anadil-gibi-ingilizce

Anadil gibi İngilizce Konuşmanın Yolları: 5 Pratik İpucu

Hiç bukalemunları kıskandığın oldu mu?

Bilirsin—her yere uyum sağlayabilen o renkli sürüngenler.

Renklerini değiştirirler ve bir anda yok olurlar! Tıpkı tırmandıkları ağaç ya da oturdukları kayaya benzerler.

Yabancı dil konuşurken tıpkı bir bukalemun gibi olmak harika olmaz mıydı?

Sanki anadilimizmiş gibi İngilizce konuşabilmek için bir anda aksanımızı, kullandığımız sözcükleri ve grameri değiştirebilseydik hayat çok kolay olurdu.

Eh, bunu hayal edebiliriz…

Bu hayalleri kurarken, anadil gibi İngilizce konuşmak istiyorsan sıkı çalışman gerekecek. Ama bunu yapmak düşündüğün kadar da zor olmayabilir.

Daha akıcı ve anadilin gibi konuşabilmek için atabileceğin bazı adımlar mevcut ve bunlar telaffuzundan sözcük seçimine çeşitlilik gösteriyor.

Bu ipuçlarına ek olarak biraz sabır ve alıştırma ile kısa sürede dil konusunda bir bukalemuna dönüşeceksin.

Neden Anadil gibi İngilizce Konuşmayı Öğrenmelisin?

Anadil gibi İngilizce konuşmak zorlu bir hedeftir. Aslında bazıları bu dili çocukluk döneminden sonra öğrenmeye başlarsan bunun imkansız olduğunu söyleyecektir. Bu söylemin doğru olduğu ise tartışılır.

Buna bakılmaksızın, dil öğrencileri konuşma becerilerini mükemmel hale getirmek ve anadil seviyesinde İngilizce konuşabilmek için yıllarını verirler.

Bunca zaman harcamak niye?

Mükemmeliyetçiler yaptıkları her şeyin en iyisini yapmak ister. Diğerleri ise anadil düzeyinde İngilizce konuşmanın potansiyel faydalarını bilirler:

  • Anadilini konuşanlar tarafından daha iyi anlaşılma: Anadilini konuşanlar gibi konuştukça yerel halkın seni anlaması da kolaylaşır. Yanlış anlaşılma konusunda daha az endişelenirsin.

Eğer her gün İngilizce konuşmak zorunda olsaydın, hayat böyle daha kolay olurdu, değil mi?

  • İş yerinde İngilizce konuşurken kendine güvenirsin: Aynı mantıkla, iş yerinde İngilizce konuşman gerekiyorsa yine anadil seviyesinde konuştuğun zaman kendine çok daha fazla güvenirsin.

Bu sadece dil becerileriyle ilgili değil, aynı zamanda bu noktaya ulaşmak için gerekli kararlılık ve sıkı çalışmayla da ilgilidir. Anadilin gibi İngilizce konuşmaya başlayarak meslektaşlarına sonuca ulaşmayı bildiğini göstereceksin.

  • Anadil gibi İngilizce gerektiren bir iş bul: Anadilin gibi İngilizce konuşabildiğin zaman tüm kapılar sana açılır. Anadil düzeyinde İngilizce gerektiren işler sana ve seninle aynı seviyedeki az kişiye açık olacaktır. Rekabet daha düşüktür ve üstün beceri gerektiren işler sıklıkla daha yüksek maaşlıdır.

Anadil gibi İngilizce Konuşmana Yardımcı Olacak 5 İpucu

Eğer anadil gibi İngilizce öğrenmek istiyorsan şu dört hususa odaklan:

1. Farklı İngilizce Aksanlarını Tanı

Anadili İngilizce olan kişilerin konuştuğu birçok farklı aksan bulunur. New Yorklu bir kişi ile Teksaslı bir kişinin konuştuğu aksan farklıdır.

Ve elbette Kraliyet İngilizcesini (Britanya’da konuşulan standart İngilizce) de duymuşsundur. İngiltere’de yaşayan herkesin kraliçeleri gibi konuşmadığını şimdiden söyleyeyim. İskoçlar, Galler ve İrlandalılar da farklı aksanlarla İngilizce konuşur.

İşte yapabileceğin eğlenceli bir şey. YouTube’a git ve farklı İngilizce aksanlarını taklit etmeye çalışan insanların videolarını ara. Bunların hepsi iyi (ya da doğru) değildir ama sana dünya üzerindeki pek çok İngilizce aksanı hakkında bir fikir verebilir. İşte buna başlamak için kullanabileceğin iyi bir örnek.

Bu kadar eğlence yeter mi? Şimdi işimize dönelim!

Hangi aksanla konuşmak istiyorsun? Seyahat etmek istediğin bölgeleri ve çalışmak istediğin şehirleri bir düşün. Çalışmalarının ve alıştırmalarının daha fazla odaklı olmasını sağlayacağı için bunu yapmak oldukça önemlidir.

Bir New Yorklu gibi mi konuşmak istiyorsun? Neden olmasın? Ama izlemek için bir televizyon dizisi seçerken “Twin Peaks” yerine “Friends” daha iyi bir seçim olacaktır. Odaklanmaya devam et.

Bunu söyledikten sonra, takip eden ipuçlarıyla telaffuzunu geliştirerek devam edelim:

2. Anadil Telaffuzunu Taklit Et

Evet, artık farklı İngilizce aksanlar hakkında temel bilgiye sahipsin. Peki ama gerçek anlamda nasıl anadil telaffuzunu öğrenmeye başlayacaksın?

Başlamak için harika yerlerden biri de özgün İngilizce videolar izlemek ve bunları taklit etmektir. Bunlar seni gerçek İngilizce telaffuz ve konuşma tarzlarıyla tanıştırır. Bunlar aynı zamanda taklit edebilmen için anadilini konuşan kişilerin ağız ve dudak hareketlerini çalışma şansını da verir.

Alfabedeki her harf ve bunların tüm kombinasyonları için İngilizce dudak ve dil pozisyonlarını gösteren eğitim videoları (BBC Pronunciation ya da Rachel’s English gibi) ve yazılımlar (Tell Me More gibi) bulmak mümkün.

Bunları öğrenmenin sıkıcı olduğunu biliyorum ama bunu yapmak, başta anadilinde kullanılmayan sesler olmak üzere sözcükleri nasıl doğru telaffuz edeceğin konusunda yardımcı olacaktır.

Bu nedenle bunları öğren ve ayna karşısında pratik yap. Kas hafızası halene gelene kadar bunu tekrar tekrar yap. İlerlemeni değerlendirmek için kendini kayda dahi alabilirsin!

Ağız ve dudak hareketlerini izle ve hata yapıp yapmadığını ya da zorlandığın belirli bir sözcük olup olmadığını gör. Ağız hareketleri sana doğal gelene kadar bu zor sözcükleri tekrarla.

FluentU, telaffuz öğreniminde kullanabileceğin özgün videolar için harika bir kaynaktır. Bu yenilikçi platform, film fragmanları, eğlenceli YouTube klipleri, haber bültenleri ve daha fazlası gibi gerçek hayattan İngilizce videoları alır ve onları interaktif dil öğrenme deneyimlerine dönüştürür.

Videoların her birinde inovatif altyazılar bulunur ve bunlara tıklayarak bilmediğin herhangi sözcüğün anlamını derhal öğrenebilirsin. Bunlar tıpkı süper altyazılar gibidir! Altyazıları takip ederken konuşmacıların her bir sözcüğü nasıl söylediğine büyük özen göster ve ihtiyacın olduğu yerde videoyu duraklat/başa sar.

Böylelikle, anadil seviyesinde İngilizce telaffuza ihtiyacın olan düzeyde erişim sağlayacak ve aynı zamanda İngilizce becerilerini de aktif bir şekilde geliştireceksin. En iyisi ise iOS ve Android uygulamaları ile istediğin her zaman çalışabilecek olman.

3. Akıcı İngilizce Konuşmayı Öğren

Telaffuz önemlidir ama her şey değildir. Her sözcüğü anadilin gibi telaffuz edebilir ama buna rağmen anadilin gibi İngilizce konuşamayabilirsin. Bunun nedeni, doğru akıcılığa sahip olmanın gerekmesidir.

Peki, İngilizce konuşmayı akıcı yapan şey tam olarak nedir ?

Bunun önemli unsurlarından biri “bağlantılı konuşmadır.” Bunun anlamı, bir sözcüğün sonlanma ve bir sonraki sözcüğün başlama şekli bazen İngilizcede birbiriyle etkileşime girer.

Açmak gerekirse, anadili İngilizce olan kişi şunları yapabilir:

  • İki sesi birleştirir. Bir sözcük sessiz bir sesle sonladığı ve takip eden sözcük de aynı sessiz sesle başladığı zaman bu iki ses bir olarak telaffuz edilir.

Örnek: I’d decide it later.
Buna daha sonra karar verecektim.

  • İki sesi birbirine bağlar. Eğer ilk sözcük bir sessiz ile sonlanıyor ve ikinci sözcük bir sesli ile başlıyorsa, anadili İngilizce olan kişi bu sesli ve sessizi tıpkı bir sözcükmüşçesine birbirine bağlar.

Örnek: I’d like a fried egg.
Yağda yumurta alabilirim.

  • Bir sesi es geçebilir. İki sessiz arasında “t” ya da “d” sesleri meydana geldiği zaman bunlar genellikle telaffuz edilmez.

Örnek: See you nex(t) week!
Haftaya görüşürüz!

Anadilini konuşanlar aynı zamanda hızlı konuşmak için neredeyse her zaman daralmalar kullanır (iki ayrı sözcüğün birleşmesiyle oluşan kısa sözcükler). Bunların yaygın kullanılan bazı örnekleri:

  • I + am = I’m
  • I + will = I’ll
  • do + not = don’t
  • I + have = I’ve
  • I + would= I’d

Ayrıca, anadil düzeyinde konuşulan İngilizcenin vurgulamalarını ve ritmini dinleyebilirsin. Anadili İngilizce olan kişiler genellikle dikkati çekmek istedikleri sözcüklerde seslerini yükseltir ve o sözcüğü daha uzun telaffuz ederler—diğer bir deyişle, en önemli sözcükler “vurgularlar”.

İngilizce ritim, İngilizcenin müzikal özelliğidir—bir cümlenin tonundaki iniş ve çıkışlardır.

Artık akıcı İngilizce konuşmak için ne gerektiğini bildiğimize göre bunu yapmayı nasıl öğreneceğiz?

Akıcı İngilizce konuşmayı öğrenmenin en iyi yolu anadilini konuşanları taklit etmektir. Bu gerçekten de defalarca duyman ve taklit etmen gereken bir şeydir. Araştırmalar bazen başkalarının tavırlarını farkında olmadan taklit ettiğimizi göstermiştir. Dolayısıyla bu, düşündüğünden daha doğal bir süreç olabilir.

İçeriği taklit etmek için ünlü bir konuşma, bir TED konuşması ya da bir şarkı bul. Rap şarkıları bu amaç için idealdir. Bir konuşmacının bir cümledeki farklı sözcükleri nasıl vurguladığını not al; işte bunlar o farklı ritmi meydana getirir.

4. İngilizce Konuşurken Argo Kullan

Argo (“slang”) günlük konuşmalarda kullanılan (bazen kaba) sözcükler ve deyimlerdir. Argoya konuşmalarda yazılı metinlerden daha sık rastlanır.

Kullanılan argo da bir topluluktan diğerine farklılık gösterir—ABD’nin güneyinde kullanılan argo İngiltere’den farklıdır. (Bunun ne kadar farklı olabileceğini görmek için aktör Hugh Laurie ile yapılmış komik “The Ellen DeGeneres Show” röportajını izle.)

Ama daha geniş bir kitlenin kullandığı argonun bazı örnekleri de bulunmaktadır, bunları öğrenebilirsin. Örneğin:

Wanna (Want to-İstemek)

Hang out (Birlikte takılmak)

Günlük konuşma sırasında anadilini konuşan kişinin “Do you want to spend some time together?” yerine “Do you wanna hang out?” (Birlikte takılmak ister misin?) dediğini duyarsın.

Eğer arkadaşınla takıldıysanız, bir sonraki gün arkadaşın “We had a blast yesterday” (Dün harika zaman geçirdik.) diyebilir. Bu da arkadaşının gerçekten iyi zaman geçirdiği anlamına gelir. Ama başka birine “you drove him/her up the wall” derse bunun anlamı sana gıcık olmuş olmasıdır.

Bu tür argo sözcükleri öğrenerek hem daha akıcı hem de anadil düzeyinde konuşmaya hemen başlayabilirsin. Eğer bir Amerikalı gibi konuşmak istiyorsan Amerikan argosundan bu 20 temel sözcüğü dene.

Haberler ya da resmi konuşmalarda argo aramaya çalışma. Devam eden televizyon dizilerini izle ya da YouTube üzerinde vlog’lar (video blog) ara. Argo bölgesel bir unsur olduğu için konuşmak istediğin İngiliz aksanının kullanıldığı bölgelerde geçen diziler veya videoları ara.

Argoyu iletişim tarzına katmaya başlamak için Urban Dictionary kullan ya da bunu doğru kullanıp kullanmadığını anadili İngilizce olan bir kişiye sor.

Argo kullanmayı öğrenmenin en iyi yolu bunları kullanmaktır ama içeriğe uygun olmasını unutma. Bunlar sadece günlük konuşmalarda kullanılmalıdır.

5. İngilizce Deyimler Öğren

İngilizce deyimler, anlamları içinde bulunan sözcüklere ayrı ayrı bakıldığında anlaşılamayan tümcelerdir.

Deyimlerin günlük konuşmalardaki kullanımı, argo sözcükler kadar yaygın olmayabilir. Bununla birlikte, anadilini konuşan kişiler bu deyimleri zaman zaman kullanarak kafanı karıştırabilir.

Örneğin, bir toplantıdayken meslektaşın sana “you can’t see the forest for the trees” (ayrıntılarla uğraşmaktan büyük resmi göremiyorsun) derse kafan karışabilir. Bu konuşmada ağaçlar ya da ormandan bahsedilmiyor!

Çünkü meslektaşın burada bilinen bir deyim kullanıyor. “You can’t see the forest for the trees” tümcesi, bir sorunun detaylarına kendini kaptırarak bu sorunu bir bütün olarak göremediğin anlamına gelir. Belki de lojistik konulara gereğinden fazla zaman harcarken bütçe veya teslim tarihi gibi daha büyük sorunlara yeterli zamanı harcamıyorsun.

Daha fazla örnek ister miydin? Anadil gibi İngilizce konuşmak için bu 20 Temel İngilizce deyimi öğren.

İngilizce şarkıların deyimlerle dolu olduğunu biliyor muydun? İngilizce deyimlerin müzikal rehberine bir göz at. Harika, değil mi? Şarkılara eşlik et ve daha fazlasını öğren!

Ayrıca öğrendiğin deyimler ve bunların anadilindeki karşılıkları için bir deyimler günlüğü tutmak da faydalı olacaktır. Bunu yapmak onları daha iyi hatırlamanı sağlayabilir. Duyduğun ama anlamını hatırlamadığın zaman da bu deyimlere günlüğünden bakabilirsin.

Son olarak, bunları kullanmaktan çekinme! Belki ilk kullandığında bunları kusursuz bir şekilde kullanamayabilirsin ama anadilini konuşan nazik bir kişi bunu düzeltmene yardımcı olabilir ve nasıl kullanacağını hatırlarsın.

 

Anadil gibi İngilizce öğrenmek kolay değildir. Aslında, bunu yapmak oldukça zordur.

Bununla birlikte, telaffuzunu geliştirerek ve doğal bir şekilde akıcı konuşma alıştırmaları yaparak bugünden çalışmalara başlayabilirsin.

Argo ve deyimlerin ilerlemeni engellemesine izin verme. Bunları içselleştir.

Konuşma dilini öğren ve en beklemediğin anda anadil gibi İngilizce konuşmaya başla.

Enter your e-mail address to get your free PDF!

We hate SPAM and promise to keep your email address safe

Close