komik-ingilizce-karikaturler

Komik İngilizce Karikatürler ile Günlük Konuşma İngilizcesi Öğren

İngilizce sözcükler öğrenmek önemlidir.

Peki bunları nasıl sözcük öbekleri ve cümleler haline getireceğini biliyor musun

İngilizceyi anadilin gibi konuşabilmek için sözcükleri nasıl doğru kullanacağını bilmelisin. İngilizce söz öbeklerini öğrenmen gerekir.

Bunları öğrenmenin birçok yolu bulunuyor: birçok web sitesinde bu  ya da bunun gibi ezberleyebileceğin uzun söz öbekleri listeleri bulmak mümkün.

Ama o kadar çok sözcük var ki bu neredeyse korkutucu! Nereden başlayacaksın?

Daha önce okumanın, izlemenin ve sürekli pratik yapmanın dil öğrenmenin harika yolları olduğunu söylemiştik.

Ama İngilizce söz öbeklerini öğrenmenin daha eğlenceli ve renkli bir yolunu arıyorsan komik İngilizce karikatürler artık çok daha erişilebilir: internet karikatürleri oku.

Komik İngilizce Karikatürler ile İngilizce Söz Öbekleri Nasıl Öğrenilir

İnternet karikatürleri nedir?

İnternet karikatürleri, internette paylaşılan karikatürler (çizgi romanlar) olarak tanımlanabilir. Tam sayı karikatür dergisi ya da çizgi roman için ödeme yapman gerekmez ve önüne bir dergi ya da gazete gelmez.

İhtiyacın olan tek şey bir bilgisayar, tablet ya da telefon ve harika komik İngilizce karikatürlere erişimdir.

İnternet karikatürleri, neredeyse tamamen diyaloglardan oluşmaları nedeniyle (insanlar birbirleriyle ya da kendi kendine konuşur) sıkça kullanılan İngilizce sözleri öğrenmenin harika bir yoludur.

Bununla birlikte bir karikatürde yer alan sözcükleri okumak tek başına yeterli değildir. Yeni bir söz öbeği bulduğun zaman bunu etrafındaki ya da televizyonda geçen konuşmalarda duymaya çalış.

Bu söz öbeğinin nasıl ve ne zaman kullanıldığını dinle. Sonra da bunu kendin kullanmayı dene.

İngilizce söz öbekleriyle pratik yapmak için harika bir kaynak mı arıyorsun? FluentU tam sana göre.

FluentU—müzik videoları, film fragmanları, haberler ve etkileyici konuşmalar gibi—eğlenceli videoları alır ve bunları kişiselleştirilmiş dil derslerine dönüştürür.

Anadili İngilizce olan kişilerin günlük hayatlarında izledikleri, reklamlardan doğa belgesellerine ve “The Hunger Games” kliplerine birçok video sunuyoruz. Bu da anadili İngilizce olan kişilerin günlük hayatlarında dinledikleri ve kullandıkları sözleri duyacağın anlamına geliyor.

FluentU sadece video izlemekle ilgili değildir—videolarda duyduğun dili öğrenmek ve aktif bir şekilde pratik yapmak için idealdir. İngilizce terimleri ve sözcükleri hiçbir zaman olmadığı kadar kolayca öğrenmek için interaktif altyazılar, bilgi kartları ve sözcük listelerini kullan! En iyisi ise iOS ve Android uygulamaları ile istediğin her zaman çalışabilecek olman.

Bu şekilde pratik yapmaya devam edersen kısa sürede İngilizceyi anadilin gibi konuşmaya başlarsın.

Bu 8 Harika İnternet Karikatürü ile Günlük Konuşma İngilizcesi Öğren

1. Hyperbole and a Half

internet-karikatur

Hyperbole and a Half, devam eden hikayeyi görselleştirmek için absürt çizimler kullanan bir blogdur. Burada bulacağın blog yazıları, yazarın sersem köpeği hakkında komik İngilizce karikatürlerden depresyon gibi ciddi konuların birinci elden tanımlarına kadar birçok konuyu irdeliyor.

Daha sonra göreceğimiz karikatürlere kıyasla burada diyalog sayısı daha az olsa da bu blog samimi ve günlük bir dille yazılmıştır ve pek çok İngilizce söz öbeği kullanır.

Eğer merak ediyorsan hyperbole sözcüğü, gerçekten doğru olmadığını bileceğin kadar büyük bir abartı anlamına gelir. Örneğin bir köpeğin büyük olduğunu söyleyebilirsin, ama bir abartı şuna benzeyecektir: “that dog was bigger than two school buses stacked on top of one another.”

Örnek sözcük öbekleri: “There was nothing I could do.”

Hiçbir seçeneğin olmadığı zaman bu sözü kullanabilirsin. Bu söz genellikle bir şey yapmak isteyip de yapamadığın zaman üzgün bir tonla söylenir. Bu örnekte, küçük kız en sevdiği dinozor kostümünü kurtarmak iste ama bunu başaramaz ve “there was nothing I could do” der.

Başka nerede geçiyor: Leona Lewis’in “The Best You Never Had” adlı şarkısında bu söz şarkıcının aşık olduğunu ve bu konuda bir seçeneği olmadığını söylemek için kullanılıyor.

2. The Oatmeal

Bu komik İngilizce karikatür de diğer internet karikatürlerinden biraz farklı. Hyperbole and a Half gibi bir sanat tarzı kullanıyor ama daha ziyade blog yazıları yazmaya odaklanıyor. Burada da fazla diyalog yok ama son derece renkli imgeler ve büyük karikatür seçkisi ile bu eksiğini kapatıyor.

Kediler ve dinozorlar hakkında gülünç karikatürler bulunuyor. Mantis Karidesi gibi harika canlılar hakkında ilginç karikatürler bulunur. Hatta gramer üzerine, kesme işaretinin nasıl kullanılacağı ve bu sözcüğün cümle içerisinde nasıl doğru kullanılacağı gibi zorlu İngilizce konular için anlaşılması kolay kılavuzlar sunan bir bölüm dahi düşünülmüş.

internet-karikatur

Küçük bir uyarı: bu karikatürler genellikle yetişkinlere özgü konuları ele alır ve kaba bir dil kullanır. Eğer bu hoşuna gitmiyorsa bir sonraki karikatüre geçebilirsin. Bu karikatürde karar kılarsan, bir profesyonel gibi küfretmeyi de öğreneceksin.

Örnek sözcük öbekleri: “Forget that guy.”

Bu söz genellikle “forget it” ya da “forget about it” şeklinde kullanılır. Anlamı ise ‘o konuyu merak etme’ olmaktadır. Ama bunu söyleyen kişinin ses tonunu bir dinle—“forget it” aynı zamanda bir kişinin kızgın olduğu ve bir konu hakkında artık konuşmak istemediği anlamına da gelebilir.

Bu karikatürde ise “forget that guy,” hakkında konuştukları kişinin o kadar da önemli olmadığı anlamına gelmektedir. Bu sözü söyleyen kişi “o adam” sıkıcı ya da sevimsiz olduğu için onu yok saymak ister.

Başka nerede geçiyor: “Forget it, Jake, it’s Chinatown” sözü “Chinatown” adlı filmden ünlü bir kapanış repliğidir. Bir cümle ile dünyanın aldığı korkunç hali özetlemektedir. Her şey o kadar berbattır ki olan biten kötü şeyler hakkında konuşmaya bile değmez.

3. Dinosaur Comics

Dinosaur Comics sanat ile alakalı değildir (bunu sen de yakında göreceksin).

Aynı birkaç çizimi tekrar tekrar kullanır. Bu komik İngilizce karikatürlerin güzelliği ise içinde geçen diyaloglardır. Dilini anlamak biraz zor olabilir ve ele aldığı konular oldukça psikolojik ve insanı düşünmeye iten konulardır.

internet-karikatur

Eğer biraz daha ileri seviyede İngilizce yazım tarzını anlayabilirsen bu karikatürlerde geçen konuşmalar ilginç sözcükler ve akademik bir dili keşfetmek için idealdir.

Örnek sözcük öbekleri: “This will blow your mind.”

Bu söz, bir şeyin aklını başından alacağı ve ona inanmakta zorlanacağı anlamına gelir.

Bu karikatür, internette sıkça karşına çıkan tıklama tuzağı (“clickbait”) makalelerle dalga geçiyor. Tıklama tuzakları, başlığı ile içeriği hakkında çok az bilgi veren ve böylece ona tıklamak ve daha fazlasını okumak istemeni sağlayan makalelerdir.

Bu sözcük öbeğini sıra dışı ya da müthiş herhangi bir şey için kullanabilirsin. Peki bu yazı müthiş İngilizce öğrenme ipuçlarıyla aklını başından aldı mı?

Başka nerede geçiyor: İşte bu karikatürde dalga geçilen makale başlıklarından biri: 50 AMAZING Facts to Blow Your Mind. Bunlar gerçekten de çok şahane gerçekler.

İşte aklını başından alacak fikirler veren başka bir örnek. Bu söz elbette sadece internetteki makaleler ve video başlıklarında kullanılmıyor. İşte Blow Your Mind adlı bir şarkı.

4. Dr. McNinja

Doktor ile tanış…o aynı zamanda bir ninja!

internet-karikatur

Dr. McNinja çılgın aksiyon sahneleri ve daha da çılgın karakterlere sahip. Ninja doktor, dinozor sırtındaki bıyıklı Meksikalı arkadaşıyla birlikte çatlak kötü adamlarla savaşıyor—mesela devasa bir oduncu gibi. Muayenehanesindeki resepsiyonist ise bir goril. İşte bu karikatürlerde böylesi komiklikler bulacaksın.

Güzel bir şekilde çizilmiş ve senin gerçekten eğlenceli, çılgınca maceralara sürüklüyor.

Sample phrase: “Speak of the devil.”

Eğer birisi hakkında konuşursan ve o kişi çıkagelirse, iyi insan lafının üstüne gelirmiş (“speak of the devil”) diyebilirsin.

Burada “devil” diyor olsa da bunun olumsuz bir anlamda kullanılması gerekmez. Bu sadece “hey, biz de senden bahsediyorduk!” (“hey, we were just talking about you!”) demenin başka bir yoludur.

Başka nerede geçiyor: “Speak of the Devil” 1991 yapımı ve bu sözcüğü gerçek anlamıyla kullanan filmin adıdır. Bunun gerçek anlamı ne demek diye mi soruyorsun? Bu söz, şeytanın adını ağzına alırsan şeytanın çıkageleceğine dair bir efsaneden gelmektedir. “English at the Movies”in bu bölümünde de bu sözün geçtiği “Easy A” filminden bir klip bulabilirsin.

5. Doctor Cat

Dr. McNinja, internet karikatürlerinde karşına çıkacak tek çılgın doktor değil. Doctor Cat ile tanış, görebileceğin en şirin doktor.

internet-karikatur

Parmakları olmayabilir ama fare oyuncağıyla oynarken zorlu bir ameliyat gerçekleştirme yeteneğine sahiptir. Söyleyen şirin bir kedi olduktan sonra doktorun verdiği kötü haberleri kabul etmek daha kolaydır.

Örnek sözcük öbekleri: “Now that you mention it…”

Bir kişi bir şey söylediğinde ve bu söylediği sana bir şey hatırlattığı zaman “Now that you mention it” (“Konusu açılmışken…”) sözünü kullanırsın.

Bir konuyu daha önce düşünmediğin ama diğer kişi sana hatırlattığı için artık o konu hakkında bir şeyi hatırladığın anlamına gelebilir.

Örneğin, birisi “Have you seen my cat anywhere?” (Kedimi bir yerlerde gördün mü?) diye sorarsa “now that you mention it, I haven’t seen him” (konusu açılmışken, onu görmedim) yanıtını verebilirsin.

Başka nerede geçiyor: Bazen bu sözcük öbeği bu resimdeki gibi espri yapmak için kullanılabilir. Burada bu söz alaycı bir şekilde kullanılmış ve bariz olan şeye işaret etmiştir (yani adamın kontakt lens takmaktan ziyade yüzünün parçalanmasından daha fazla rahatsız olduğuna).

6. Girls With Slingshots

Girls With Slingshots, “hayattan bir kesit” olarak adlandırabileceğimiz bir internet karikatürüdür.

Üniversiteden mezun olduktan sonra hayatta başarılı olmak için mücadele veren ve bu yolda birçok arkadaş edinen iki genç kadının maceralarını anlatır. Bu komik İngilizce karikatürler ilerledikçe onların yavaş yavaş büyüdüklerini görme şansını bulursun. Daha sonraki karikatürlerde arkadaşlarının dahi büyüdüklerini ve ilişkiler ve evlilikler dahi yaşadıklarını görme şansın olur.

Bu karikatür bol miktarda alaycı dil kullanır ve bazı ciddi konulara değinir, ama mizahi tonunu hiçbir zaman eksik etmez. Burada kullanılan dil sohbet havasındadır ve diyaloglarda bol miktarda İngilizce sözcük öbeği kullanılır.

internet-karikatur

Örnek sözcük öbekleri: “Thanks for stepping up to bat.”

Bu söz, sana yardım ettiği için birisine duyduğun şükranı ifade etmenin bir yoludur. Bu sözü söyleyerek karşındaki kişiye yardımlarına müteşekkir olduğunu söylemiş olursun. Ayrıca “Thanks for stepping up” ve “Thanks for stepping up to plate” de diyebilirsin—bu sözcük öbekleri de beyzbol ile ilgilidir. Bu karikatürde Jameson, dışarıdayken onun yerine kafe ile ilgilendiği için Angel’a teşekkür eder.

Başka nerede geçiyor: İnternette bu söz, bir amaca ya da şirkete bir şekilde yardımda bulundukları için bir grup insana teşekkür etmekte sıkça kullanılır. Bu da bu sözcük öbeğinin kullanımının örneklerinden sadece biridir.

7. Two Guys and Guy

Bu karikatür, “mükemmel olmaktan çok uzak” üç arkadaş hakkındadır. Wayne normal—ama biraz saftrik—bir adamdır, Frank şeytani bir dehaya sahip olabilir ve Guy zalim bir kızdır. Üçlü bu karikatürlerde tipik—kitap yazmaya çalışma, diğerleriyle geçinmek gibi—ve bazen de robotlar ve klonlama gibi çok da tuhaf durumlarda resmedilir.

Guy ve Wayne günlük bir dil kullanır ve konuşmalarında çok sayıda İngilizce sözcük öbeği geçer, ama Frank’in konuşma tarzı çok tuhaftır. Frank’i anlamak diğer ikisinden biraz daha zor olabilir.

internet-karikatur

Örnek sözcük öbekleri: “There is nothing to be concerned about.”

“Endişelenme!” anlamına gelir. Bunu söylemenin daha günlük bir yolu ise “Don’t sweat it” olmaktadır.

Eğer birisini sakinleştirmeye çalışıyorsan ya da karşındakini her şeyin yolunda olduğuna ikna etmeye çalışıyorsan bu sözü kullanabilirsin. Karikatürde, Frank Wayne’ duvardan akan kanda endişelenecek hiçbir şey olmadığını (“nothing to be concerned about”) söyler (çünkü Frank gerçekten tuhaf biridir ve onun etrafında böyle şeyler normal karşılanır).

Başka nerede geçiyor: Bu sözcük öbeğini Joy Fielding’in yazmış olduğu See Jane Run adlı eserde görebilirsin. Burada bir şeylerin yanlış olduğunu inkar etmenin bir yolu olarak kullanılmıştır. Bazen birisi sana endişelenmemeni söylediğinde yapacağın ilk şey endişelenmeye başlamak olur!

8. Stick in the Mud

Stick in the Mud, ana karakterin işlettiği barın adıdır. Rod’un işlettiği bu bar normal bir bar değildir—burada takılan insanların bazıları gerçekte insan değildir. İyi içkiler, tuhaf canavarlar ve eski sevgilisini unutup kendi yaşamına devam etmeye çalışan bir adam hakkındaki bir karikatürdür.

internet-karikatur

Sample phrase: “Stick in the mud.”

Evet, bu karikatürün adı aslında bir sözcük öbeğidir! ‘Stick in the mud’ olarak adlandırılan kişi yeni veya heyecan verici şeyler denemeyi sevmeyen bir kişidir. Rod canavarlara hizmet veren bir bar işletiyor olabilir ama bu işi yaparak eğlenmediği için o bir ‘stick in the mud’ olarak tanımlanabilir.

Başka nerede geçiyor: Disney filmi “The Princess and the Frog”da kurbağa prensese bu tanımı yakıştırır. Ayrıca onun keyif kaçırıcı bir insan (killjoy) olduğunu da söyler. Bu terimlerin her ikisi de prensesin nasıl eğleneceğini bilmediğini ve bu nedenle de diğerlerinin de eğlencesini mahvettiğini ifade etmektedir.

İnternette yüzlerce komik İngilizce karikatürler bulmak mümkün (burada bunların uzun bir listesini bulabilirsin) ama bu 8 karikatür başlamak için ideal. İyi eğlenceler!

Enter your e-mail address to get your free PDF!

We hate SPAM and promise to keep your email address safe

Close