç insanları ve sayfaları takip et veya okumaktan hoşlandığın İngilizce bir internet sitesini veya blog’u ziyaret et.

Magazine Line hemen her konuda dijital veya basılı dergiler bulmak için iyi bir adrestir. Dergi üyeliklerinde indirimli fiyatlar sunarlar, üstelik eğer öğrenciysen daha da fazla indirim alabilirsin (Ayrıntılar için “Student and Educator Rates,” yani “Öğrenci ve Eğitmen Fiyatları” bölümünü ziyaret edebilirsin).

Şunu dene:

Eğer okuyacak yeni şeyler keşfetme konusunda sorun yaşıyorsan, aşağıdaki derleme sitelerinden herhangi birini seçebilirsin—bu internet siteleri ilginç haberleri ve yazıları bir araya toplayarak okurlarına sunuyor:

  • StumbleUpon seni ilgi alanlarına göre yeni internet sitelerine yönlendiriyor.
  • Reddit diğer seçeneklere göre biraz daha az kullanıcı dostuymuş gibi görünüyor, ama Reddit kullanıcıları burada başkalarının da faydalanması için pek çok internet sitesi ve görüntü paylaşıyorlar.

İster İngilizce kitap oku, ister İngilizce internet sitelerini takip et. Fakat ne okursan oku, şunu unutma: Ne kadar çok pratik yaparsan, kendini o kadar geliştirirsin.

Bu önerilerin en iyi yanı, yalnızca İngilizcede değil, her dilde okuma-anlama becerilerini geliştirmek için kullanılabilmeleridir!

İngilizce öğrenme sürecinde bu adımları takip ettiğinde, İngilizce okuma-anlama becerilerin büyük ölçüde gelişecek. Sonra, bir de bakmışsın, daha önce zor bulduğun İngilizce kitaplar dahil her şeyi daha iyi okuyup anlıyorsun -kendi dilinde bile!

Bu sevinilecek bir haber değilse, nedir?

Enter your e-mail address to get your free PDF!

We hate SPAM and promise to keep your email address safe

Close