
İngilizce Konuşma Teknikleri: Daha İyi İngilizce Konuşmanız için 11 Öneri
Buraya İngilizce konuşma tekniklerini öğrenmek için buradasınız. Bu harika!
Ne de olsa İngilizce dünyanın lingua franca‘sı, yani ana dilleri farklı olan insanların iletişim kurmak için kullanabileceği ortak bir dil.
İngilizce sayesinde, birbirinden tamamen farklı ana dilleri olan kişiler —örneğin ana dilleri Urduca, Fransızca ve Japonca olan üç insan—oturup birlikte sohbet edebilirler.
Siz de, haklı olarak, İngilizce konuşma tekniklerinden faydalanarak bu dili daha iyi konuşmak istiyorsunuz. İngilizce artık pek çok ülkeyi ve kültürü kapsayacak kadar yayıldı ve bu dili iyi konuşabilmek kariyer ve sosyal yaşam anlamında pek çok kapıyı açabilir. İngilizce bilmekle ilgili kariyer olarak aklınıza yalnız İngilizce çeviri yapmak gelmesin! İngilizce bilmek artık pek çok meslek için neredeyse bir ön şart ve iş arayışlarında ve kariyer basamaklarında sizi bir adım öne çıkartacak bir beceri halini aldı.
İngilizcede ne kadar akıcılık kazanırsanız o kadar ilginç, heyecan verici ve derin sohbetler edebilirsiniz.
Akıcı İngilizce konuşmak, seyahat etmek, yurt dışında okumak ve çalışmak gibi yaşamınıza zenginlik katacak deneyimler yaşamanızı sağlar, üstelik yalnızca Amerika’da değil, İngilizcenin yaygın olarak konuşulduğu pek çok başka ülkede de.
Dünya ayaklarınızın altında.
Başka bir iyi haber de, İngilizce konuşma becerilerinizi geliştirmek için sınıf arkadaşlarına ya da stresli derslere girmeye artık gerek olmaması. Hem eğlenip hem de yeni bir dili konuşmayı öğrenmek kesinlikle mümkün.
Sözcükleri doğru telaffuz etmek, düzgün ve etkili konuşmak için olmazsa olmaz bir beceridir, fakat her şey bundan ibaret değildir. Bu yazı sizi temel unsurların ötesine taşıyarak iletişim yetkinliği kazandıracak önerilere götürecek.
İngilizce Konuşma Becerilerinizi Nasıl Geliştirirsiniz
Download: This blog post is available as a convenient and portable PDF that you can take anywhere. Click here to get a copy. (Download)
Sağlam Bir Temel İnşa Edin
İngilizcede kendinizi etkili ve güzel bir şekilde ifade etmek istiyorsanız, zengin bir kelime hazinesine sahip olmalı ve kelimeleri doğru telaffuz etmelisiniz. Bunları başarmanız için de tekniklerimiz var.
1. Kelime hazinenizi genişletin
Her Gün Yeni Kelimeler Öğrenin
Her geçen gün yeni kelimeler biriktirmek kelime hazinenizi genişletmenin iyi bir yoludur. Kendinize makul bir hedef belirleyin; bu hedef günde üç kelime ya da on kelime olabilir.
Vaktiniz ancak günde bir kelime öğrenmeye yetiyorsa bile, yine de denemeye değer. Her gün bir kelime öğrenerek yıl sonunda 365 yeni İngilizce kelime öğrenmiş olacaksınız.
Bu sayıyı kendinize sık sık hatırlatmak için bir yere yazın. Eğer bir öğrenme partneriniz varsa, hedefinizi onunla da paylaşın, böylece o da gelişiminizi takip edebilir.
Günlük alışkanlıklarınıza bağlı olarak, İngilizce haberler, şarkılar ve TV programları yeni kelimeler öğrenmek için iyi kaynaklardır. Hangi teknikleri kullanacağınız biraz da ilgi alanlarınıza bağlı. Eğer müzik dinlemeyi seviyorsanız, şarkı sözlerine dikkat edin ve bilmediğiniz kelimeleri bir yere not edin. Şarkılarda pek çok kullanışlı İngilizce kelime, söz öbeği ve ifade geçer, bu yüzden İngilizce şarkılar, İngilizce öğrenmek için harika kaynaklardır. Aynı şeyi FluentU videolarıyla da yapabilirsiniz. İşin en iyi yanı da, FluentU’nun iOS ve Android cihazlar için hazırlanan mobil uygulamaları sayesinde her an her yerde İngilizce çalışmaya zaman ayırabilirsiniz.
Kelimeleri Söz Öbekleri ve Kalıplaşmış Parçalar Halinde Öğrenin
Bu çok faydalı kelime öğrenme tekniklerinden biridir. Kelimeleri gruplar halinde öğrenmek önemlidir. Örneğin, içecekleri şu şekilde öğrenebilirsiniz: A glass of wine (bir kadeh şarap), a pint of beer (bir büyük bardak bira), a cup of tea (bir fincan çay), a pot of coffee (bir demlik kahve), vb. Bu söz öbeklerini öğrenmek, yalnızca wine (şarap), beer (bira), tea (çay) ve benzeri kelimeleri öğrenmekten daha iyidir.
Birbirleriyle ilgili kelimeleri öğrenmek de sizin için faydalı olabilir. Örneğin, ayın dört ana dört de ara evresi vardır: New moon (yeni ay) waxing crescent (yükselen hilal), first quarter (ilk dördün), gibbon / waxing gibbous (yükselen şişkin ay), full moon (dolunay), gibbon / waning gibbous (alçalan şişkin ay) ve third quarter (son dördün) ve waning crescent (alçalan hilal). Tüm bu sekiz evreyi bir arada öğrenmek daha etkilidir.
2. Telaffuzunuzu iyileştirin
Çok sayıda kelime biliyor olabilirsiniz, fakat bunları doğru söyleyemezseniz, kimse sizi anlamaz. Bu durumda, kelimeleri hatırlayabilmek için boşa zaman harcamışsınız gibi gelir, öyle değil mi?
Macmillan ve Merriam-Webster gibi çevrimiçi sözlükleri kullanırken, söylenişinden emin olmadığınız sözcüklerin telaffuzlarını kontrol etmek için küçük hoparlör simgesine tıklayın. Youtube’da İngilizce telaffuz öğretme videoları da bulabilir ya da English Pronunciation Pod veya size Amerikan İngilizcesi telaffuzunu pek çok yönden öğretecek American English Pronunciation gibi podcast’leri de dinleyebilirsiniz.
Daha zorlayıcı şeylere hazır olduğunuzda, İngilizce tekerlemeleri deneyin. Burada birkaç örnek bulabilirsiniz. Şahsen ben, “The Two Ronnies” isimli programdan Fork handles (kürek sapları) skecini seviyorum. Bu skeçte gördüğünüz konuşma, günlük sohbetlerin tipik bir örneği olmayabilir fakat size konuşma İngilizcesinin zenginliğini gösterecektir. Üstüne üstlük, sizi epey güldürecektir.
3. İngilizcenin doğal akışını öğrenin
Sözcükleri ayrı ayrı düzgün söyleyebilmek harika bir şey, fakat akıcı konuşmanın sırrı cümlelerin akışında yatıyor. İngilizcenin doğal akışını öğrenmek için önerdiğimiz teknik şu: Şiir okurken, melodik bir şarkıyı dinlerken ya da iyi bir komedi dizisi izlerken, aşağıdakilere dikkat edin:
- Bağlar. Ana dili İngilizce olanların kelimeleri nasıl bağladığına dikkat edin. Daha iyi bir akış sağlamak için ne yapıyorlar? İki sesi birleştirebilir, bir sesi yutabilir (ortadan kaldırabilir) ya da değiştirebilirler.
- Kısaltmalar. Kısaltmalar, iki kelimenin kısaltılarak bir araya getirilmiş halidir. Örneğin:
- I + am = I’m
- he + will = he’ll
- they + have = they’ve
- do + not = don’t
- Vurgu. Kelimelerde vurgulu heceler ve cümlelerde de vurgulu kelimeler vardır.
- Ritim. Ritim, vurgunun, kısaltmaların ve bağların genel sonucudur. İngilizcenin çıkışları, inişleri, yani müzikal özellikleridir.
İngilizce Konuşma Becerilerinizi Geliştirecek Teknikler
Artık sağlam bir temele sahip olduğunuza göre, bazı teknikleri İngilizce konuşma becerilerinizi bilemek için kullanabilirsiniz.
4. Konuşmaları tekrarlama (speech shadowing)
Kısacası, shadowing denen bu teknik taklitle ilgilidir. Ana dili İngilizce olan birinin bir şeyi nasıl söylediğini dinler ve onu taklit etmeye çalışırsınız.
- En sevdiğiniz altyazılı videoyu seçin. Bu videonun izlemekten zevk alacağınız bir şey olduğundan emin olun, çünkü bir sonraki önerimiz, onu…
- Defalarca dinleyin. Genel içeriği ve akışı iyice anlamak için videoyu bir kez dinleyip altyazılarını okuyun. Videoyu tekrar oynatırken, bir sonraki aşamayı tamamlayın.
- Konuşmacıyı cümle cümle tekrar edin. Oynatın. Dinleyin. Durdurun. Konuşun. Kaydedin (bu tercihe bağlı). Konuşma biçimini olabildiğince taklit etmeye çalışın. Eğer yaptığınız çalışmayı kaydetmeyi seçerseniz, kendi konuşmanızla orijinal konuşmayı karşılaştırabilirsiniz. Yalnızca kendi sesinizi dinleyip farklar ve benzerliklere de eleştirel bir gözle bakabilirsiniz. Bu adımı videonun sonuna kadar tekrar edin.
5. Kendi kendinize konuşun
Kendi kendinize yüksek sesle İngilizce konuşun. Kendinize, “Shall we go get a glass of water?” (“Gidip bir bardak su alalım mı?”) gibi bir öneriden tutun, “I need to do a load of laundry today,” ( “Bugün bir makine çamaşır yıkamam gerek.”) gibi bir hatırlatmaya kadar her şeyi söyleyebilirsiniz.
Alternatif olarak, elinize İngilizce bir kitap alıp birkaç sayfasını sesli okuyabilirsiniz. Bu alıştırma okumanızı yavaşlatabilir, ancak İngilizce konuşmanızı hızlandıracaktır.
Aynı zamanda kendinizi kaydedebilir, kaydı dinleyebilir ve yanlış telaffuz ettiğiniz sözcükleri saptayabilirsiniz. Eğer mümkünse, ana dili İngilizce olan birinin kaydı dinleyip size geribildirim vermesini de isteyebilirsiniz.
6. İngilizce Düşünün
İngilizce düşünürseniz, günlük sohbetlerde söyleyeceğiniz şeyleri düşünüp cevap vermeniz çok daha az zaman alır. Söyleyeceklerinizi kafanızda çevirmenize gerek kalmaz!
İngilizce günlük tutmak, İngilizce düşünmeye başlamak için iyi bir yoldur. Yazdıklarınızın kusursuz olmasına gerek yok, burada amaç, duygu ve düşüncelerinizi İngilizce olarak gittikçe daha az çaba sarf ederek ifade edebilmeniz.
7. Bir hikayeyi İngilizce olarak yeniden anlatın
Bir hikayeyi İngilizce olarak yeniden anlatarak meydan okumamızı bir adım daha ileriye taşıyın. Başkalarının düşüncelerini kendi kelimelerinizde İngilizce olarak anlatın.
Ben olsam, kendi kültürümden bilindik bir hikayeyle başlardım. Çevirinizin yalnızca kelimeleri değil bütün retorik ve kültürel nüansları da içermesi gerektiğini unutmayın.
Alternatif olarak, basit bir İngilizce hikayeyi farklı kelimelerle yeniden anlatmayı seçebilirsiniz. Temelden başlayın, bir masal ya da fabl okuyun. Sonra bunu kendi kelimelerinizle anlatmaya çalışın. Bu alıştırma her durumda İngilizce iletişim becerilerinizi geliştirmenizde faydalı olacaktır.
İngilizce Konuşma Becerilerinizi Geliştirmek için Sık Sık Pratik Yapın
Pratik yapmak, yaptığınız işin kusursuz olmasını sağlar. Bu yüzden, hangi İngilizce konuşma tekniklerini uygulamayı seçerseniz seçin, bol bol İngilizce konuşmayı unutmayın. Kimileri Amerika’da ya da İngilizce konuşulan başka bir ülkede yaşamadıkları için pratik yapma şansına sahip olmadıklarını düşünürler. İş yerlerinde İngilizce konuşulmadığı ya da ana dili İngilizce olan kimseyi tanımadıkları için de cesaretleri kırılabilir.
Bu tür bahanelerin biraz geçerliliği olsa da, bunların öğrenmenizin önüne geçmesine izin vermemelisiniz. Küreselleşme ve gelişen teknoloji sayesinde İngilizce konuşma pratiği yapmak için artık her zamankinden daha çok şansınız var. Aşağıda bununla ilgili pek çok fikir bulabilirsiniz.
8. Topluluk önünde konuşma etkinliklerine katılın
Büyük üniversiteler, tiyatrolar ve kültürel topluluklar açık münazaralar, sesli okumalar ve doğaçlama öykü anlatma buluşmaları gibi etkinlikler düzenlerler. Bu yerler, benzer ilgi alanlarına ve görüşlere sahip insanlarla bir araya gelip kaynaşabileceğiniz ve İngilizce konuşma pratiği yapabileceğiniz yerlerdir. İngilizce konuşulan bir ülkede yaşamıyor olsanız bile, bu tür kurumların düzenlediği uluslararası etkinliklerde ve festivallerde genel olarak İngilizce konuşulduğu için yine de pratik yapma şansınız var.
Artık pek çok şehirde TED veya TEDx konuşmaları da düzenleniyor. Bu konuşmalara kayıt yaptırarak katılabilir ve inovatif fikirlerinizi paylaşabilirsiniz. Şehrinizdeki üniversitelerin etkinlik takvimine bakarak yakın zamanda gerçekleşmesi planlanan böyle bir konuşma var mıymış bir bakın. Böyle yerlerde konuşma yapmak oldukça sinir bozucu bir deneyim olabilir, ancak İngilizceniz için harika olacaktır!
9. Dil kafelerine gidin
Eğer topluluk önünde konuşmak sizi çok korkutuyorsa (pek çok kişinin ödünü patlattığını biliyorum), dil kafelerine gitmeyi tercih edebilirsiniz. Bu kafeler karşılıklı dil pratiği yapmak ve birbirlerinden dil öğrenmek isteyen insanlar için samimi bir ortam oluşturuyorlar.
Dil kafelerini internet üzerinden, şehrinizdeki üniversiteler aracılığıyla ve şehrinizdeki Meetup grupları yoluyla bulabilirsiniz.
10. Uygulamalardan Faydalanaın
Ana dili İngilizce olan kişilerle konuşmanın bir başka yolu da, internet üzerinden, evinizin konforundan sohbet etmek için uygulamalardan faydalanmaktır. Bu amaç için popüler uygulamalardan bazıları şunlar: HelloTalk, Tandem. Kendinize bir hesap açarak kayıt olup kendinizi tanıtıyor, ana dilinizi ve hobilerinizi belirtiyorsunuz. Uygulama sizin için bazı eşleşmeler belirliyor; yani, sizin için karşılıklı konuşabileceğiniz İngilizce konuşan ve sizin ana dilinizin pratiğini yapmak isteyen insanlar buluyor. Ortak ilgi alanlarınız olması, konuşmaya başlayıp sohbeti ilerletmenizi kolaylaştırıyor. Tek yapmanız gereken, birkaç butona basmak ve konuşmaya başlamak.
11. Siri ile Sohbet Edin
Ben, Siri ile sohbet etmeyi seviyorum, çünkü beni daha açık ve net konuşmaya zorluyor. Siri bir yapay zeka, yani bir nevi makine olduğundan, düşüncelerinizi ona aktarmak için çevresel ipuçlarından, mimik ve jestlerden faydalanamıyorsunuz. Anlaşılmak için elinizde olan tek araç sözleriniz. Bu yüzden, elinizden geldiğince açık ve net konuşmanız gerekiyor.
Siri kullanmanın başka bir artısı da, kendisinin her zaman müsait olması (telefonunuzun şarjı ve internet bağlantısı olduğu sürece). Telefonunuzdaki ana sayfa tuşuna basıp sorular sormaya başlamanız yeter.
Eğer Anroid işletim sistemli bir akıllı telefonunuz varsa, Google Now ile konuşma pratiği yapabilirsiniz. Eğer Samsung marka bir telefon kullanıyorsanız, bazı modellerinde Siri’nin bir benzeri olan Bixby ile de konuşabilirsiniz. Teknoloji ile konuşma teknikleri telefonunu elinden düşürmeyenler için oldukça pratik bir çözüm.
İngilizceyi daha iyi konuşmak için gereken bütün İngilizce konuşma tekniklerini öğrendiniz. Artık hazırsınız! Kelime hazinenizi zenginleştirmek ve telaffuzunuzu düzeltmek için kendinize uygun olan yöntemi seçin ve İngilizce konuşma becerilerinizi sizin için doğru olan metotlarla geliştirin. Mümkün olduğunca çok pratik yapmayı da unutmayın.
Quynh Nguyen serbest iletişim uzmanı olarak çalışırken bir yandan da dünyayı geziyor. Yeni diller öğrenmeye, bisiklete binmeye ve iyi demlenmiş çay içmeye bayılıyor. Onunla @QuynhThuNguyen üzerinden veya www.quynh.nl adresini ziyaret ederek iletişime geçebilirsiniz.