
Hayatını Yaşarken Mesleki İngilizce Öğrenmenin 8 Yolu
İngilizce öğrenmek istiyorsun, üstelik mesleki amaçlarla.
Bu harika! Çünkü İngilizce, insanlık tarihinin en hızlı büyüyen dili.
Bugün tüm dünyada yaklaşık 1.75 milyar insan İngilizce konuşuyor.
Bu da dünya nüfusunun neredeyse %25’i demek!
İngilizce yalnızca günlük durumlarda kullanılmıyor—aynı zamanda dünyanın her yerindeki iş yerlerinde ve profesyonel ortamlarda da kullanılıyor. İngilizce öğrenmek yalnızca eğlenceli ve ilginç bir uğraş değil, aynı zamanda önemli bir kariyer hamlesi! Hele de mesleki İngilizce öğreniyorsan.
Eğer kariyerinde ilerlemek amacıyla İngilizce öğreniyorsan, muhtemelen bir mesleki İngilizce kursuna yazılmışsındır, bu konuda ders veya eğitim alıyorsundur. Profesyonel yardım almak İngilizceni geliştirmek ve iş ortamına özgü dili öğrenmek yönünde önemli bir adım.
Fakat, bu kurslar yeterli mi? Daha da hızlı ve etkili bir biçimde öğrenmek için, sınıf ortamı dışında da İngilizce pratiği yapmalısın.
Mesleki İngilizceyi günlük rutininin bir parçası haline getirmek için günlük hayatında yapabileceğin pek çok şey var. Ne kadar çok pratik yaparsan, İngilizcen o kadar çok gelişecek ve değerlendirebileceğin kariyer fırsatları da aynı ölçüde artacak!
Download: This blog post is available as a convenient and portable PDF that you can take anywhere. Click here to get a copy. (Download)
Neden Mesleki İngilizce Öğrenmelisin
Yakın zamanda İngilizce konuşmayı gerektiren bir işe başvuracak olmasan da mesleki İngilizce öğrenmen için pek çok sebep var. Mesleki İngilizce öğrenirsen,
- Daha fazla iş imkanın olur. Büyük şirketlerin çoğu artık çalışanlarının İngilizce bilmesini bekliyor, özellikle de uluslararası ortaklarla veya müşterilerle çalışıyorlarsa. İngilizce bilmek senin için daha iyi işlerin kapılarını açacak ve başvurduğun işlerde diğer adaylar arasında sivrilmeni sağlayacak.
- Daha iyi iletişim kurabilirsin. Dünyanın neresinde olursan ol, artık çoğu insan az da olsa İngilizce bildiğinden, hemen her milletten insanla iletişim kurmak için bu dili kullanabilirsin.
- Daha kolay terfi alırsın. İngilizce bilmenin önemli olmadığı bir şirketin en alt kademesinde işe başlasan bile, eğer İngilizce bilirsen daha kolay terfi alırsın. Çünkü çoğu müdürün, yöneticinin ve başka önemli şirket çalışanlarının İngilizce bilmesi şarttır.
- Yurt dışında çalışma şansın olur. Eğer İngilizce konuşulan bir yere taşınmayı hayal ediyorsan, orada bir iş bulman hayati önem taşıyor. İngilizce bilmek sana hem vize başvurularında hem de iş bulmaya çalışırken büyük bir avantaj sağlar.
Gördüğün gibi, mesleki İngilizce öğrenmenin pek çok faydası var!
Mesleki İngilizce ile Günlük İngilizcenin Farkı
Eğer bunca zamandır “normal” İngilizce öğreniyorsan, endişelenme—zaten iş İngilizcesi öğrenmek için de temel İngilizce okuma, yazma ve konuşma becerilerine sahip olman gerekir. İster dün izlediğin harika bir filmden bahsediyor ol, ister yaklaşan önemli bir iş toplantısından, İngilizcenin temelleri aynıdır.
Farklar kullanılan kelimeler ve konuşulan konu başlıklarıdır. İş İngilizce bir iş ortamında çalışma arkadaşlarınla, müşterilerle, patronunla ya da işle ilgisi olan diğer kişilerle açık ve net bir şekilde iletişim kurmaya odaklanır. Mesleki İngilizcede birtakım meslek alanlarına özel kelimeler, terimler, kalıplaşmış sözler ve cümleler varsa bunları da öğrenirsin.
İş İngilizcesi ve pek çok meslek için mesleki İngilizce bilmek demek, İngilizce olarak nasıl telefon edileceğini, rapor yazılacağını, sunum yapılacağını, toplantılara nasıl katılım sağlanacağını ve günlük iş yeri rutininin bir parçası olunacağını bilmek demektir.
Aynı zamanda, İngilizce olarak çalıştığın şirketin uzmanlık alanı ile ilgili konuşmayı bilmen gerekir. Başka bir deyişle, eğer bir hukuk şirketinde çalışıyorsan, pozisyonuna bağlı olarak seviyesi değişse de, hukuki konular üzerine İngilizce konuşman gerekebilir.
Sana mesleki İngilizceyi günlük hayatının bir parçası haline getirmenin yollarını göstereceğiz ve böylece bu özel dil becerilerini kariyerinde uygulamaya geçirmeye hazır olacaksın.
Mesleki İngilizceyi Günlük Rutininin Bir Parçası Haline Getirmek için 8 İpucu
1. Belirli bir meslek üzerine odaklan.
“Mesleki” sözü, çok geniş bir kategoride pek çok farklı mesleği içine alan genel bir terim.
Eğer belirli bir meslek alanına özel olarak hazırlanmamışlarsa, İş İngilizcesi ve mesleki İngilizce derslerinde ve kurslarında genellikle yalnızca bütün iş ortamlarında bilinmesi gereken temel kavramlar, konular ve kelimeler ele alınır. Dersi alan bütün öğrenciler için faydalı ve kullanışlı olacak daha genel bir dil öğretmeye çalışırlar.
Ancak, “genel” iş yeri veya çalışma ortamı diye bir şey yoktur—çalıştığın yere bağlı olarak bilmen ve kullanman gereken birtakım özel kelimeleri ve yapıları mutlaka öğrenmen gerekir.
İngilizce becerilerini gerçek dünyada kullanabilmek için, ders saatleri dışındaki zamanını sektörünle ilgili, sektörüne özel mesleki İngilizceyi öğrenmeye ayır. Yeni kelimeler öğrenirken, İngilizce haberler okurken ve öğrenme sürecin içerisinde başka şeyler yaparken aklında hep kendi sektörün olsun ve sektörünle bağlantılı bilgilere odaklan. Bu sayede o alandaki işler için daha hazırlıklı olacaksın!
2. Bir RSS beslemesi (RSS feed) oluştur.
RSS, “Rich Site Summary”nin kısaltmasıdır, yani “Zengin Site Özeti”nin. Fakat bu ismin yerine İngilizcede genellikle “Really Simple” kullanılır, yani “Gerçekten Basit.” Çünkü RSS feed, yani RSS beslemesi en sevdiğin blog’ları (sanal günlükleri), haber sitelerini ve diğer internet sitelerini alır ve onları senin için tek bir yerde toplar.
Bu beslemelerin en güzel yanı, her bir internet sitesini tek tek ziyaret etmek zorunda olmamandır. RSS okuyucunu yükleyip son haberlerin ve güncellemelerin hepsini tek bir yerde, rahat rahat görebilirsin.
RSS beslemesi oluşturmak için kullanabileceğin bir sürü mükemmel (ve ücretsiz) internet sitesi var. Bizim en sevdiklerimizden bazıları Feedly, Feedspot ve The Old Reader.
RSS beslemeni mesleki İngilizce öğrenmekte kullanmak için, sektörünle ya da genel olarak iş dünyasıyla ilgili yayın yapan en sevdiğin blogların ve haber sitelerinin hepsini seçtiğin okuyucuya yükle. Örneğin, FluentU Business English Blog’undaki (FluentU İş İngilizcesi Blog’u) yeni gönderileri takip edebilirsin.
Her gün birkaç dakikanı manşetlere bakmaya, yazılara ve gönderilere göz gezdirmeye ayır. Hem İngilizceni ilerletmiş hem de iş dünyasındaki ve sektöründeki önemli haberleri ve gelişmeleri takip etmiş olacaksın.
3. FluentU videolarından faydalan.
Eğer görsel yollarla (izleyerek ve bakarak) öğrenen biriysen, FluentU senin için mükemmel bir adres. Burada 200’ün üzerinde iş İngilizcesi videosu ve bilimle, teknolojiyle, siyasetle ve ilgini çekebilecek başka pek çok sektörle ilgili yüzlerce başka video izleyebilirsin.
FluentU mesleki İngilizce öğrenmene yardım ederken sana zaman da kazandırabilir, çünkü videolarda geçen bütün kelimeleri tek bir yerde görebilirsin. Ayrıca video izlerken videoda geçen herhangi bir kelimenin anlamını anında görebilirsin—hem de sözlük açmak zorunda kalmadan!
İstersen iş ortamlarında etkileşime geçen insanları izlersin, istersen iş dünyasından haberleri ve alanınla ilgili bilgi veren videoları. Ne izlemeyi seçersen seç, her gün bir iki video izlemek için yalnızca birkaç dakikanı ayırarak farkına bile varmadan düşündüğünden çok daha fazla şey öğreneceksin.
İşin en iyi yanı da, FluentU’nun iOS ve Android cihazlar için hazırlanan mobil uygulamaları sayesinde her an her yerde İngilizce çalışmaya zaman ayırabilirsin.
4. Radyo dinle.
Bir dakika! Nasıl yani, hala radyo diye bir şey var mı? Evet! Bilgisayar, televizyon ve internet üzerinden yayın çağında bile, radyo hala hareket halindeyken, başka bir işle meşgulken veya yoldayken haber dinlemek ve bilgi almak için en iyi kaynaklardan biri.
Radyolarda pek çok haber ve sohbet programı var ve bunları işe ya da okula giderken veya evde bir şeylerle meşgulken dinleyebilirsin. Haberleri veya sektörel sohbet ve tartışma programlarını dinlemek seni iş dünyasındaki gelişmelerden, fikirlerden ve yeniliklerden haberdar etmenin yanı sıra mesleki İngilizceye de maruz bırakabilir.
Hem, radyo artık yaşadığın her yerde kendini dinletmek için internet ile birlikte çalışmayı da öğrendi! Pek çok radyo istasyonu programlarını kendi internet sitesi üzerinden canlı olarak yayınlıyor. Eğer radyo istasyonuna bu şekilde erişemezsen, internet üzerinden dünyanın her yerindeki radyo istasyonlarını dinlemeni sağlayan Tunein gibi servislerden faydalanabilirsin.
Mesleki İngilizceni geliştirme konusunda önerebileceğimiz harika radyo istasyonlarından ve programlarından bazıları iş dünyasına dair genel konuşmaların ve haberlerin yer aldığı “Bloomberg Radio,” ve “The Larry Kudlow Show” ; bunların dışında daha pek çok istasyonu da buradan bulabilirsin.
5. Her an, her şeyi dinle.
Dinleme konusundan söz etmişken, konuşulanlara daima kulak kesil!
Eğer zaten insanların İngilizce konuştuğu bir yerde çalışıyorsan, kullandıkları dili dinle. Toplantılarda ya da öğlen yemeklerinde, sürekli dinle. Dili yalnızca dinlemek bile daha iyi öğrenmeni sağlayacak. İnsanların kullandığı kelimelere, onları ne zaman ve nasıl kullandıklarına dikkat kesil. Aksanları dinle. Esprileri, argo sözleri, deyimleri, insanların söyledikleri her şeyi dinle.
Eğer duyduğun bir şeyi anlamazsan, ne anlama geldiğini sor. Çekinme, utanma!
Eğer İngilizce konuşulan bir ortamda çalışmıyorsan, öyle bir ortamı ziyaret et! Çalıştığın sektörden insanların gittiği bir yer bul ve onların konuşmalarını dinle. Eğer burası kamuya açık bir alansa, kendini tanıtıp iş İngilizcesi öğrenmekte olduğunu açıklayabilir ve onlarla birlikte oturup sohbetlerini dinleyip dinleyemeyeceğini sorabilirsin. Bu şekilde iş bağlantıları da kurabilirsin!
6. İş İngilizcesini normal İngilizce ile harmanla.
Mesleki İngilizce öğreniyor olsan bile, hala normal İngilizce öğrenmeye devam edebilirsin. Bu ikisi ayrı olmak zorunda değil! İkisini de aynı anda kolayca öğrenebilirsin. Günlük İngilizcede edindiğin bilgilerin ve kelimelerin mesleki versiyonlarını da öğren.
Örneğin, eğer alışveriş ile ilgili kelimeler öğreniyorsan, buna paralel olarak işletme masrafları ile ilgili kelimeler de öğrenebilirsin.
Mesela İngilizcede günlük hayatta alışverişlerimizde fiş anlamında receipt kelimesini kullanırken, iş dünyasında fatura, makbuz anlamındaki invoice kelimesini kullanırız. Örneğin, pantolon satın aldığın mağaza günlük İngilizcede store kelimesiyle ifade edilir, fakat işletme olarak düşünüldüğünde orası bir perakendeci, yani retailer‘dır ve bu perakende mağazası ürünlerini toplu olarak toptancıdan, yani wholesaler‘dan satın alır. Daha fazla şey satın almak istedin diyelim, ama banka hesabının bakiyesi düşük, yani hesabında çok az para var ve bu İngilizcede have a low balance diye ifade edilir. Eğer işle ilgili bir alışveriş gezisinde olsaydın, bu durumu low balance yerine small budget kelimeleriyle ifade ederdin, yani düşük bir bütçem var derdin.
Bırak, İş İngilizcesine ve günlük dile ait İngilizce kelimeler bir araya gelip güçlerini birleştirsinler!
7. Bir sosyal medya kaynak toplayıcıdan faydalan.
RSS beslemesi gibi, sosyal medya kaynak toplayıcı da (İng., social media aggregator) farklı sosyal medya sitelerindeki bilgileri bir araya getirip kolayca erişilecek şekilde toplar.
Tweetdeck ve Hootsuite gibi servisler sosyal medya akışlarında gördüklerini özelleştirmeni sağlar. Twitter’da insanların belirli bir konu üzerine yazışmalarını izleyebilir veya belirli bir işletme, iş alanı veya sektörle ilgili insanların konuşmalarını ve güncellemelerini görebilirsin.
Bu servislerden birinde bir hesap açtıktan sonra, ilgi alanınla ilgili sohbetleri takip edebilirsin. Kendine yeterince güvendiğinde de sohbetlere katılabilirsin! Sosyal medya, herkesin katılabileceği halka açık bir sanal sohbet ortamı sağlar. Bir yorum bırak, Twitter’da birine cevap var, etkileşimde bulun, bu sayede harika bir mesleki İngilizce pratiği yapmış olacaksın.
8. Yüz Yüze Gel.
Hiçbir şey yüz yüze buluşup konuşmanın yerini tutamaz!
İlgilendiğin iş alanında çalışan insanlarla konuş, toplantılara, seminerlere katıl, halka açık özel etkinliklerde yer al, çık ve kendini göster! Bu sayede hem bolca konuşma ve dinleme pratiği yapmış olursun, hem de networking yapmış, yani aynı meslekten insanlarla aranda profesyonel bir iletişim ağı oluşturmuş olursun—bu ağa dahil ettiğin insanlar ileride kariyerin konusunda sana yardımcı olabilirler.
Eğer İngilizce seviyen konusunda endişeleniyorsan ve bu senin sohbetlere katılmanı engelliyorsa, insanlara hala İngilizce öğrenme sürecinde olduğunu söyle. Bunu bilirlerse çoğu kişi sana memnuniyetle yardımcı olacak, daha rahat anlaman için yavaş konuşacak veya bir şeyleri açıklayacaklardır.
Mesleki İngilizceyi yalnızca sınıfta öğrenmek zorunda değilsin. Zaten İngilizce yalnızca sınıfta öğrenilmez. Şimdi dışarı çık ve öğrenmeye başla!